Ağlamaktan gözlerimin acıdığını hissedince göz kapaklarımı hafifçe araladım ve gördüğüm şey beni dehşete düşürdü resmen göz yaşlarımın yerini buram buram kan almıştı. Ama bu nasıl mümkün olabilirdi , nasıl kan ağlayabilmem mümkün diye kendi kendime düşünürken ellerimle sımsıkı tuttuğum Asklenin ellerinde bir kıpırtı hissettim ve düşüncelerimi bir kenara bırakarak onun olduğu yere doğru kafamı hafifçe eğdim ve bir şok daha geçirmem an meselesi oldu çünkü Askle gözlerini açmış hülyalı bir biçimde beni seyrediyordu. O andan sonra zaten her şey karardı geri kalan hiç bir şeyi hatırlamıyordum . Tekrar gözlerimi açtığımda kendimi bir oda da buldum , yanımda ise Askle vardı yine durmuş beni seyrediyordu ve elimi tutmayıda ihmal etmemişti. Bulunduğum oda beyaz çürümüş duvarları olan , gördüğüm kadarıyla ise içerisinde üzerinde bulunduğum yataktan başka hiçbir şey bulunmayan bir odaydı. Uzandığım yatak ise o kadar yumuşaktı ki haftalarca kıpırdamadan burada uzanabilirdim ama bir anda Asklenin nasıl hayata döndüğü sorusu aklıma geldi ve yerimden ani bir biçimde sıçradım. ( tabi bu hareket belimdeki ağrıyı biraz arttırdı ama önemli olduğunu sanmıyorum)
"Sen , sen nasıl oluyorda hala yaşıyorsun, seni gördüm resmen içinde koca bir bıçak vardı ve nefes almıyordun ." Dedim ani bir biçimde.
"Ee sanırım sana söylemedim ama sağlık tanrısını iyileştirecek bu dünyadaki tek şey bir ölüm perisinin içten ağlayarak oluşturduğu kanlar içindeki gözyaşı ve sen benim için ağladın , minnettarım ."
Bu sözler beni o kadar rahatlatmıştı ki anında ona sarıldım ama bu defa her şey bilinçli olarak yapılmıştı , ahh o kadar mutluydum ki. Ama hâla aklıma takılan bir soru vardı ben nasıl olurda olay anında bayıldım ? Ee hiç durur muyum? Hemen bu düşüncelerimi Askleyle paylaştım onun ise cevabı oldukça basit oldu "bu kadar güç kullanman bedeninde ters tepki yapmış olsa gerek bu arada meraklı hanımefendi sormadan söyleyeyim burası tanıyacağın en tecrübeli şifacının yeri ."
Gerçektende sıradaki sorum buydu ama tabi bunu ona söylemedim onun yerine hafifçe kafamı salladım ve rahat yatağa bir kez daha kendimi attım ama uykum olmadığı için sadece tavanı izlemekle yetindim bir süre sonra Asklenin sesiyle izlemekte olduğum duvarı bırakıp kafamı ona çevirmeyi başarabildim . "Sana bir şey söylemem lazım " dedi o harika kadifemsi ses , hafifçe kafamı salladığımda ise derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı . " Bak Morrí , dün gece söylediğin o son sözü duydum ve ..." Hafifçe durdu ve devam etti " bende seni seviyorum ve bunu elimde olmadan fark ettirdiğime eminim ama söyleyeceğim şey şu ki benim bir nişanlım var ve bu şartlar altında sanırım birlikten olmamız mümkün değil. " dedi ve bunu der demez sanki kalbim atmayı kesti , sanki biri bay Broni 'nin o dikenli topuyla kafama sertçe vurdu , çünkü hiçbir tepki veremeden sadece onun gözlerine bakıyordum. Hafifçe saçlarımı kulağımın arkasına itti elleri soğuktu ama rahatsız etmemişti, daha sonrada hafifçe anlımdan öptü ve usulca odadan çıktı .
Ciddi anlamda mideme bir ağrı girmişti ve boş olmasına rağmen kusucakmış gibi hissettiğim için bir yandan midemi bir yandan ağzımı tutmuş bir biçimde koşarak odadan çıktım ve banyo olmasını umduğum yere dalıverdim şansıma cidden banyoya ulaşmıştım hemen küvetin yanındaki küçük tuvaletin kapağını açtım ve içimde ne kaldıysa boşalttım ve sifonu çektim, tam kapıdan çıkıyordum ki kabını ağzına küçük parmağımı çarptım ve o acıyla ağzıma gelen ilk küfürü söyleyiverdim " hairanī nü paragata'una" (nasıl aklıma geldi bilmiyorum ama pencap dilinde siktir anlamına geliyor ) zaten sonrada ardı ardına tüm kötü sözler gelmeye başladı "o lanet domuzdan da bu berbat evden ve iğrenç köşeli kapısından da nefret ediyorum nefreeet"
Sanırım bunu çok yüksek sesle söylemişim çünkü başı beyaz ince bir eşarp örtülü , 150 boylarında bir kadın ve Askle şaşkın gözlerle bulunduğum noktaya geldiler. Tabi onları karşımda görmeyi beklemediğim için bende şaşırmıştım bu nedenle " şey ayağımı kapıya... Ahh boşversenize " dedim ve yanlarından geçip bana verildiğini umduğum o tek yataklı odaya geri döndüm ve yüzüstü bir biçimde kafamı yastığa gömüp ağlamaya başladım zaten ardından da uyuyakalmış olsam gerek ki gözlerimi açtığımda hava kararmıştı .Arkadaşlar kusura bakmayın uzun bir aradan sonra hikayemi yazabildim çünkü sanırım ilham perilerim küçük bir tatile çıktı :D umarım bu bölümü beğenmişsinizdir , okuduğunuz için teşekkürler ( bu arada bölüm hakkında yorum yaparsanız sevinirim)