🐻otuzüç🐻

8.6K 827 1.4K
                                    



"Hadi merak ediyorum. Çek artık elini."
Sincaplı perdelerim Jisung evde değilken gelmişti. Bir gün kadar hızlı bir sürede gelmesi gözlerimi yaşartmıştı. Ben de Jisung'a sürpriz yapabilmek için eve girmeden önce gözlerini kapatmıştım.

"Bir, iki, üç-"

"Acun musun amk, çek lan elini."
Elimi ittirdiğinde kahkaha attım. Sabırsız güççük sincap.

"Minho bu ne?" Arkasında olduğum için tepkisini göremiyordum bu beni biraz germişti.

"Sincaplı perde."

"Yani sen şimdi yıllardır perdesiz olan bu eve, beni sincapa benzettiğin için sincaplı perdeler mi aldın?"

"Evet?" Beğendin mi beğenmedin mi amk ya??? Ses gelmiyordu. Büyük ihtimal beğenmemişti, hatta benim ne kadar salak olduğumu düşünüyordu şu an. Keşke Felix'in seçmesine izin verseydim.
İstemsizce yüzüm asılmıştı.

"Ühü."
Jisung'un vücudu sarsılmaya başladığında elimi omzuna atıp yüzüne baktım. Ağlıyordu.

"Kimse benim için böyle bir şey yapmamıştı."
Elleriyle yüzünü kapatıp hıçkırmaya başladığında sevimliliğine gülümseyip koynuma çektim onu. Sevgi görmemiş bir yıkıktı benim sevgilim.

"Beğendin mi yani?"

"Biraz çocuksu ama olsun. Çok tatlı. Evine beni astınğhığağa." Sonda kontrolü kaybetmişti. Göğsüm hep sümük olacak şimdi.
Götünü girsin Seungmin.

"Böyle bir tepki vermeni beklemiyordum."

"Biraz duygusalım şu sıralar."

"Midende bir bulantı var mı peki?"

"Niye soruyorsun?"

"Hamilesindir belki diye."

"Minho, erkek olmamı geç daha sevişmedik bile."

"Jisung haberin yok ama rüzgar esmesiyle bile hamile kalınıyor farkında mısın?"

"Minho anın romantikliğini bozma orospu öküz."

"Ağzından bal damlıyor ya, gel yalayayım."
Çenesinden tutup kendime yaklaştırdım ve kendini yalayan bir kedi misali Jisung'un dudaklarını küçük küçük yaladım. Bu onu huylandırmış olmalı ki kıkırdamıştı.

En son ağzıma akan gözyaşları geldiği için durdum.
"Sen ne duygusal bir topmuşsun ya?"

"Sensin top."

"Gel beraber yuvarlanalım. Yatakta."

"İki dakika soluklansaydım? Eve yeni geldim, ayakkabılarımla duruyorum amk."

"Tamam ya. İyice ağzın bozulmuş."

Jisung göz devirdikten sonra ceketini askılığa astı ve yatak odasına doğru ilerledi. Kendisiyle beraber bavulunu da sürüklüyordu. Gelmeden önce evine uğrayıp eşyalarını almıştı. Gerçekten benimle bu evde yaşamayı kabul etmesi tekrardan ve tekrardan midemde kelebekler uçturmuştu.

Peşinden penguen gibi onu takip ettikten sonra yatağa oturup onu izlemeye başladım. Bavulunu açıp içinden küçük bir çanta çıkarmıştı.

"Bunlar benim cilt bakım ürünlerim, banyoya mı koysam yoksa buraya mı koysam?"

"Keşke ben sana koysam."
Ellerini belinde yerleştirip yaramazlık yapan çocuğunu uyaran bir anne gibi bakmıştı. Gülümseyip kendimi yatağa attım.

"Temizlikçi geliyor mu buraya?"

"Gelsin mi?"

"Gelsin. Kıyafetlerimi ütüleyip yerleştireceğim o yüzden onlar sonraya kalsın." Kafamı sallayıp ellerimi başımın arkasında sabitledim ve onu izlemeye devam ettim. Şifonyerimin çekmecesini karıştırmaya başlamıştı. Eline bir bileklik alıp yüzüme doğru tuttu.

medyum' minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin