cinsellik uyarısı.
"Avel demek ha. Aylarca kandırmış beni."
Ne olduğunu bile anlamadan yumruklarımı sıkar vaziyette bulmuştum kendimi. Benimle dalga geçişleri ve bensiz bu kadar mutlu olmaları...sinirlerime dokunuyordu. Hatalı olduğumu bilsem de bir şeyler yapmadan duramayacakmışım gibi hissediyordum.
On dakikadır öylece dikiliyordum binanın içinde. Arkalarından bakakalmıştım. Avel demesini hazmedemiyordum. O kadar kendimi hırpalamıştım ki, hak ettiğim bu değildi. Kötü bir insan değildim. Avel değildim.
Omzumdaki çantayı düzeltip geldiğim yola geri döndüm. Jeongin'in iyi olduğundan emin olduktan sonra evinden çıkmıştım. Belki de geri dönmeli ve günü onunla geçirmeliydim? Sarhoşken bana bir sürü şey söylemişti, bunlara 'Sana aşığım' demek de dahil. Önceden de şüphelenmemiş değildim. Belki de ona bir şans vermeliydim.
Kapısının önünde dikilirken derin bir nefes aldım ve açmasını umarak kapıyı çaldım. Çok kötü sızmıştı büyük ihtimalle.
Üç dakika kadar kapıyı çalmaya devam ettim. En son vazgeçip gidiyordum ki kapı aralandı, Jeongin üstsüz bir şekilde bana bakıyordu. Aceleyle altındaki havluyu birbirine tutuşturmaya çalıştığı belli oluyordu. Saçlarından dökülen damlalar aynı şekildeki ıslak gövdesine düşerken odağımı gözlerinden çekmemeye çalışarak tebessüm ettim. Fena bir çocuk değildi aslında sadece benim için çok? Çok pervasız bir çocuktu.
"Hyunjin? Bir şeyini mi unuttun?" dedi. Gözlerini ard arda kırpıp durmasından hala eski haline dönemediği belliydi.
"Yok, içeri geçebilir miyim?"
Kafasını salladı ve kapıyı geçmem için açtı. Şaşırdığını anlayabiliyordum.Açık plan salonuna ilerleyip koltuğa oturdum ve ona baktım.
"Ben giyineyim geleyim hemennn.""Sorun değil, otursana."
Sanırım avel tam olarak bu demekti çünkü Jeongin'in bana bakışı başka türlü açıklanamazdı."Bugün seninle vakit geçirdikten sonra-"
"Bak kötü bir şey söyleyeceksen hiç söyleme tamam mı?" Bunu söylerken kalbini tutuyordu.
"Benim genlerimde kalp krizi riski var Hyunjin, halamın oğlu 30 yaşında geberdi, yani öldü işte.""Hayır hayır, kesinlikle kötü değil. Devam edebilir miyim?"
Doğru bir şey yapıp yapmadığımdan emin değildim ama karşımda çekici bir çocuğun ıslak ıslak oturması dikkatimi dağıtıyordu. Ben de insanım sonuçta.Kafasını sallayıp yutkundu.
"Bugün seninle vakit geçirdikten sonra uzun zamandır hiç bu kadar mutlu olmadığımı fark ettim." Klişe ama aklıma başka bir şey gelmiyordu. "Kapıdan çıktıktan sonra bir boşluğa düştüm sanki." Evet adı Minho olan bir boşluk.Devam ettim. "Ben denemek istiyorum."
"Ha? Ney?"
"Seninle denemek istiyorum. Beni endişelerimden uzaklaştırıyorsun. Cıvıl cıvılsın." Ne dediğimi bilmiyorum.
"Cıvıl mı vıl cıv? Cıvcıv? Of! Hyunjin ne demek istiyorsun kafam basmıyor."
"Sevgili olalım diyorum. Ne bekliyoruz ki?"
Biraz öne doğru eğildim. Koltuğun ucunda oturuyordum resmen. Kolumu uzatsam Jeongin'in elini tutabileceğim bir uzaklıktaydık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
medyum' minsung
Fanfictionhan jisung, hwang hyunjin tarafından aldatıldıktan sonra onu geri döndürebilmek için bir medyuma yazar.