Doğruluk köyü

363 15 4
                                    

Gecenin bir yarısı oturmuş tavanı izliyordum. Kafamın ne kadar karışık olduğunu söylememe gerek yok sanırım. Ahh ne kadar da aptalım ! Neden şu koca çenemi bir kere bile kapalı tutamadım ki sanki , zaten ne bekliyordum aramızda herhangi bir şey varmış gibi ona kızmaya ne hakkım varsa artık. Kafamdan geçen bu düşüncelerin hepsi gök gürültüsü ile son buldu. Yerimden ani bir biçimde sıçradım ve kalbimin olduğu noktada ellerimi birleştirdim , sonunda sadece bir gök gürültüsü olduğunu farkına vardığımda içim rahatlama duygusuyla yatıştı.

Artık tamamen uykumun kaçtığını hissettiğimde kahve yapmak umuduyla odamdan çıkıp mutfağa yöneldim. Mutfak, salona küçük bir pencere ile sınır çizmiş bir alandan ibaretti, kısaca mutfaktan bakıldığında salon rahat bir biçimde görülebiliyordu. Tam kahvemi karıştırıyordum ki benim gibi birinin daha uykusunun kaçmış olduğunu gördüm. Askle düşüncelere dalmış bir biçimde yayvan kanepede oturmuş kahvesini yudumluyordu. Bunu görünce kahvemi kaptığım gibi yanına gittim ve kanepeye , hemen yanındaki boş yere oturdum. Benim oturmamın etkisiyle kanepede bi çıtırtı çıktı ve bu cidden çok utanç vericiydi . Bu ona komik gelmiş olsagerek ki muzip bir biçimde bana doğru gülümsedi ahh o kadar şirin duruyordu ki bi an atılıp burnunu ısırmam an meselesiydi ama tabi bunu yapamazdım çünkü bay mükemmel 'nişanlı'ydı.

Daha fazla anı uzatmak istemedim çünkü düşünceler beni yoruyordu bu nedenle sessiz bir biçimde
"Sorun değil." Diyebildim
"Neyden bahsediyorsun" dedi
Gözlerimi devirerek"anlamamazlıktan gelmesen daha iyi olur"
"Ahh o mesele , şey aslında haklısın sen gelip kanepeyi kırmadan önce bunu düşünüyordum."dedi ve yine gülümsedi
Bende gülümsedim ve"düşünmenin bir anlamı yok , çünkü zaten aramızda bir şey olduğuda yok istediğinle nişanlı olabilirsin bu ..."
Cümlemin devamını getiremedim çünkü beni öptü . Geri bıraktığındaysa "bak nişanlanmam isteğimle olan bir şey değildi ama gereğine uymalıyım , ayrıca bunu inkar etme beni sevdiğini biliyorum ama bunu yapmamalıyız . Ve eğer istersen Sally seni köyüne geri bırakabilir benle gelmek zorunda değilsin ." Dedi ve ani bir şekilde ayağa kalkıp salonu terk etti . Neden bilmiyorum ama bunu yapmasından artık bıktığımı hissediyordum yani daha ben ağzımı açamadan odayı terk etmesinden söz ediyorum hadi ama derdi ne bunun .

Sabah uyandığımda kendimi kanepede buldum kahvemde soğumuş bir biçimde masada duruyordu . Adının sally olduğunu düşündüğüm eşarplı kadın mutfakta yemek yapıyordu bunu anladım çünkü o keskin yumurta ve kızarmış pastırma kokusunu hissedebiliyordum. Bende hemen yerimden kalkıp mutfağa gittim ve o kokuyu bir kez daha içime çektim uzun zamandır bu ikiliyi aynı anda yememiştim. Sally beni görünce gülümsedi ve" sanırım misafirlerimizi pek rahat ettiremedik , kanepede uyuman beline zarar vermiş olmalı." Dedi .
"Aah evet içim geçmiş olmalı."
"Askleninde senden bir farkı yok o da masa başında uyuya kalmış ama onu daha uyandıramadım."
Açıkçası bu beni şaşırtmıştı çünkü genelde hep benden önce uyanırdı demekki uzun bir gece geçirdi fakat durum benim içinde aynıydı gecenin bir kısmını uzun düşüncelerimle geçirdim ama ben şanslıyım çünkü yemek kokularıyla uyanabildim ee Askle kendi derdine yansın diye kendi kendime düşünürken beyefendi de zaten masaya teşrif etti.

