Aradan bir hafta geçmiş artık ayrılma vakti gelmişti.Sonunda bu çile sonuna yaklaşıyordu.Akın ,Ayşe'yi otobüse bindirdikten sonra Su'ya telefon etti.
"Biliyorum saat geç ama bi kahve içelim mi?Ayşe az önce gitti ve benim biriyle konuşmaya ihtiyacım var" dedi.
O akşamdan sonra bir daha hiç görüşmemişlerdi. Su aramamış,Akın'da onu bu işe daha fazla bulaştırmak istememişti.Su biraz düşündü.
"Akın saat geç ve bu ne kadar doğru olur bilmiyorum" dedi.
"Su lütfen gerçekten buna ihtiyacım var fazla kalıp seni zor duruma sokmam" dedi.
"Peki gel ama evde kahve yok alman gerekiyor" dedi.
İçi bi tuhaf olmuştu Akın geliyordu.Onunla evde yalnız olma düşüncesi bile titremesine neden olmuştu.Kalbi yerinden çıkacaktı sanki! "Sakin ol delimisin Akın anlarsa rezil olursun" dedi.Beş dk sonra kapı çaldı.
"Ama bu nasıl mümkün olabilir, bu kadar çabuk nasıl gelirsin?" dedi kapıyı açarken.
Akın munzur bir çocuk edasıyla kafasını kaşıdı ve gülümsüyordu.Seksi dudakları hafif kıvırıldı.Su'yun aklını başından alan o gülümseme...
"Şeeyyy... Ben seni evin önüne gelince aradım.Işıkların yanıyordu."
"Ben sana gelme de diyebilirdim bu kadar yolu nasıl göze alırsın" dedi.
"Yapacak bişey yok ozaman geri dönüp gidecektim.İçeri almayı düşünüyormusun yoksa kapı ağzında devam mı edeceğiz?" diye sordu.
"Geç içeri bende ders çalışıyordum.Sen otur ben suyu koyup geliyorum" dedi.
Akın'ın elindeki poşeti aldı aldı ve mutfağa doğru yöneldi.Akın çoktan salona geçmiş ve Su'yun ders notlarını incelemeye başlamıştı.Akın bu eve geldiğinde içini tuhaf bir huzur kaplıyordu.Bütün herşeyi unutuyordu.Biraz sonra Su kahvelerle gelmişti.Koltuğa oturdular ve koyu bir sohpet başlamıştı.Öyle dalmışlardı ki saat gece yarısını geçmişti.
"Kalkayım artık çok geç oldu" dedi.İçinden " keşke burda kalabilsem" diye geçirdi.Su'yu bırakıp gitmek istemiyordu.
Su saate baktı ."Bu saatte araba yoktur istersen bu gece burda kalabilirsin" dedi.
Akın'ın içini kocaman bir sevinç kapladı.O an başka bişey dilese olurdu belki.
"Rahatsız etmek istemem" dedi.
"Yoo kalabilirsin salonda ki kanepede uyursun ,yastık yorgan getireyim" diyerek gitti.
O gece yan yana iki oda da kaldılar ama sabaha kadar ne Su ne de Akın uyuyabildi.Bu nasıl bir sınavdı onlar için? Aslın da herşey yeni başlıyordu.
***
Ayşe gittiğinden beri Akın'la daha sık görüşmeye başlamışlardı.Su bütün boş vaktini kafede geçiriyordu.Hafta sonu olduğu için kafe çok kalabalıktı.Garsonun biri işten ayrılmıştı. Akın'ın patronu Su'nun yanına geldi.
"Nasılsın Su?"
"Iyiyim Bora abi sen?"
"Bende iyiyim,senden bir ricam var.Garsonun biri işi bıraktı biliyorsun ve şuan çok yoğunuz.Hafta sonu bizimle çalışmak istermisin?"
"Ben ne iş yapıcam?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MERHAMET
RomansaNeydi sevda herşeyi göze alıp onunla gitmek mi ? Yoksa onun mutluluğu için, deli gibi severken vazgecebilmek mi? Su bunun cevabını ömür boyu düşündü.Aklı veya yüreği hangisi kazanacaktı ? Genç adam hayatında ilk defa böyle bir sevdaya tutulmuşt...