Oy sınırı: 30. Yorum:55
Gözlerimi silip geldiğim yolu geri döndüm. Şimdi muhtemelen gitmek için beni bekliyorlardır zaten geç olmuştu bâyâ. Gözlerim hafif kızarmıştı ama inşallah kimse ağladığımı anlamazdı. Kargalar bile ben ağlayınca kaçıp uçuşmuşlardı.
Teyzem ve sahra Hatun oturmuş sohbet ediyordu. Bu kez gözlerim kızları aradı, onlarda çimenlik alanda oturmuş sohbet ediyordu. adımlarımı hızlandırıp onların yanına vardım. Beni ilk fark eden Mısra olmuştu.
" Kanka neredesin sen sabahtan beri?" Aha yedik ayvayı!
"Kızlar hadi toplanın dönüyoruz" Teyzemin sesi ile mısraya cevap vermeden ilerledim. Onlarda arkamdan geliyordu. Ama mısra hızlıca gelip koluma yapıştı. "Arabaya binelim konuşacağız bu gözler neden kızarmış?" Ona sadece kafa sallamak ile yetindim. İstesemde kaçamazdım.
Arabaların yanına geldiğimizde miraç efe'yi de görmüştüm ama o değil yüzüme bakmak beni görmezden gelmişti. Bende usulca başımı eğdim. Arabaya binince bu kez teyzem bizimle miraç efe'nin arabasına binmişti sahra teyze de Muaz'ın arabasına binmişti. Teyzem yanıma kurulunca kafamı cama çevirdim, yoksa hemen sorguya çekerdi. Gözlerim inşallah daha fazla göze batmazdı. "Mahur canım sen neredeydin sabahtandır?" Evet geldi can alıcı soru.
" Teyze abim aradı, bende onunla konuşuyordum."
"Aaa öyle mi Ee ne diyordu Uygar?" Ah teyze ne diyecek hal hatır işte. Zaten gözlerim ağrıyor gelmeyin üstüme!
" Ne zaman döneceğimi felan sordu" dediğimde miraç efe'nin gözleri bu kez beni bulmuştu. Fazla uzun sürmeden önüne dönmüştü zaten.
Bende kafamı teyzemin omuzuna koyup gözlerimi yumdum.***
Gözlerimi yavaşça araladığımda, arabanın durmuş olduğunu anladım. Bir dakika arabada neden kimse yok, önüme baktığımda sürücü koltuğunda oturan, Miraç efe bana bakıyordu. "Teyzemler nerede?" Ses yok.
Yerimden iyice düzeldiğimde elimi kapı koluna attım ama açamadan arabadan çıt sesi geldi. Kapıları mı kilitledi o? Ama neden?
" Kapıyı açar mısın ineceğim"
" Neden bunu bana yapıyorsun?" Sorduğu soru ile dikiz aynasında ki yüzüne baktım bom boş bakıyordu, yüzüme. Araba birden çalışınca etrafıma baktım. İyi de burası site değil dağın başında ne işimiz var bizim.
" Miraç korkuyorum lütfen beni eve götür" ama beni dinlemiyordu, sadece gaza yüklenmiş sürüyordu. Uçurumun dibinde durunca korkum daha da arttı. Kapı kilidini açıp, "in!" Deyince inmedim yüzüne baktım bende korkuyla.
" İn dedim sana!" Diye bağırınca irkildim ve usulca kapı kolunu çekip arabadan indim. Benim inmemle gaza basınca araba uçurumdan aşağı düşmüştü. Dehşet içinde bağırdım,
"Hayır... Hayır!"
"Miraç!!"
Hayır bu olmadı hayır hayır...
***
"Miraç efe!" Yerimden aniden sıçrayınca, eli omuzumda olan Mısra bir adım geriledi. "Ne oldu iyi misin Mahur?" Ah Rüyaymış Allahım sen aklıma mukayyet ol. Etrafımda kimseyi göremeyince Mısraya döndüm. "Geldik mi?" Kafasını salayıp beni kolumdan tutarak arabadan indirdi.
Teyzem eşyaları almış gidiyordu, uyuduğumu görünce bana birşey bırakmamış demek ki. " Mahur biraz hava alalım mı uykun açılır." İyi olur gerçekten.
"Tamam" kızlar da etrafıma doluşunca bana bakmaya başladılar çok mu berbat görünüyordum acaba?
" Selam ben Mahur" dediğimde Melis derin bir nefes çekti içine. "Tamam, tamam kendine gelmiş" dediğinde Yudum ve Mısra kıkırdadı.
" Kanka ne gördün Rüyanda? hem miraç efe'yi gördüğün kesin sayıkladığına göre ismini." Yudum şaşkınca bana dönünce gülümsedim.
"Abimi mi gördün?" Evet hemde nasıl bir şekilde, ay Allahım sen koru.
" Kabus işte boşverin"
" Peki neden ağladın ormandan geri dönünce" mecbur döküleceğiz demi?
" Miraç efe beni seviyormuş" kızların yüzüne baktığımda hiçbiri şaşırmışa benzemiyordu. Bir salak benim herhalde.
Yada anlamak istemedim.
" Ee bunun neyinde ağladın sen?" Çocuğa kafayı yedirtim daha ne olacak. Erorr verdi annam!
" Biraz üzmüş olabilirim onu" Melis ve Mısra gözlerini kıstı hemen.
" Biraz mı?" Tamam çok olabilir.
" Sevgisini hak etmiyorum hem ben. yeni birini bulur o" dedim gözlerimi kaçırarak.
" İyi de abim seni sevmeyi hiç bırakmadı ki şimdi bıraksın" diyen Yudum'a döndü tüm bakışlar.
" Biliyor muydun sen?"
" Belki biraz" dedi baş parmağı ve işaret parmağını hafif aralık tutarak.
Çakal işte ne yaparsın." Koynumuz da bozuk yağ beslemişiz kardeş" bozuk yağ mı o yılan olmasın mı Melis'ciğim.
" Ama abime söz verdim, üzgünüm Mahur" haklı oda sonuç itibariyle abisi. Elimi omuzuna koydum.
" Sıkıntı değil canım anlıyorum seni" gülümsediğimde oda güldü. Yeteri kadar gergin ortam yaşadım yeter artık.
" Eee ne düşünüyorsun peki?" Heyecanla bana bakan Yudum'a öylece baktım. Ben mi bilmiyorum ki, o çok güzel seviyor herşeyiyle. Yani ben...
" O çok güzel seviyor" dedim tebessüm ederek. Kızlar, " sen olmuşsun Leyla" diye cırlayınca korkmadım değil.
" Camiye gidelim mi?" Dediğimde üçü de bön bön yüzüme baktılar. "Ne alaka?"
" E az bağırdığınız, gidelim de hoparlörden daha net bağırın."
"Haa!" Dedi üçüde anlamış olmanın verdiği mutlulukla. Deli bunlar ya harbi!
" Ya sen şimdi benim Yengem mi olacaksın?" Daha bismillah demedik, hayırdır.
" Hayır"
____________ Bölüm sonu ♥
E artık Yenge ol bence de mahur!
Ama gelin görün ki bu Mahur ne yapacağı belli olmaz
Birkaç gün yoktum inşallah yorum ve oy'lar coşar 🎉
Hadi bakalım Allaha emanet olun💙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Buldum seni! | Texting
Teen Fiction#0533***; Esmer kaban #0533***; Buldum seni! (09.00) Mahur; pardon kimsiniz? ( 10.04) Mahur; can sen misin yoksa? Mahur; bak o kıvırcık saçlarını yollarım. Çevirim içi Yazıyor #0533***; can kim lan? #0533***; ben can falan değilim! Hem bu can da kim...