medyum' minsung

💦kırkbeş💦

"Sikeceksin beni değil mi?"

"Seni sikmek bir ödül olur. Benim istediğim şey, seni cezalandırmak."
Çenemi nazikçe kavrayıp yatağın yanından ayrıldı ve yatağın ucundaki bankı odanın ortasına sürükleyip oturdu.

"Ama Jisung ben yanlış hiçbir şey yapmadım ki?"

"Sus lan ibne. İbnesin sen oğlum çok büyük ibnesin."

"Seni ben neden kendime benzettim ya. Karşımdaki tipe bak. Of."
Atarlı apaçilere benziyordu amk. Her an diliyle garip hareketler yapıp uçan tekma atacakmış gibi duruyordu.

Söylediklerim karşısında sessiz kalıp ayakkabısını çıkardı. Evet zenginler işte, tertemiz eve ayakkabıyla basıyorlar.

Amacını anlamadığım için kaşlarımı çatarak hareketlerini izledim. Ayakkabısını çıkardıktan sonra çorabını da çıkarmıştı. Nasıl yani? Ayağını mı sokacaktı? Çorabı çıkarmasaydı bari, kariyer yapacağım ben çocuk istemiyorum.

Usulca ayaklarından üzerindeki gömleğe odaklandı. Gereksiz bir şekilde önce yakasını dikmiş sonra da düğmelere yönelmişti. Eğer sikmeyecekse neden soyunuyordu? Bu kadar gizem Türk dizilerinde bile yok Jisung.

Sonra ise elini kemerine atmıştı. Aklımı kaybedecektim.
"Burda durup kendimi tatmin edeceğim ve sen hiçbir şey yapamayacaksın. Bana dokunmayı bırak, kendine bile dokunamayacaksın."

"Ananı sikeyim. Jisung bırak onu elinden. Hay allahhh yaaa, ilahi Jisung. Tamam şakanı yaptın geçti. Şakacı. Giyin şimdi."

"Hayır?"

"Gözümü kapatırım?"

"Sesimle bile tahrik oluyorsun ki gerizekalı."

"Doğru ya. Ben bu sike çok yanlış eğitim verdim biliyor musun?"

"Nghhhh deliğim yanıyor,
M-minho...Sikeyimmmmmm. Babacık. Mmm." Bir kere nasıl hissettirdiğini merak ettiğim için bana babacık demesini istemiştim ve o günden beridir benle dalga geçiyordu. Ben de biliyorum cringe olduğunu, sadece merak etmiştim amk. Of.

"İndi."

"Kes."

"Onu ordan kaldırır mısın Jisung?"

"H-hayır."
Anında gözlerimi kapadım ve dudaklarımı dişledim. Sinirden dudak falan kalmayacaktı hepsini yiyip bitirecektim.

"Aşk olsun Minho neden gözlerini kapıyorsun ya?"

"Boşu boşuna işkence ediyorsun bana. Ben dünyanın en aptal aşığıyım." Üzgün bir surat yapıp vicdanına oynamaya çalıştım ama nafileydi.

"Aptal kedi."

"Anandır."

"Öldü. Sen de öleceksin zaten şimdi kalp krizinden. Sıkma kendini rahatla. Ah."

"Valla şimdi bir çığlık atarım, baban başımıza gelir. Giyinemezsin de sikin açıkta babana yakalanırsın. Ben de bana zorla sahip olmaya çalışıyor derim."

"Hem aldatıyor hem iftira atıyor. Ebu Cehil Kore versiyon."

"İMDATTTTT. SOS. HELP MEEE PALLİ PALLİ. NAMCA SARANGGG ANİYA."
Fermuar sesi geldiğinde toparlandığını anladım. Başarılı.

"Kendi dilini neden yabancı gibi konuşuyorsun Minho?"

"Sistemim error verdi. Bi açma kapama tuşuma basar mısın?"

"Nerdeymiş o tuş?"

"Nerdeydi ya? Aaa, aaaaaa. Allahın işine bak tam da götümün ortasındaymış."