İnanılmaz soğuk bir sesle "günaydın." Dedi ve yumurtasından bir parça keserek ağzına attı.nerden aklıma geldi bilmiyorum ama bir anda o malum sözler ağzımdan dökülüverdi" bende seninle yola devam edeceğim hatırlarsan yola çıkmadan önce bununla ilgili bir söz verdim ve ben sözümde durmaya gayret gösteririm."

Bunun üzerine çatal ve bıçağını hafifçe tabağını kenarına koydu ve "pekala , o halde yemeklerini bitirir bitirmez hazırlan ki yola erken çıkabilelim."dedi ve tabağındakileri yemeye geri döndü . Bende elimden geldiğince hızlı bir biçimde kahvaltımı yaptım ve odama gidip eşyalarımı toparladım , üzerimide giyindikten sonra salona geçtim. Askle ise çoktan hazırlanmış malum kanepede oturuyordu beni görünce ayağa kalktı ve kapıya yöneldi bende onu takip ettim. Artık eşyalarımızı at arabasına yükledikten sonra Sally e veda ettik ve yola koyulduk . Yol boyunca birbirimizle hiç konuşmadık ama sessizliği bozan malesef ben oldum .

"Sıradaki durak neresi?"
"Haritaya göre küçük bir köy olması gerek adı 'doğruluk köyü' daha önce duydun mu?"
"Evet anlatılanlara göre misafirperver bir yer ama tabiki görmeden bilemeyiz."
"Acaba oraya neden böyle bir isim verilmiş?"
"Bakalım öğreneceğiz."

Sonunda köye vardığımızda güneş kavurucu sıcaklığıyla tepede duruyordu. Arabadan inip köyün girişindeki devasa kapıyı çaldık ve o anda hemen önümüzden bir aralık açıldı ve ince sesli bir adam " kime bakmıştınız?" Dedi . Asklede "biz konaklamak için gelmiş sıradan insanlarız bize kapılarınızı açarsanız memnun oluruz."dedi . Bunun üzerine bir uğultu eşliğinde kapılar açıldı kızıl saçlı adam bizi güler yüzle selamladı ve içeri davet etti .
" genç misafirlerimiz sizi sevgiyle selamlıyorum, lakin burada konaklamadan önce köyümüzün en yaşlısı olan Sukira ile tanışmanız ve onun denetiminden geçmeniz gerekiyor malum bu sıralar etraf art niyetli kaynıyor." Dedi ve bizi Sukiranın bulunduğu ev benzeri yere getirdi . İçeri girdiğimizde insanlar öğlen yemeği yiyorlardı , yemek masasının en başında ise Sukira olduğunu umduğumuz yaşlı bir adam oturuyordu bize eliyle işaret etti ve masaya oturmamızı söyledi . Bunun üzerine hemen iki yanında bulunan adamlar oradan kalkıp sofranın sonuna oturdular bizde bunun üstüne onların yerine oturduk ve muhabbet başladı.

"Merhaba gençler , sizi buraya hangi rüzgar attı." Dedi Sukira.
"Merhaba efendim , biz buraya kısa süreli bir konaklama adına geldik." Dedi Askle.
"Onu anladım elbette ama asıl sormak istediğim kimsiniz, neredensiniz olacaktı"
"Ben Kral Lucas ın oğlu asklepios, bu da banshee soyundan olan arkadaşım Morrígan , buraya gelme nedenimiz ise sarayıma giden yola kısa sürede ulaşmak ve peşimizde olan bazı düşmanlardan kurtulmak."dedi ve şaşkınlıkla gözlerini açtı çünkü bu kadar bilgiyi söylememesi gerektiğini o da farkındaydı. Bunun üzerine Sukira yüksek sesli bir kahkaha attı ve " ahh sanırım siz bilmiyordunuz bu köyün bir özelliği var buraya gelen kimse yalan söyleyemez , herneyse merak etmeyin bizden de sır çıkmaz zaten, şimdii sadede gelelim kimlerden kaçıyorsunuz delikanlı ?"
"Bildiğiniz üzere farklı toplumlarda bansheelerin uğursuzluk getirdiği söylenir bu nedenlede onu öldürmek için toplanan bazı ırklardan kaçıyoruz ."
"Tabi doğru canlılar ve cehaletleri ne zaman farklı olanları kabul edecekler merak ediyorum, herneyse burada olduğunuz sürece size zarar veremezler buyrun istediğiniz kadar kalın burada ."

BansheeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin