17.BÖLÜM

39 1 0
                                    

Uzun bir ayrılıktan sonra yine beraberiz.Gecikmelerden dolayı üzgünüm.Keyifli okumalar dilerim...

***

Bütün günü hasret gidererek geçirdiler.Akşam oldu Akın'ın gitme vakti gelmişti.

"Benim sana söylemem gereken bişey var."

"Biz Ankara'ya dönüncez."

"Bunu şimdimi söylüyorsun.Onunla birliktemı gidiyorsun.Peki ama neden? Ya ben ne olacağım?"

"Bak meleğim yakında boşanma davası var.Ayşe'nin görüştügümüzü bilmemesi gerekiyor çünkü artık bitsin istiyorum."

"Off Akın bıktım artık bu işten ben sensiz ne yapıcam. Hem yıl sonunda mezuniyet balosuna tekmi gidicem? "

"Biraz daha beklemeliyiz az kaldı sık dişini balo için bir yolunu bulup gelicem seni tek bırakmam. "

"Söz mü? "

"Söz tabi ki deli kız.Bu kadar güzel bir kızı başkasının kapmasina izin verirmiyim sanıyorsun."

"Tamam ne zaman peki " dedi çaresizce.

"Malesef iki gün sonra bu akşam Ayşe ile konuşucam"

"Bu kadar çabuk mu ?"

"Biran önce bitsin istiyorum onun için maalesef çabuk olmalı.şimdi gitmeliyim melegim" dedi ve anlına bir öpücük bırakarak kapıyı çekip gitti.

Su belkide böylesinin onlar için daha iyi olacağını düşündü.Derslerine sıkı çalışması gerekiyordu okulu daha fazla uzamamalıydı."Herşeyin hayırlısı olsun" dedi içini çekerek.

***

Akın eve gitti Ayşe daha gelmemişti.Bu iyiydi biraz kafasını dinlerdi en azından.Çok geçmemişti ki Ayşe geldi.

"Seninle konuşmak istiyorum"

"Benimde seninle konuşacaklarım var.Önce sen başla bakalım."

"Sen intihar ettiğinde bıraktığın mektupla ilgili.Mektup bende"

"Mektup sende ise sana ait olmadığı görmüş olmalısın."

"Inkar etmeyeceksin yani."

"Neyi inkar etmeliyim.Su' yu ne kadar çok sevdiğimi mi ?"

"Onu gerçekten canına kıyacak kadar seviyormusun."

"Onu senin tahmin edemeyeceğin kadar çok seviyorum.Ama onun hayatında biri var ve ben onun mutluluğunun bozulmasını istemiyorum."

"Hııımm...Peki sen ne söyleyeceksin"

"Ben bu kadar şeyden sonra burda yaşayamam artık.Ankara 'ya dönelim ben boşanmaktan vazgeçtim.Bu evliliğe son bir şans daha verelim ikimizde hata yaptık."

"Sen ne dediğinin farkındamısın? "

"Evet farkındayım iki gün sonra gidiyoruz.Yarın git patronunla konuş.Sonra da valizleri toplayalım."

"Su ile vedalasmayacakmısın? "

"Hayır onu görmek istemiyorum."

"Akın bunları senden duymak çok ilginç"

"Ben çok değiştim ve sende bunu göreceksin.Istediğin bu değilmi yoksa."

"Yani ben bilmiyorum şaşkınım sadece"

"Saat geç oldu uyumak istiyorum ilaç saatim geçiyor."

Yatakları ayırmışlardı ama Ayşe'nin söylediklerine inanması için,ilaçlarını içtikten sonra yatağa uzandı içinden
" affet beni meleğim ama buna mecburum" diye geçirdi Ayşe gelene kadar uyumalıydı.

Ayşe onu yatakta görünce inanamadı önce gözlerini silip tekrar baktı hayır yanlış görmüyordu.Kocası ona geri dönüyordu.Yatağa geçti Akın'a sarılarak uyudu.

***

Su okuldan çıktı bütün gün çok yorgundu.Akın yarın gidecekti son kez görebilecekmiyidi acaba?Telefonu çalmaya başladı heyecanla çantasından çıkardı ama arayan Ayşe'idi.istemesede açmak zorunda kaldı acaba ne diyecekti.

