Gözlerimi açtığımda bir odada buldum kendimi etrafımda hekimler ve diğer insanlar vardı . Başım felaket denilecek kadar çok ağrıyordu. Hiçbir şey hatırlamıyordum en son anna elinde hançeriyle beni rehin almıştı gerisi ise tamamen hafızamdan silinmişti. Hekimlerden biri "efendim, nasılsınız ? Kendinizi daha iyi hissediyor musunuz?"dedi . Ben ise sadece kafamı hafifçe sallamakla yetindim. Ardından hafifçe doğruldum ve baş ağrımı tekrar hissedip elimi başıma götürdüm . Sonrasında ayağa kalktım ve gözlerimle Askleyi aradım fakat bulamadım .bunun üzerine bende hekimlerden birine sorma gereği duydum. Hekim"sizi beklemekten baygın düştü bizde odasına götürdük efendim."dedi. Bunu duyunca tereddüt etmeden odasına doğru yol aldım , içeri girdiğimde gerçektende uyuduğunu fark ettim . Uyurken öyle mükemmel görünüyordu ki elimin arka kısmıyla yüzünü okşadım . Ben daha ne olduğunu anlayamadan sertçe elimi tuttu ve beni kendisine çekti. Ben şaşkınlıkla ona bakarken o da aynı şaşkınlıkla bana bakıyordu. Sonra "ahh! Sen miydin bende biri bana bir şey yapcak... " daha cümlesini bitirmeden bir anda bana sarıldı ve " iyisin demi ?"dedi. Kafamı salladım .
Yemek masasındayken düşüncelere dalmıştım.Sanırım daha önce hiç bu kadar yakın olmamıştık . Heyecandan hala titriyordum . Sonunda Kral Lucasın beni uyarmasıyla kendime geldim "kızım iyi misin ?" Şaşkınlıkla Krala baktım ve "evet efendim " dedim . Askle durumdan büyük keyif almış olsa gerek hiç gocunmadan tüm dişlerini göstererek gülümsüyordu . Tamam kabul ediyorum gülümsemek ona çok yakışıyordu ama sinirlerimi de bozduğu gerçeğini değiştirmez bu. Yemekten sonra Askle masadakilere "izninizle"diyip koluma girdi ve beni bahçeye çıkardı . Sanırım bu hamleyi dün yaşanan olaylar hakkında konuşmak üzere yapmıştı.
- Şey , ee dünkü olaylar hakkında konuşmak ister misin? Dedi
-evet ama ben Anna'nın beni rehin alışından sonrakileri hatırlamıyorum. Dedim
-o halde sen bana onun seni nasıl rehin almayı başardığını anlat bende senin nasıl savaşı kurtardığını...
-ne , nasıl ? Savaşı mı kurtardım ?
-şşt her şey sırasıyla güzelim , önce sen başla .
-pekala , benim hatırladığım kadarıyla ilk önce bir kadın sesi duydum , muhafızlara savaş için fazladan asker lazım olduğunu bu nedenle senin onlarıda çağırdığını söyledi. Ayrıca anahtarlarıda ona vermelerini emretti güya benim yerimi bulmuşlar o da beni daha güvenli bir yere götürecekmiş. Ben içerden büyük şaşkınlıkla olayı dinlerden bir anda kapı açıldı ve Anna'yı gördüm karşımda bana "ahh demek küçük böceğimiz burdaymış . Gel bakalım senle işimiz var ." Dedi sonra elindeki hançeri bana doğrulttu ve beni dışarıya kadar sürükledi . Zaten sonrasını hatırlamıyorum.
- bu kız tam bir şeytan . Demek aramızdaki köstebek oydu . Babam ona güvenmemeliydi zaten onunla isteyerek nişanlanmamıştım lakin babam geleceğim için bunu yapmam gerektiğini söyleyip duruyordu.
-şşt üzülme sonuçta senin suçun değildi . Neyse sıra sende anlat bakalım nasıl savaşı kurtardım ?
Gülümsedi ve yüzümün önündeki saçı kulağımın arkasına attı. Ardından
-Anna elindeki hançer ile koluna bir çizik attı ve olan oldu sen bi anda o günkü gibi değişim geçirdin ve düşmanların hepsini korkuttun onlarda kaçtı .Konuşmamız artık sonlanmıştı ben elimdeki sargıya bir göz gezdirirken Askle hafifçe okşadı kolumu ve yine sarıldı bana . O anda. Vücudumdaki tüm tanecikler anı yaşıyordu adeta kendimi çok huzurlu hissediyordum. Sarılmamız bitince bu sefer elimden tuttu ve beni çekiştirerek bir yere götürdü önümüzde çalılar vardı yalnızca şaşkınlıkla ona baktım . "Birazdan sana göstereceğim yeri sadece ben ve sen biliyor olacağız hazır mısın?"dedi. Ve geçebilmem için çalıları iterek bir yol açtı . Gördüğüm manzara karşısında büyülenmiştim gerçek anlamda bir cennetti burası her renk çiçekler , ağaçlar ve mükemmel bir çağlayan . Askle gülümseyerek bana bakıyordu . " beğendin mi ? " diye sordu . " beğenmek ne kelime bayıldım burası harika !"dedim . Ardından kendimi hemen çimenlerin üzerine attım yanıma da Askle uzandı . Gökyüzüne bakıyordum çok güzeldi . Kafamı Askleye çevirdiğimde beni izlediğini fark ettim . Bunun üzerine bende onu izledim bir süre böyle kaldık ardından elimin arkasıyla yine yüzünü okşadım bunu yapmayı seviyordum çünkü yüzünün yapısı hoşuma gidiyordu . Gülümsedi ve elimi eline alıp avucumun içindeki kıvrımların üzerinden baş parmağıyla geçti . Hoşuma gittiği gerçeğini bir yana koyarsak bu beni gerçekten utandırmıştı yanaklarımın kızarışını hissediyordum. Bunu farkedince o da gülümsedi . Hava soğumaya başlayınca kalktık ve çalılardan yapılmış çıkışa doğru yöneldik buradan ayrılmadan önce manzaraya son kez bir göz attım ve çıktık . Sarayın bahçesine çıkınca iyice üşümeye başladım bahçe baya bir büyük olduğundan saraya varıncaya kadar sanırsam donarak ölecektim . Bunu farkedince Askle kolunu omzuma attı ve beni kendine çekip ısıtmaya çalıştı . Gerçekten de sıcacıktı . Saraya kadar böyle yürüdük . Yanaklarım kıpkırmızı olmuştu ve bunun nedeni üşümem değildi . Saraya girdiğimizde ona teşekkür ettim ve odama gittim ,hayatımda geçirdiğim en güzel gündü .