4.BÖLÜM

164 5 2
                                    

       Akın ,5 çocuklu bir ailenin dördüncü çocuğuydu.Babasının bütün çabalarına rağmen üniversiteyi 1. Sınıfta bırakmış ve sebebini kimseye söylememişti.Evin en asi çocuğuydu.Birtek babasının sözünü dinlerdi.Askerdeyken babasının çok hasta olduğu haberi gelmiş  binbir güçlükle izin alıp son kez görebilmek için memlekete gelmişti.Babası son nefesinde küçük kardeşini ona emanet etmişti.Babasının ölümünden sonra hayatı daha karışık hale gelmişti.Artık Akın’ı durduracak kimse kalmamıştı.

        Askerden geldikten sonra iyice asi olmuştu,kimseyi dinlemiyor kafasına koyduğunu yapıyordu.Dışarıdan ne kadar asi görünsede aslında çok yufka yürekli ve bir okadar da merhametliydi.Birinin ihtiyacı varsa sonunda zararlı çıkacağını bile bile yardım etmekten kaçınmazdı.Lafını kimseden esigemezdi. İstedigi  zaman tatlı dili yılanı deliğinden çıkarır insanların üstünde hakimiyet kurardı.

      Askerden geldikten kısa bir süre sonra Internet kafede çalışmaya başlamıştı.Günler hızla  geçiyordu.Birgün nette sohbet sitelerinden birinde adının Ayşe olduğunu söyleyen bir kızla tanıştı.Artık rutine binmişti hergün saatlerce yazışıyor, sohbetleri akşam telefonda devam ediyordu.

     Genç kadın genç yaşında bir evlilik yapmış anlaşamamış ayrılmıştı.Psikiyatrik tedavi görüyordu. Ayşe de boşandıktan sonra ailesinin yanına gelmiş ama mutlu olamamıştı.Babası herşeye karışıyordu.Eve gelip gittiği saatlere, arkadaşlarına,giyimine...       

    Akın için babasından sonra hayat anlamını kaybetmişti.Genç adam kızın haline üzülüyordu.Onu mutlu edebilirim diye düşündü,kendi mutluluğunu hiçe sayarak.    

      Ayşe'yi sevmiyordu ama kızın o evde bu kadar mutsuz olmasına üzülüyordu.İslerinin çok yoğun olduğu birgündü.Telefonu çalmaya başladı,ekrana baktı.Ayşe arıyordu...

     "Alo"

     "Akın..."

     Genç kadının ağladığını fark etti.Bu saatte aradığına göre önemli bişey olmuştu demekki.Babası evdeyken Ayşe hiç aramazdı.Kesin bi terslik vardı .

    "Ne oldu?Sen ağlıyormusun?"

    "Akın..."

    "Neyin var? Ağlama anlat belki bi çözüm buluruz."

   "Babam dövdü,yaşamak istemiyorum artık. Sıkıldım bu hayattan herşey üstüme geliyor."

   "Neden?Ne oldu? "

   "Bunu konuşmak istemiyorum.Ama bu hayata daha fazla tahammül edemiyorum"

  " Ağlama şimdi ve böyle konuşma sen bugün ilaçlarını aldın mı? "

  "Hayır içmedim ,istemiyorum ilaç falan içmek iyileştim ben"

"İlaçlarını kendi başına kesmemen gerektiğini psikiyatristin söylemişti.Şimdi ilaçlarını iç.Akşam konuşuruz tekrar.Kapatmalıyım müşteri çağırıyor."

   Telefon kapandıktan sonra bütün gün çözüm aradı.Hayattan bi beklentisi yoktu artın."En azından onu mutlu edebilirim"diye düşündü.

     Akın’ın merhameti ona hayatının hatasını yaptırdı.O akşam uzun uzun konuştular ve genç kadını ordan kurtarmanın tek bir yolu vardı."EVLENMEK".

                            ***

    Akın için zorgünler başlıyordu.Ayşey ile konuştuktan bir kaç gün sonra annesiyle konuşmaya karar verdi.Ogün işten herzamankinden erken geldi.Annesi camın önündeki divana oturmuş örgüsünü örüyordu... Oğlunu görünce başını kaldırıp duvardaki saate baktı.Saatmi durmuştu yoksa oğlu erken mi gelmişti.

MERHAMETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin