6.BÖLÜM

133 5 2
                                    

       Yeni bir hayat başlamıştı onlar için ,Akın çok durulmuştu.Mutlu değildi ama yinede etrafa belli etmemeye çalışıyordu.Annesini dinlemediği için,içinde pişmanlık filizleri yeşermeye başlamıştı ama yapacak bişey yoktu.

      Sultan ana oğlu geri döndüğü için mutluydu ama bu kadını hiç sevmemişti.Oğlu seviyormuydu acaba? Seviyor olsa gözlerinin parlaması gerekmezmiydi?.Madem bu kadın oğlunu ondan almıştı bu evi ona zindan edecek,Onu hiçbir zaman gelini gibi görmeyecekti.

       Ayşe evi derleyip topluyor peşinden Sultan ana "bu eşyaların yeri burası değil"  diyerek tekrardan değiştiriyordu.Ne yaparsa yapsın bu kadınla yıldızı barışmayacaktı."Burası benim evim benim düzenimi sakın bozma" diyerek her fırsatta uyarıyordu.

     Ayşe de çok mutsuzdu küçük bir şehirdi burası,alışamamıştı.Akın işe gidiyor bütün gün kayınvalidesi ile birlikte evde vakit geçiyordu.Tek başına dışarı çıkmasına izin yoktu.Kayınvalidesinin iğneleyici lafları sürekli istenmediğini hissettiriyordu ona.kimseyle konuşmuyor,ona yardımcı olmak isteyen herkesi tersliyordu.

      Akın çok üstelediğinde kavga çıkıyordu.Kavga Ayşe’nin sinir kriziyle sonuçlanıyor soluğu hastanede alıyorlardı.Kocası sürekli ilgi gösteriyor onu mutlu edebilmek için herşeyi yapıyordu.,Psikiyatrik tedavisi burdada devam ediyordu.Kısa süre içinde ailede herkes öğrenmişti tedavi gördüğünü.

       Akın her zamanki gibi bir tarafta annesi bir tarafta karısı aralarını yapmaya çalışıyordu.Artık onunda dayanma gücü yoktu.İki kadının birden gönlünü yapmak çok zordu.Durumunu biraz toplarlamıştı.Küçük bir gecekondu kiraladı.

          Akşam oldu eve geldi kaynana gelin yine birbirlerine girmişlerdi. Sultan ana salonda,karısı mutfakta kimse kimseyle konuşmuyor ikiside genç adamı suçluyordu.

        Akın'ı görünce anası yanına çağırdı.

"Oğul yeter artık al götür bu kadını evimden.Senin hatırın için bile artık tahammül edemiyorum.Ona her baktığımda bu kapıdan çıkıp gidişin geliyor aklıma."

      "Bende bunu konuşacaktım seninle ama görüyorum ki yine birbirinizi yemişsiniz.Bıktım sizin kavgalarınızdan.Kimsesi yok burda alttan alsan ne olur biraz? Herşeye bi bahane buluyorsun.Zaten evi tuttum yarın gidiyoruz."

      Annesinin yanından kalktı ve karısının yanına gitti.Çok yorgundu yaşama sevinci gün geçtikçe kayboluyordu.

     "Kavga etmişsiniz!Anneme sürekli cevap verip durma.Onun gösterdiği gibi yapmaya çalış.O senin büyüğün bilmediklerini gösteriyor.Evi tuttum yarın taşınıyoruz.Kendi evinde nasıl istersen öyle yaparsın. Bu arada yeni bir iş buldum.Maaşı biraz daha iyi."

     "Tamam" dedi.Gözleri ışıl ışıl olmuştu.Kurtulacaktı bu evden,kendi evinde serbest olacaktı.Kimsenin kahrını çekmeyecekti artık.

       Ayşe biraz daha mutlu olsun diye iki göz bi ev tutmuş,kendi evlerine geçmişlerdi.Akın da yeni işine başlamıştı.Büyük bir kafenin internet kısmına bakacaktı.Yemek molasına çıkmıştı patron bağırıyordu;

     “Akın nerde?”

     “Burdayım ,yemek yiyiyordum” dedi mutfaktan çıkarken.

    “Müşteriyle ilgilen,ortalığı boş bırakma ” demişti ana bilgisayarı işaret ederek.

    Akın başını çeviridi ve “Bir bu eksikti” diye geçirdi aklından.Ana bilgisayarda biri  oturuyordu.Uzaktan seçemedi kızmı yoksa erkek olduğunu.Sinirlenmişti yemeği bıraktı ve bilgisayara doğru ilerledi.Yerine bir kız oturmuş harıl harıl bilgisayarı kurcalıyordu.     

      Kapının kenarına yaslandı ve izlemeye başladı.Bütün siniri geçmişti.Esmer,ufak tefek bir kız.Küçük bir burnu,simsiyah saçları vardı. Tepeden tokayla tutturmuş, bazı inatçı tutamlar aralardan sıyrılıp omuzlarına dökülmüştü. Saçı başı dagılmış ama sevimliliğini örtmeye yetmemişti.

     “Ne yapıyorsunuz?” dedi.Kızın görmediğini anlayınca.

  Ona çevrilen bakışarı gördü.Kalp atışları hızlandı. Zeytin gibi siyah bir çift göz ona dönmüş gözlerini içine bakarken kekeliyordu.

    "Hiii.. hiiççç" dedi

    "Buraya oturmanız yasak hanımefendi” demişti.

     Kız bir hışımla başını kaldırıp gözlerini içine baktı.Nasıl bir bakıştı ki bu Akın'ın içine bi alev düşmüştü. ”İlk görüşte aşk böyle bişey mi acaba? Yok canım daha neler” diye geçti aklından.

    "Yemedik bilgisayarını,işim bitsin kalkacağım"

    Kızın ona diklenmesi hoşuna gitmiş gülümsemeye devam etmişti.Hırçındı,severdi böyle kadınları.Küçük parmakları klavyede geziyordu.Uzanıp o eli tutmak istedi birden.  

         Kız kalkıp yerine gitmişti.Akın yerine oturdu,O zeytin gözler,küçük ama dolgun kırmızı dudaklar.İstemsizce alt dudagında gezindi dili.Gözünün önünden gitmiyordu.Uzun zamandır gülmediğini fark etti.Bu kızla tanışmalıydı.Kalktı ve kızın yanına gitti.

     "Adın ne senin?" diye pat diye sordu.Yan taraftaki bilgisayar masasının üzerine sağ kalcasını koyarken. Hep böyle açık sözlüydü.Zaten çenesi başına hep bela olmuştu.

  "Çok mu önemli ?"dedi pembe gözlüklerinin üstünden bakarken.

   "Tanışalım mı ? Ben bugün başladım adım Akın siz bilgisayara izinsiz oturdugunuz zaman yemek molasındaydım.Ve patron orda oturdugunuzu görünce fırça yedim"

    Kızın yüzündeki sert ifade yumuşamıştı.Fırça yediğine sevinecek hale gelmişti.Ne güzel bir yüzü vardı çocuk gibi masum.

   "Kusura bakmayın sizi zor duruma sokmak istemedim.Ben Su" dedi elini uzatarak.

   "Ben de Akın" dedi tekrar,elini uzatarak gülümsedi.O küçük eli avucunun içinde hissetti.Sıcacıktı ve bu sıcaklık bütün bedenini sardı genç adamın.Aklına hemen muzip bir fikir geldi bu garip kızı yakından tanımak istedi.

   "Bak sana ne diyeceğim..."

    "Dinliyorum! "

    "Senin yüzünden yemeğimi yarım bıraktım.Bana bi yemek borçlusun"

      "Yaaaaa" dedi yüzünde gülümsemeyle.

     "Beraber yemek yemeğe ne dersin ama sen ısmarlarsın..."

      "Ne zannediyorsun sen kendini.Her isteyenle yemek yeseydim ohooooo...!"

     Akın hiç beklemediği bir tepki almıştı.Bekarken çok kız arkadaşı olmuş,hiç böyle terslenmemişti.Baltayı taşa vurmuştu bukez.Kızın onu terslemesi tuhaf şekilde hoşuna gitmişti.Su ona yasaktı biliyordu ama birkaç dakikadır tanıdığı bir kız onu nasıl bu hale sokmuş onu anlamıyordu.

    Tekrar şansını denemek istedi ve çay ısmarlama fikri ile kızın yanına gitti.Kız inatçı olabilirdi ama henüz Akın'ın inadından haberdar değildi.

        Şansı yaver gitmiş kız çayı kabul etmişti.Bu çay iyi olmuş en azından konuşmak için ortam yaratmıştı.

     Az sonra Su teşekkür etti, yarın tekrar geleceğini söyleyip kapıya doğru yürüdü.Kapıdan çıkarken tokasını çıkarıp saçlarını savurdu.Siyah dalga dalga saçlar sırtına döküldü.Akın ardından uzun uzun baktı. İçinde yıllardır hissetmediği kıpırtılar vardı.

       Keyifli okumalar diliyorum yorumlarınızı bekliyorum. ..

MERHAMETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin