Kabuslar Gerçek Oluyor

371 15 4
                                    

Sabah uyandığımda Askleyi yanımda bulamayınca çadırdan çıkıp gözlerimle onu bulmaya çalıştım . Ama görüş alanımda olmadığı için bir an ürksemde bu düşünce aklıma gelir gelmez zaten Askle ormandan çıkmış elinde bir ceylanla buraya doğru geliyordu. Onu görünce gözlerim kocaman oldu çünkü ceylan gerçekten büyüktü ve yaralı görünüyordu . Bulunduğum yere ulaşınca benden bir örtü getirmemi rica etti . Bunun üzerine hemen içerden bir örtü aldım ve yere serdim ,Asklede ceylanı örtünün üzerine koydu ve elini ceylanın yarasına koyup anlayamadığım bazı kelimeler söyledi ve yara birden bire yok oldu . Ben daha ne olduğunu anlayamadan şaşkın gözlerle Askleye bakıyordum. Daha sonra onun sağlık tanrısı olduğunu hatırladım ve şaşkınlığım yüzümden siliniverdi Ceylanın artık tamamen iyileştiğini anlayınca onu geri götürdü ve yanıma gelip yiyecek bir şeyler hazırlamama yardımcı oldu . Yemeklerimizi yedikten sonra son bir kez haritaya baktık , sıradaki gideceğimiz yer içerisinde cücelerin bulunduğu Sardia idi . Duyduğum kadarıyla cüceler sevecen ve misafirperver canlılardı ama bu bilgi tabiki sadece bir duyumdan ibaretti.

Sonunda at arabasına binip yolculuğumuza başlamıştık , yolculuk sırasında yol şarkıları söyleyip , eğlenceli hikayeler anlatarak yolculuğumuzun keyifli bir hal almasını sağlıyorduk. Askleyle aramız git gide iyileşiyordu artık dost olmaya başlamıştık en Azından ben öyle düşünüyordum. Uzun bir yolculuk sonunda Sardia ya vardık burada biraz uzun süre kalmayı umuyorduk çünkü bu son konakladığımız yer olacaktı buradan sonraki durağımız Kral Lucasın sarayıydı. Ve biz birlikte daha fazla zaman geçirmek istediğimize karar vermiştik .

Sardia nın kapısında ( her yerde olduğu üzere ) iki tane cüce bekliyordu. Onlara konaklamak üzere burada bulunduğumuzu söyleyince gerçektende büyük bir samimiyetle bizi içeri davet ettiler. Önce konaklamamız için bir yer taktim ettikten sonra yeterince büyük olan Sardi yı bize gezdirdiler ve öğle yemeğine katılmamız için bizi ortak salon cinsinden bir yere götürdüler yüksek tavanlı geniş bir alandı burası . Yemeklerin büyük bir kısmı kırmızı etten oluşuyordu belli ki cüceler eti pek seviyordu. Yemeklerimizi büyük bir iştahla yedikten sonra izin isteyip bize verilen eve geçtik . Eve vardığımızda Askle büyük bir ciddiyetle yanıma geldi ve benimle konuşmak istediğini belirtti bende kabul ettim . Bunun üzerine salondaki iki pembe koltuğa oturduk ve Askle konuşmayı başlattı .

"Aslında bakarsan bu konuyu konuşmayı 3 güne yakın bir süredir istiyordum ama olaylar daha yerine oturmadığı için bize biraz zaman tanıdım. Morrí , seninle zindandayken gördüğün kabus hakkında konuşmak istiyorum."

Şaşkınlığımı korkumakta zorlandığımı itiraf etmeliyim çünkü bu konuyu hala hatırladığını duymak beni cidden şaşırtıştı ama yinede hafifçe kafamı sallamakla yetindim.

"Bir sakıncası yoksa bana kabusu anlatmanı istiyorum çünkü bir ölüm perisi bir kabus görürse bu kabus mutlaka gerçekte olmuş yada olacak bir olaydır , özelliklede kabus ölümle ilgiliyse."

Bak işte bu defa cidden çıldırmak üzereydim ne demek kabusum gerçekte olmuş yada olacak bu olamaz o kadar insanı ben nasıl öldürebilirim yada niye öldüreyim .

"Tamam sana kabusumu anlatacağım ama gerçekleşmesine olanak vermiyorum. Karanlık bir ormanda gözlerimin yalnız beyazı görünecek bir şekilde beyaz bir elbiseyle süzülüyordum ..." Diyerek anlatmaya başladım olayı anlatmam bitince Askle şaşkınlığını koruyamamış bir biçimde o mükemmel iri gözleriyle bana bakıyordu .
Ani bir biçimde konuşmaya başladı "Morrí , bahsettiğin mezarlığı biliyorum buradan acilen gitmemiz lazım cücelerin bizi ağırlaması elflerin yardımları hepsi bir oyun hatta aldığımız harita bile seni tuzağa düşürmek için yapıldı , sanırım Banshee olduğunu biliyorlar ve seni öldürmek istiyorlar . Hadi hızlı ol kimseye belli etmeden burada ayrılmamız lazım ."

"N-nasıl yani harita yanlış mı bunca zaman her şey bir oyun muymuş ? A-ama ben onlara ne yaptım ?"

"Bir şey yapman gerekmiyor asırlardır çoğu ırk bansheelerden nefret eder çünkü bansheeler bulundukları yere ölüm getirir bunu biliyorsun zaten. Sen henüz banshee olduğunu bile yeni kavrıyorsun ama bu içindeki gerçek banshee yi çıkarmana engel olmayacaktır . Yani bilinçsizce insan öldürebilirsin anlıyor musun ? "

"T-tamam ama bana inanıyorsun değil mi?"
"Elbetteki Morrí şuan tek inandığım kişi sensin" dedi ve sıcak bir gülümseme fırlattı bana .

Zaman kaybetmeden eşyalarımızı toparlayıp at arabasına doğru yol aldık ama tam atların bulunduğu noktada cüceler duruyordu bizi görünce hafifçe selamladılar . Ama at arabasına binmek istediğimiz vakit hafifçe kafalarını salladılar . Askle bu tepkilerine karşı ısrar etmeye başladı ve sonunda iki cüceye de sert bir biçimde yumruk attı ikiside yere yapıştı . Bizde hızlı bir biçimde arabaya atladık ve çıkışa doğru yol aldık. Fakat kapının orada bizi yaklaşık 10 tane cüce bekliyordu , bizi durdurdular ve sert bir biçimde arabadan indirdiler , içlerinden biri beni kolumdan tutarak bir eve götürdü ve iyice bi yıkadı daha sonrada beyaz bir elbise giydirdi , saçlarımı da taradıktan sonra hazır olduğumu söyledi ama ayakkabılarımı giymemiştim bu nedenle ayaklarıma bir bakış attım kadın "çıplak kalmalı" dedi.

"Neden bunları giydiğimi anlamıyorum " dedim.
"Bugün iple asılman gerekiyor, madem içinde şeytan var en azından ölürken dış görünüşün temiz olsun."dedi.

Bunları der demez ağlamaya başladım neden bunlar benim başıma geliyordu. Ağladığımı görünce kadın cüce sırtımı sıvazladı ve "üzgünüm kızım kaderinin böyle olması gerekiyor."dedi ve beni kolumdan tutup dışarı çıkardı ve meydana doğru yol aldık. Tam meydanın ortasında bir darağacı vardı , hemen yanında da Askle duruyordu sinirli görünüyordu ama onu öldürmeyeceklerine sevinmiştim en azından o mutlu bir hayat yaşayabilirdi. Cüce beni tam ağacın oraya getirdiğinde etrafımızda koca bir cüce halkı cüce yaklaşık 10 elf askeri vardı. Hepsi benim ölümümü görmek için gelmişti. Yaklaşık 1 dk sonra yüzü kapalı bir adam boğazıma ipi geçirdi ben o sırada Asklenin gözlerine bakıyordum , ölmeden önce son gördüğüm gözler onunki olsun istiyordum. Tam komut verilecekken Askle yüzü görünmeyen adamın kafasına bir kütükle vurdu ve kılıcını çıkarıp boğazımdaki ipi kesip beni kurtardı .

"Koş Morrí koş soluğun kesilene kadar arkana bakmadan koş ." Dedi .
Bende dediğini yapıp son hız koşmaya başladım ama yinede köyden çıkmadan son kez dönüp gözümle Askleye baktım o da arkamdan geliyordu. Ona bir şey olmadığından emin olduktan sonra koşmaya devam arkamda Askle onun arkasında da elfler ve cüceler koşuyordu sonunda kendimi bir mezarlığa attım . Artık tüm soluğum kesilmişti . Durdum ve arkama baktım tam o sırada biri Askleyi bıçakladı ve Askle kanlar içinde yere yığıldı . Bir an o kadar sinirlendim ki kendimden geçtim o sırada karşımda 10 elf 10 cüce olmak üzere 20 kişi vardı bana doğru ellerindeki silahlarla geliyorlardı . Elimle yaptığım dakik bir hareketle hepsi silahlarla kendilerine saldırdı ve parçalanıp öldüler her yer et parçası ve kan gölü olmuştu . Arkamdan bir çıtırtı duydum ve süzülerek yavaşça döndüm yaşlı bir adam elinde tüfekle bana geliyordu onu durdurdum ve elimle yaptığım bir hareket sayesinde silahı adamın ağzına sokturdum ve ateş ettirdim adam öldü . Yavaşça gülümsedim rahatlamıştım . Arkadan bir ses geldi "Morrí" ses Askleye aitti hemen tanımıştım , kendimi sanki demin yaptıklarımı ben yapmamışım gibi hissediyordum yavaşça arkama döndüm ve yere dizlerimin üstüne düştüm ve büyük bir çığlık patlattım. Arkamda büyük bir kan gölü vardı ne yaptım ben ? Kendimi kontrol etmeye çalışarak Asklenin yanına gittim yarası çok büyük görünüyordu , fazla kan kaybetmişti ama bilinci açıktı bana bakıyordu gözleri dolmuştu , ona sarıldım ve üzerimdeki beyaz elbiseden bir parça koparıp yarasına bastırdım ama bu pek bir şey değiştirmemişti . Ama mutlaka bir şeyler yapmam lazımdı o ölemezdi buna asla izin veremezdim. Asklenin bilinci yavaş yavaş kapanmaya başlamıştı bunun üzerine kendimi tutamadım ve ağlamaya başladım . Onu seviyordum , beni bırakamazdı...

BansheeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin