Uzun bir ayrılıktan sonra kavuşma vakti gelmişti artık.Akın iş görüşmesi için şehir dışına çıkması gerektiğini bir iki güne döneceğini söylemişti.Içi içine sığmıyordu sevdiğine kavuşacaktı yolun sonunda.Kimseye söylememişti geleceğini sevdiği hariç.Ne kadar da uzun zaman olmuştu, günler geçtikce özlemi katlanarak artmış onun bile dayanacak gücü kalmamış
Su için dayanılmaz saatler başlamıştı.Aylarca beklemiş son birkaç saat geçmek bilmiyordu. Evinde bir arkadaşını ağırlıyordu ve ona Akın'ın geleceğinden bahsetti. Kızın gidecek yeri olmadığı için hep birlikte kalacaklardı başka seçenek kalmamıştı.Vakit geçirmek için temizliğe verdi kendini,sonra yemek hazırladı.Demet'ten bu akşam biraz geç gelmesini rica etti.
Masayı hazırladı ama giyinmeye vakti kalmadan kapı zili çalmaya başladı.Saate baktı vaktin nasıl geçtiğini anlamamıştı ve berbat görünüyordu.Yapacak başka bişey kalmamıştı kapıyı usulca açtı.Akın karşısındaydı ve gözlerine inanmıyordu.Akın içeri girdi ama bir gariplik vardı,Su uzaktan bakıyordu hiçmi özlememişti.
Tam bir adım atmıştıki, Su "dur yaklaşma sakın" dedi.Akın şaşkın bir şekilde tek kaşı havada ona bakmaya başladı."Bugün bütün gün evin içinde uğraştım,ter kokuyorum uzak dur"dedi.Mahçup bir gülümsemeyle.
Akın kolundan tuttuğu gibi kendine çekti.Saçlarının arasına kendini gömdü ve bütün kokusunu ciğerlerine hapsetti."Delisin kızım sen ben bu kokuyu duyabilmek için aylardır bekliyorum.Seni çok özledim"dedi.
Gözlerinin içine baktı, yüzünü avuçlarına aldı alnına küçük bir öpücük bıraktı.Su boynuna sarıldı ama yetmedi.Akın kalçalarından kavradığı gibi bacaklarını onun beline doladı.Uzun soluksuz kalana kadar öptü sevdiği adamı.Bütün vücudu özlemle titredi.Belli etmemeye çalışsada adamın arzu dolu bedenini hissetmemek mümkün değildi ama sesini çıkarmadı."Sen geç içeri ben birazdan geliyorum" dedikten sonra soluğu dusta aldı. Ilık bir duşun ardından baloda giyecegi elbiseyi giydi.Hafif bir makyaj yaptı acemice saçlarını topladı.Akın yorgunluktan kanepede uyuya kalmıştı.Dudaklarına küçük bir öpücük bıraktı.
"Uyan artık koca bebek sen açıkmadın mı?" dedi.
Akın yavaşça gözlerini araladı.
Tepesinde duran bir çift kara gözlere kilitlendi."Allah'ım öldüm de cennetmi düştüm acaba" dedi.Su bir öpücük bıraktı alnına."Sakın bir daha böyle bişey söyleme. Yemekler soğudu hadi kalk çok acıktım.Hem bak bu yarın giyeceğim elbise nasıl olmuş "dedi.Çocuksu bir tavırla etrafında dönmeye başladı.
"Her zamanki gibi çok güzelsin meleğim"dedi sofraya doğru ilerlerken. Beraber yemek yediler konuşacak ne çok şey birikmisti.
"Sana söylemem gereken birşey var" dedi ve yüzüne bir hüzün yerleşti.Akın merakla yüzüne baktı."Psikiyatriden kaldım ve aileme nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum.Bu şehirde biraz daha kalacağımı düşünmek delirtiyor beni üstelik sende yoksun."
"Sıkma canını meleğim herşeyin bir çözümü vardır.Ama onlardan daha fazla saklayamazsın.Zaman geçtikçe daha zorlaşacak.Yanında olmasamda yüreğim hep seninle biliyorsun"
Su biraz rahatlamış ama Akın olmadan nasıl olacak bilmiyordu. Şimdi bu gecenin büyüsünü bozmak istemediği için daha fazla bişey söylemedi.
Radyoda çalan müziğin akışına bıraktılar kendilerini Akın ın kollarında olmayı özlemişti.Kokusunu içine çekti.Başını göğsüne yasladı.En sevdiği şeydi kalp atışlarını dinlemek.Genç adam durdu ve sevdiğinin yüzünü avuçlarının arasına aldı.Önce küçük küçük sonra bütün özlemle dudaklarını onun dudaklarına hapsetti.Daha fazla sabretmeye güçleri kalmamıştı ikisininde, koyun koyuna bütün özlemleri giderdiler.Terden ikiside sırılsıklam olmuştu.Su kararını vermişti bu adamla evlenmek bir ömür onun kokusunu,tenini hissederek uyumak istiyordu.
Sevgili okurlar arayı epey açtık farkındayım ama hiçbir hikaye yarım kalmamalı. Ama mutlu ama mutsuz , mutlaka bir sonu vardır.Keyifli okumalar dilerim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MERHAMET
RomansaNeydi sevda herşeyi göze alıp onunla gitmek mi ? Yoksa onun mutluluğu için, deli gibi severken vazgecebilmek mi? Su bunun cevabını ömür boyu düşündü.Aklı veya yüreği hangisi kazanacaktı ? Genç adam hayatında ilk defa böyle bir sevdaya tutulmuşt...