BÖLÜM 21 DELİ DİVANE

41 10 0
                                    


Artık uykusuz geceleri, gelmesi beklenen  mesajları, elinde telefon uyuyakalan geceleri vardı. Birbirini tamamlayan renkler gibi yanyana öyle güzel olmuşlardı ki.

Bahar çiçekleri açmıştı kalplerinde, iki nehir olmuş birbirlerine doğru akıyorlardı. Can tatilde olduğunu söyleyip bir çok işini iptal etti.Her gün beraber el ele İstanbul sokaklarını şahit tutuyorlardı sevdalarına.

"Günaydın Sevgilim"ekrandan gelen mesajı görür görmez elindeki çaydanlığı masaya bırakan Asya cevap yazdı.

ASYA : "Günaydın Aşkımm"

CAN: "Bu gün sana sürprizim var amcama söyledim erkenden kaçıracağım seni"

ASYA :" sürprizlere bayılırım şimdiden heyecanlandım"

CAN: O zaman seni heyecanınla baş başa bırakıyorum sevgilim.

ASYA : Sabırsızlıkla bekliyorum.

Asya aynaya baktı rüyadamıyım ben ? diye düşündü. İçine bir ürperti geldi. Çok fazla bu bana,bu mutluluk ,bu sevinç. "Allahım "dedi.İlahi o büyük gücü andı hemen. Kalbini Allah ın zikri ile doldurdu.Ellerini göğe kaldırdı. En sevgiliye "Allahım beni huzuruna kabul ettiğin için sana şükürler olsun. Bu mutluluğu,sevilmeyi,sevmeyi yaşattığın için şükürler olsun Allahım."diye seslendi.Gözlerinden yaşlar damlıyordu.Hayatında ilk defa mutluluktan ağlamıştı.

Bilesiniz ki kalpler ancak Allah ı anmakla huzur bulur.(Ra'd 28)

O gün ilk kez el ele dolaştılar.Polenezköy tarafında bir piknik alanına geldiler.Arabadan çıkarttığı piknik sepetini eline alan Can "Hazırmısınız küçük hanım?"Gözlerini büyüterek biraz şaşkın,biraz sevinç ifadesi bürünen Asya "Ne yani aynı filmlerdeki gibi mi? çok romantik."

Kızın ellerini sımsıkı tutan Can onu az ilerdeki çınar ağacının gölgesine oturttu.İhtişamlı çınar ağacı güçlü gövdesi ile onlara ev sahipliği yapıyordu.Yediler,içtiler,güldüler.Her ikiside hayatlarının en mutlu anlarından birini yaşıyorlardı.Asya bir ara başını Can ın omuzuna koydu.

"Mutlumusun?" dedi Can.

"Hem de hiç olmadığım kadar" dedi başını ona çevirerek.O an gözleri gözlerine değdi.Kirpiklerini onun kirpiklerine değdiren Asya "Benim kirpiklerim seninkini döver"dedi gülerek.

Can da başladı gözünü açıp kapamaya "Hayır benimkiler seninkileri döver"

Bir an öylece durdular.Zaman da durdu.Can kızın yanağına bir buse kondurdu.Asya kızaran yanaklarını gizlemek istercesine "toparlanalım mı geç olmadan" dedi.Onun bu utangaç hali Can ın oldukça hoşuna gitmişti.Yaramaz bir çocuk gibi gülümsedi."

"Nasıl istersen prenses bu arada hafta sonu  Tunus a dönmem gerekiyor."dudaklarını bükerek "Senden ayrılmayı hiç istemiyorum ama mecburum işlerimi yoluna koymam lazım ondan önce seni annemle tanıştırmak istiyorum tabi sende istersen."

Üzgün bir ifade ile "seni bekleyeceğim zira seni beklemek bile güzel."

Kızı kendine çeken Can kolları ile sardı."Annem konusunda ne diyorsun biliyorsun büyük bir ailem yok annem bir de sonradan bulduğum kardeşim"dedi iç çekerek.

"Tamam günü belirle tanışalım anneni tanımak beni mutlu eder"

O sırada yağmur damlaları atmaya başladı."Heh! yağmasa şaşardım zaten güneş le bulut arasındaki husumet bizi görünce artıyor"

İkiside gülmeye başladı.Can, kızın ellerini tuttu.Dudaklarına götürdü."Seni seviyorum Asya hem de ilk gördüğüm günden beri."Asya nın göz bebekleri büyümüş kalbinden akan ılık aşk rüzgarlarına karşı koyamıyor ,pervane gibi dönüp duruyordu."

NAHLEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin