ELF BÖLGESİ

563 21 2
                                    

Yola çıktıktan 2 saat sonra geceyi geçirmek ve askle'nin sarayını bilen birine rastlamak umuduyla yolun üstündeki konaklama yerlerinden birine girdik ve iki yataklı boş bir oda rica ettik . Daha sonrada odamıza yerleşip yemek için en aşağı kata indik ve yemek yemeye başladık . Kendi aramızda sarayı nasıl bulacağımız hakkında konuşuyorduk tam o sırada konuştuğumuz konuyu duyduğundan olsagerek kirli sakalları olan hafif kilolu bir adam "hey size yardımcı olabilirim fakat karşılığınıda alırım." Diyerekten sohbetimizin arasına daldı . İlk önce şaşkın bir biçimde birbirimize bakakalmış olsakta buraya gelme amacımızın zaten böyle bir mucizeyle karşılaşmak olduğunu bildiğimizden yavaşça kafamızı sallayarak adamın teklifini kabul ettik. Daha sonra adam masamıza doğru eğilip sessizce " bu kadar insanın arasında konuşulacak bir konu değil bu benimle gelin daha sessiz bir yere gidelim." Dedi. Bizde bu sözler üzerine masamızdan kalktık ve adamı takip ettik. Kısa bir yürüyüşün ardından sessiz ve sakin görünümlü bir terasa çıktık ve adam başladı anlatmaya " o aradığınız saray kral Lucas'a aittir ve bu bölgedeki hiç kimse oraya nasıl gidildiğini bilmez buna bende dahilim." Adamın bu sözlerinden sonra askle (bu arada ona artık askle diyorum çünkü adı çok uzun ve bu kısaltmayı sevdiğini kendiside itiraf etti.) atıldan bir biçimde "o halde ne diye bizi burda oyalıyorsun , zaten bildiğimiz sözleri duymak için mi bu aptal yere geldik sanıyorsun ?" Dedi ve benide kolumdan tutup giriş kapısına doğru yöneldi tam o sırada adamın "hey avanak henüz sözümü bitirmedim sabret " demesi üzerine askle ani bir biçimde durdu ve boş gözlerle adama bakmayı sürdürdü . O sırada adam konuşmasına devam etti "evet doğru bu bölgede o sarayı bilen kimse yok denile bilir fakat o tek kişiyi saymazsak..." Dedi ve bize doğru ukala bir tebessüm fırlattı . Ve cümlesine devam etti " size bu malum bilgiyi elbetteki söylemeyi umuyorum lakin önce bu değerli sözlerimin karşılığı olan parayı bana taktim etmelisiniz." Dedi ve o muzip gülüşünü tekrarladıktan sonra "160 altın lütfen ." Askle , sanki çok az paraymışcasına tereddüt etmeden cebindeki altın kesesini çıkarıp adamın üzerine fırlattı ve "devam et ." Dedi . Adam parayı görünce pek bir sevinmiş olsagerek anında dilinin bağı çözüldü ve kelimeler ağzından dökülmeye başladı " buradan yaklaşık bir mil doğuya doğru gittiğinizde elf bölgesini göreceksiniz orada Thor adlı elfe benim adımı verin bu arada adım Flamel ,daha sonra sonra sarayın yolunu sorun o sizin hem orada bir gecelik konaklamanıza izin verecek hemde yolu size en ufak ayrıntısına kadar anlatacaktır . Hatta şanslıysanız bir harita bile verebilir." Dedikten sonra bize son bir bakış atıp karanlığa doğru yol aldı . Askle bir süre duraksadıktan sonra " sabaha kadar burada kalalım sabah olunca adamın dediği elf bölgesine gider ve Thoru buluruz ." Dedi . Daha sonra odamıza çıktık ve yumuşak yataklarımızda derin bir uyku çektik sabahın erken vaktinde askle beni kaldırdı birlikte kahvaltı yapmaya indik kahvaltımız bitince eşyalarımızı toplayıp at arabasına yükledik ve yola çıktık.

Yolda dedemin öğrettiği yol şarkılarını söyledim ve asklede bana eşlik etti eğlenceli bir yol macerası ardından elf bölgesine ulaştık . Kapıda muhteşem yüzü parıldayan eşsiz teni ve inanılmaz bakımlı ve uzun saçlarıyla iki erkek elf duruyordu. Onlara hayranlıkla bakarken askle kolumu sertçe dürttü ve bu da beni kendime getirdi. Ardından at arabasından inip kapıya ulaştık ve onlara Flamel aracılığı ile Thor adlı elfi görmek için burada olduğumuzu söyledik . Bunun üzerine sarışın elf Thoru çağıracağı ı söyleyerek yanımızdan uzaklaştı, kısa süre sonra yanında Thor olduğunu umduğumuz kişi ile geri döndü . Thor kısaca bizi sorguladıktan sonra misafirperver bir biçimde bizi içeriye davet etti ve konaklamamız için uygun bir eve yerleştirdi ,iki saat sonra asma bahçede ziyafet olduğunu söyledikten sonra yerleşmemiz için bizi yalnız bıraktı.

İlk önce kendimizi rahat görünümlü turuncu koltuklara atıp biraz soluklandık sonrasında ziyafet için sırayla duş aldık ve temiz giysilerimizi giyip Thorun söylediği asma bahçeye doğru yol aldık . Oraya vardığımızda yaklaşık 500 kişilik bir masa ile karşılaştık ve masanın üstü doldu da taşacak kıvamdaydı. Masanın hemen başında Thor bekliyordu bizi sıcakkanlılıkla selamlayıp bizim için ayrılan yere oturmamızı söyledi bizde onun dediğini yaptıktan sonra çanlar çaldı ve ziyafete başlandı . Elf milleti asil olduğu kadar nezaket kurallarına da uymaya dikkat eden küçük muziplikleriyle gülümseten bir milletti. Artık tıka basa doyduğumuzu fark ettiğimizde teşekkür ettik ve kalkmak için izin istedik ve yavaş adımlarla bize ödünç verilen eve doğru yürüdük . Girer girmez kendimizi yataklarımıza attık ve deliksiz bir uykuya daldık.

BansheeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin