BÖLÜM 6 KARAR ☘️

134 101 10
                                    

Sıcak ve rutubetli bir öğle sonrasıydı.Oturma odasındaydılar.Khaled in o gün miğdesi bulanmıştı.İkisi yan yana kanepede oturuyorlar.Khaled televizyonda bir çizgi film izliyordu.Can ayaklarını tekli koltuğa uzatmış bir kaç dosya inceliyordu.İklima mutfaktan getirdiği mor çiçekli tabakları,kaseleri,ekmek somunlarını taşıyor,hepsini salondaki sofra ya yerleştiriyordu.

Az sonra "Hadi beyler sofra hazır " dedi.Daha geleli bir kaç gün olmuştu ama her ikiside bu güler yüzlü kadını çok sevmişlerdi.Orta yaşlarda,küçük bitişik siyah gözleri,kulağında onun sanki bir parçası olan para şeklindeki altın küpeleri,hızlı konuşan,ayağında hep bir telaş,hiç alınmamış dudak üstü tüyleri ile kendine has bir kadın dı İklima...Onda anne sıcaklığı vardı.İki genç adam da bunu onda hissetmişlerdi.İşini güzel yapıyor,işini bitirince odasına geçip Kuran okuyordu.

"Hadi bakalım bir şeyler yemelisin yoksa iyileşemezsin" dedi Can."Ağa bey miğdem almıyor" "O zaman biraz yat ve dinlen benim dışarıda biraz işim var halledip geleceğim" çocuk gözlerinin içine baktı "Nereye? hani bugün tatildi ve beraber geçirecektik" Onaylayarak başını salladı Can" Evet ama çoktandır yapmam gereken bir işim vardı onu yapacağım gelince de  seninle ilgileneceğim"

Saatine baktı...O sırada kapı çaldı.Gelen Mahmut abi idi.Birlikte arabaya bindiler. Khaled pencere kenarından arabanın yol boyunca nasıl uzaklaştığını nokta kadar görülene kadar takip etti...

***

"İşte burası oğul,Severdi rahmetli  gül fidanı diktim, arada bakım için bir de adam yolluyorum." "Dalgın bir bakışla "Abi çok sağ ol eğer kusura bakmaz isen biraz yalnız kalabilir miyiz" mezarın başından bir kaç ot koparan Mahmut abi "Oo tabiki oğlum ben arabanın yanındayım" Minnettar bir baş sallama ile karşılık verdi.Ellerini açıp bir kaç dua okudu önce , sonra taşın kenarına oturdu.

Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak kötülük ve iyilikle deneyeceğiz. Hepiniz de sonunda bize döndürüleceksiniz. (ENBİYA/35)

"Biraz geç oldu evet ama cesaretimi toplamak biraz zamanımı aldı ve bununla yüzleşmek.Yani Öldüğün fikri ile...

Demek nasipte böyle konuşmak ta varmış.Evet hep bir giden olacak ve herkes bu konuşmayı yapacak.Bunu ilk senin ile tecrübe etmek istemezdim tabi...

Bu sen misin? O heybetli,güçlü kahramanım şuan sadece toprak kokusundan mı ibaret? Mektubunu okudum keşke onca para pul yerine bana baba kokusu bıraksaydın.Andıkça kokun burnuma dolsaydı...

Ne kadar çok sevenin var burada seninle gurur duymamak imkansız.Şu senin zeytinlikler için çırpınışlarını bir görsen işçilerin sende kendinle gurur duyardın.Keşke bunca şeye verdiğin değer ve ilgiyi bana da verseydin.

Evet yalan söylemeyeceğim seni çok özledim.Sesini,sıcaklığını,Baba demeyi,bana anlattığın o saçma hikayeleri,her şeye rağmen o arkamdaki gölgeni,varlığını özleyeceğim...

Mektubunda yazdığın tavsiyelere de uyacağım.Bir karar verdim evet burada kalacağım.Çünkü burada sadece senin emeklerin yok...

Burada benim öylece bir kenara itilmiş çocukluğum,benden çaldığın zamanlarda ektiğin,biçtiğin zeytinliklerin var,Kabuslarla uyandığım gecelerim,Okulda dışlanmışlığım var...Hırçınlıktan dövdüğüm çocuğun gözyaşı var.Terkedilmişlik duygusuyla başa çıkamadığım o çaresiz çocukluğum var Baba.

Bunca şey benim evet...Benim hakkım var.Ve o yüzden dir ki.Bunu kimseye bırakmayacağım.Sana artık kırgın da değilim Rabbim seni merhameti ile yargılasın.

Benim iyiliğim için yaptığın ne varsa teşekkür ederim...Buralardayım yine görüşürüz...BABA...

Tüm hücrelerine kadar uyuşmuş tu.Tuaf bir sıtma tuttu.Titremeye başladı.Arabaya kendini zor attı.Mahmut abi direksiyona geçti."İyi misin oğlum" gözleri birer kan çanağı olmuştu "iyiyim abi merak etme" dedi.Artık kendini tutamıyordu bıraktı kendini kendi selinde boğulmaya razıydı.Tek eliyle gözlerini sildi.Güç topladı bir an yutkundu."Abi yarın herkes gelince toplantı salonuna geçsin burada artık kalacağımı ve bazı değişiklikler yapacağımı açıklayacağım"

Mahmut abi şaşkındı aslında bir yandan da seviniyordu.Artık kararı dağlar kadar heybetli ve yerinden oynatılamaz görülüyordu.

***

"Bak size çok güzel bir sebze çorbası yaptım hadi bakayım ikinizde içeceksiniz" dedi İklima. Khaled ve Can birbirlerine baktılar sanki bir evin iki oğlu olmuşlardı.Abi kardeş gibi."Sebzemi hayır" dedi ikisi bir ağızdan.Gülüştüler."İçmeyene tatlı yok" dedi iklima.Fazla direnmediler.Çorbalarını içip bahçeye geçtiler.

Can biraz tereddütlü bir o kadar da merakla "Gerçek anneni hiç gördün mü? dedi Can.Bu ona gerçekten ilk soruşu idi.Kimsesiz olduğunu biliyordu.Ama O hiç bahsetmemişti.Doğru zamanı bekliyordu Can konuşmak için.

Uzakta sabit bir noktaya bir iki saniye odaklandı.Sağ ayağı ile ritm tutuyordu."Ben onları tanımıyorum hiç görmedim.Doğduğumda bir evin kapısına bırakmışlar.O aile beni büyütmüş.Gel gör ki Fatma ana çok iyi biriydi ama kocası o Rasim hem beni hem o kadıncağızı dövüyordu.

Sabahlara kadar içki içer para bulamayınca beni dilendirir,hırsızlık yapmaya zorlardı.Aklım ermezken sırf Fatma ana dayak yemesin diye ne isterse yapardım.Ama sonraları bu beni çok rahatsız etmeye başlamıştı.Yapmak istemiyordum."

"Ta ki sen gelene kadar...Sen benim süper kahramanımsın" Can başını okşadı."Üzülme gerçek ailen demek ki seni haketmeyecek insanlarmış çünkü sen mükemmel bir çocuksun ve senin ailen de artık benim" Khaled in gözlerinin içi parladı."Ya sen ağa bey senin annen,ailen?"

"Aslında senden bir farkım yok daha da acısı o terkedilmişliği devamlı yaşatmaları...Annem kendi hayatında ve yoğunluğunda,babam o çok önemli işlerinde arada gelir görürler,hediyelere boğup vicdan rahatlatırlardı."

"Oysa ikisinin arasında uyuyup kokularını içime çekmek için neler vermezdim.Evlilik fedakarlıktır.Hele ki çocuğun varsa.Anne ve babaların bencilliğini çocuklar çekiyor ne yazık ki.Herkes kendini düşünüyor.Kendi mutluluğunu.Oysaki ortak mutlu anlarının bir sonucu değil mi o çocuk? Bir bütün olmanın...ikisinden birer parçanın vücut bulmuş hali.Özlerin birbirine karışması.Geleceğe senden birer parçanın aktarımı...

Onu öylece bir kenara atamazsın.O senin aynan,bir parçan,O bir Can.Onun her şeyinden sorumlusun duygularından da...Anlayamıyorum sanırım da hiç anlayamayacağımda...

Khaled başını Can ın omzuna koydu."Başka kimsen var mı anne den başka " dedi."Beni babaannem büyüttü.Allah ondan razı olsun o çok iyi ve imanlı bir kadındı.Onu kaybedeli beş sene oluyor.Zaten kardeşim olmadı.Annemin kız kardeşleri var tabi teyzemler, onlar Amerika da yaşıyorlar.Nadir görüşürüz.He bir de amcam var.Küçüktüm görmüştüm.Babamla araları bozulmuş.Babamı burada bırakıp İstanbul a gelmiş.Hatırımda kalan babama hiç benzemediği o güler yüzlü bir adamdı.Tabi bizimle bağları kopardı.Babamla geçinmek zordur."

"Ee sen hiç görmedin mi sonra amcanı merak etmedin mi? dedi Khaled.

"Bilmem bugüne kadar hiç aklıma gelmemişti" "Peki bundan sonra"

"Hadi artık bay geveze yeter bu kadar sohbet doğru yatağa"

O gece verdiği kararın arkasında olmanın rahatlığı ile yatağına gitti.Sırada bunu annesine açıklamak kalmıştı.

Ama aklına bir şey düşmüştü.Baba yarısı amcası...









NAHLEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin