Mekan Bizim

40 6 21
                                    

Merhabalar,
Yeni bölüm ile tekrar buradayım. Her bölüm için ayrı heyecanlanıyorum. Umarım bu heyecanımı hikayenin sonuna kadar koruyabilirim ve umarım beğenirsiniz.

Keyifli okumalar dilerim.




Ertesi gün erkenden uyandım, duşumu alıp hazırlanıp işe geçtim. Kafamda yeni planlarım vardı ve daha odaklanmış hissediyordum. Hande ya da bir başkası beni ilgilendirmiyordu. Ben kendi işime odaklanacaktım. Yolda fırına uğradım; kendime kruvasan, Meltem'e ayçöreği aldım. O da benden biraz önce gelmişti ofise.


"Günaydın Meltem Hanım, buyurun en sevdiğiniz kahvaltınız. Kahvelerimiz senden."


"Ay Irmak Hanım çok teşekkür ederim. Tabii ki. Yeni kahve aldım. Küba kahvesiymiş çok övüyorlardı hemen yapıyorum."


"Harikasın. Odamdayım ben o zaman."


Odama geçip günlük plan çizelgemi hazırladım. Serdar Bey ile AVM projesi üzerinde de çalışıyorduk bir yandan. Herkesin kendi yürüttüğü bir projesi vardı ve ben henüz projeye başlayamamıştım. Ama ümidimi kaybetmedim. Bu sefer sonuna kadar çabalayacağım, diye kendime söz verdim. Tüm odağımı işe verecektim. Meltem kahveyi getirdi.


"Irmak Hanım gene enerjiksiniz bugün. Aman lütfen bozmayın. Ben de sizi gördükçe enerji depoluyorum resmen."


Kahvemi elime alıp kocaman gülümsedim. "İyiyim merak etme bomba gibiyim. Canımı birilerine sıkmamaya karar verdim. Müthiş kahvemi içip hemen başlıyorum güne."


"Tamam o zaman size iyi çalışmalar. Bir şeye ihtiyacınız olursa buralardayım."


"Teşekkür ederim Meltem'cim sana da iyi çalışmalar."


Kahveden bir yudum aldım. Gerçekten çok lezzetliydi, kokusunda ve tadında hafif karamel aroması vardı. Sert bir kahveydi ama tadında acılık yoktu. Meltem'in nereden aldığını öğrenmeyi aklımın bir köşesine yazıp hemen işe koyuldum. Öğle arasına kadar masamdan kalkmadan çalıştım. Masadan doğrulduğumda her yerim tutulmuştu, ayağa kalkıp biraz esnedim.

Odanın içinde yürüyerek günlük listemde yaptıklarımın üstünü çizmeye başladım. Yarın Serdar Bey ile proje başlangıç tarihi hakkında son kararı vermemiz gerekiyordu. Öğleden sonrayı buna ayırmaya karar verdim. Biraz yürüyüşe ve temiz havaya ihtiyacım vardı, yemeğe dışarı çıktım. Canım hamburger istiyordu; kendimi mutlu etmek adına istediğimi yiyip içiyordum.

Yemekten döndükten sonra günün geri kalanının ne kadar çabuk geçtiğini anlayamadım, planladığımdan da önde gidiyordum. İşten çıkmama yakın Sevgi aradı.

"Boncuğum nasılsın? Arayamadım bugün yayıneviyle görüşmedeydim."

"İyiyim canım. Hatta bomba gibiyim. İşlerimin birçoğunu kafamda hallettim. Geri kalanı daha kolay olacak gibi. Yetiştirmem gereken şeyler var ama sıkıntı yok." bir yandan toparlanmaya başladım.

"Onu sormuyorum ama iyi olmana sevindim. Dün Yiğitle baya aranızda elektrik var gibiydi. Seni bırakmalar falan, bir değişiktiniz."

Sevgi kuşumdan hiçbir şey kaçmazdı. Yalan söylemeyecektim o yüzden sadece konuyu saptırmaya çalıştım.
"Ay Sevgi! Bir şey yok, eve bıraktı sadece. Ayrıca İlkem'in flört ettiğini fark etmediğini söyleme sakın bana. "

"Onu kör biri bile fark edebilirdi Irmak. Çocuğun içine düşecek gibiydi ama Yiğit ilgilendi gibi gelmedi bana. Gey gibi durmuyordu. Sen tanıyor muydun bu çocuğu?"

Sevgi biraz daha eşelerse ben her şeyi dökülmeye başlayacaktım. "Kim? Nerden tanıyım canım? Hem İlkem hedefine çok odaklanmış gibiydi." Karşılıklı kahkaha attık. "Neyse beni boş ver onu sıkıştırırız bir ara sen ne yaptın? Yayınevi ne diyor?"

Kırmızı BoncukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin