Otobüs karlı dağların arasın da su misali akarken başını yasladığı camdandan kaldırıp telefona baktı Akın hala aramamıştı.Elleri titreyerek ezberlediği numarayı tuşladı.Yine kahreden o ses yankılandı. "Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor lütfen daha sonra tekrar deneyiniz. The person you have called can not reached at the moment please try again later."
Defalarca bıkmadan çevirdi ve dinledi.Gözyaşları usulca akıp gitmeye başladı.Gözlüklerini çıkarıp çantasına gelişi güzel koydu.Çantasından peçete çıkardı gözlerini kuruladı, burnunu sildi.
"Ağlamayacağım artık" dedi kendi kendine.Akın olsa kızardı şimdi, keşke olsaydı da kızsaydı hem gözlerinden akan yaşları dudakları ile kurulardı.Nasıl da özlemişti yüreği burkuldu.Oysa 24 saat bile geçmemişti.Hala neden aramamıştı? Telefonu neden kapalıydı?
" Başına bişey mı geldi acaba ?" diye geçirdi aklından cevapsız bir sürü soru birikmişti yine.
Başını tekrar cama yasladı, yolu izlemeye başladı.Geçen zaman dilimi içinde ne çok şey yaşamıştı.Bir zamanlar arkadaşına nasihat verirken şimdi o evli bir adama kör kütük aşık olmuştu.Bir oyunla başlamıştı ama evde ki huzursuzluk adamı bu sığındığı limana demir attırmıştı.Defalarca sorguladı kendini benmi sebep oldum diye...
Şu bir gerçekti ki kadın yada adam fark etmiyordu evliliğinde yeterli ilgi,sevgi,anlayış görmediği zaman başka sevdalara yelken açıyordu.Tabi birde uslanmazlar vardı. Onların derdi tamamen başkaydı,başka ten tanımak...Ortaya çıkınca da hep yapan taraf suçlanıyordu.Kişi önce kendisine bakmalıydı nerde hata yapmıştı da eşi arayışa girmişti...Bütün yol boyunca düşündü o asla yapmayacaktı.Ne olursa olsun ona ait olanı başkasına vermeye niyeti yoktu.Bunun bedeli ne olursa olsun herkesi karşısına alabilirdi.
Saatler sonra indi otobüsten ve evinin yolunu tuttu.Nasılda özlemişti ailesini.Geleceğini söylememiş, süpriz yapmıştı.Annesi Esma hanım onu görünce şok geçirecekti neredeyse.
"Sen zayıfladın mı, gözlerinin altı çökmüş."
"Yok be anne aynıyım, çok yorgunum gidip yatıcam."dedi annesinin yanağına bir öpücük bıraktı.Odasına gitti küçük ama sıcak yatağına bıraktı kendini Akın'ı düşünürken uyuya kaldı.
Aradan günler geçiyor ama Akın aramıyordu üstelik telefonu hala kapalıydı.Böyle terkedilmeyi hak etmiyordu.Yine yarı yolda bırakılmıştı.Onu aramayı bıraktı gördüğü zaman sadece " neden?" diye soracaktı.Ogün sabah bilgisayarın başına geçti kahvaltı bile yapmadan.Akın çevrim içi görünüyordu.Ekranın puntosunu büyüttü ve "NEDEN" diye yazdı.
"Ne neden ?"
"Akın soruyormusun birde"
"Ne diyeceksen açıkça soylermisin? "
"Bir açıklama bekliyorum senden?"
"Ne açıklaması benim söyleyecek hiçbirşeyim yok"
"Günlerdir telefonun kapalı deliye döndüm.Sana kaç defa söyledim beni habersiz bırakma diye.Ne yapmaya çalışıyorsun söylermisin?"
"Bak ben çok sıkıldım artık ayrılmak istiyorum."
"Sıkıldın mı? Aylar sonra yenimi fark ettin sıkıldığını?"
"Bak biraz gezip eğlendik bitti artık."
"Bitti ne demek çocuk oyuncağımı bu? Ordan bakınca gönül eğlendirebilecegin birinemi benziyorum."
"Ne zannediyorsun ben evli bir adamım karımı kıskandırmak istedim sadece.Evliliğimi kurtarmak için böyle olması gerekiyordu."
"İnanmıyorum sen değilsin,bunlar senin sözlerin değil kamerayı aç görücem seni."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MERHAMET
RomanceNeydi sevda herşeyi göze alıp onunla gitmek mi ? Yoksa onun mutluluğu için, deli gibi severken vazgecebilmek mi? Su bunun cevabını ömür boyu düşündü.Aklı veya yüreği hangisi kazanacaktı ? Genç adam hayatında ilk defa böyle bir sevdaya tutulmuşt...