"Efendim"

"Su işin yoksa akşam bize gelirmisin?"

"Benim hiç vaktim yok inan ki ders çalışmalıyım."

"Seninle konuşacaklarımız var lütfen fazla vaktini almayacağız."

"Sadece beş dakika tamam mı?"

"Tamam."

Ne çeviriyordu bu kadın yine en azından son kez Akın'ı görebilecekti uzaktan bile olsa.Otobüse bindi ve onlara doğru yola çıktı.

Kapıya geldiğinde tereddüt etti bi an ilk gelişini hatırladı.Ne çok şey yaşamıştı bu evde.Tam geri dönecekti ki Ayşe camdan geldiğini gördü ve kapıyı açtı.

"Hoşgeldin girsene içeriye."

"Girmesem daha iyi fazla vaktim yok"

Içeriden Akın'ın sesi geliyordu "kim geldi?"

"Gel hadi konuşacaklarımız onunla ilgili"dedi başıyla içeriyi işaret ederek.

Aslında Ayşe'nin söyleyecekleri umrunda bile değildi.Tek derdi vardı son defada olsa Akın'ı görebilmek.Belki birdaha hiç göremeyebilirdi.Kalp atışları gittikçe hızlanmaya başladı.Kafasını salladı ve Ayşe'nin peşinden usulca içeri girdi.

"Merhaba Akın"

"Su? Ne işin var senin burda?"

"Çok ayıp insan misafire öyle dermi!Sen onun kusuruna bakma lütfen."

"Neler oluyor burda Ayşe? "

Ayşe Akın'a doğru baktı ve Su'ya "Biliyormusun Akın beni değil de seni seviyormuş."

"Ne?"

"Doğru duydun bana seni herşeyden çok sevdiğini söyledi canından bile."

"Akın bu ne demek oluyor? "

"Evet Su doğru duydun seni canımdan bile çok seviyorum."

"Bence sen ne dediğini bilmiyorsun.Benim bir erkek arkadaşım var ve siz evlisiniz bunu bana nasıl söylersiniz."

"Akın senin yüzünden intihar etti."

"Kesin şu saçmalığı artık.Ne tür bir oyun oynuyorsunuz bilmiyorum ama ben artık yokum ve ikinizide görmek istemiyorum"dedi kapıyı çarparak evden çıktı.Tam bahçe kapısından çıkıyordu Ayşe kolundan yakaladı.

"Bırak kolumu ne yapıyorsun?"

"Su o seni gerçekten çok seviyor kıymetini bil onun."

"Onun ne hissettiği umrumda bile değil,ben onu sevmiyorum.Erkek arkadaşım gelecek bu yaz, biz evleniyoruz."dedi ve ardını dönüp karanlığın içinde kayboldu.

***

Aradan aylar geçti Akın ile Ayşe Ankara'ya yerleşmiş ikiside çalışmaya başlamıştı.Akın güvenlik işine girmişti sertifikası yoktu ama gece çalıştığı için çokta sorun etmiyorlardı.Ayşe ile herşey eskiye dönmüş etrafa mutlu çifti oynamaya başlamışlardı.

Su kendisini okula derslere vermişti Akın'ın yokluğu başlarda çok canını yaksada alışmıştı artık uzaktan sevmeye.Gece vardiyasında olduğu için daha rahat görüşüyorlardı artık.Su'nun erkenden dersi yoksa sabah ezanına varan konuşmaları oluyordu.Beraber iki farklı şehrin ezanını dinliyor dua ediyor telefonu öyle kapatıyorlardı.

"Akın iki hafta sonra mezuniyet balosu var."

"Tamam canım izin ayarlayıp gelmeye çalışıcam."

"Çalışma gel lütfen. "

"Tamam canım biliyorsun Ayşe içinde bir bahane bulmalıyım.Sadece izinle bitmiyor."

"Tamam ama hallet lütfen."

"Tamam canım haber vericem sana"

Akın düşündü Ayşe'ye belli etmeden gitmesi gerekti.Hemen hazırlıklara başladı...

MERHAMETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin