Su o geceden sonra sadece Akın'a inanmaya karar verdi.Kafeye eskisi kadar sık gitmiyordu.Akın'la telefonda konuşuyorlardı.Hayatın da sorun istemiyordu ara tatil geliyordu ve buralardan uzak kalmak ona iyi gelecekti.
Gitmeden Ayşe'nin aklını iyice başından alacaktı.Bir savaş başlamıştı artık.Sevdiği adamı üzmesine izin vermeyecektı.Sınavlar bitmişti soluğu kuaförde aldı.Saçları uzamış dalga dalga sırtına dökülüyordu.Uzun saçlarını omuzlarına kadar kestirdi.Kataloğu eline aldı saçlarını boyamaya karar verdi.Uzun uzun baktı ve kuaförüne uzattı."Aşk alevi olsun sonra fön de istiyorum "dedi.Arkasına yaslandı ve Akın'ı düşünmeye başladı.Bu aşkın alevi ikisinide yakıyordu.Ortalama 2 saat sonra işi bitmişti.Makyajını yaptı ve kafenin yolunu tuttu.
Merdivenleri inerken heyecanlanmaya başladı Akın ne tepki verecekti.Arka masalardan birine geçip oturdu.Bacak bacak üstüne attı.Çantasından çıkardığı sigarasını keyifle yaktı.Mert onu görünce zavallı çocuk neye uğradığını şaşırdı.Su içten içe iyice keyiflendi.
"Suuu?"
"Efendim"
"Gerçekten sen misin?"
"İlk defa görüyormuşsun gibi bakma bana."
"Seennn...Sen çok değişik görünüyorsun tanıyamayacaktım az kalsın."
"Değişik derken kötü mü? "
"Aksine çok ama çoook güzel."
Su'nun dudaklarında ki gülümseme kahkahaya dönüştü.
"Şimdi bi kahve alabilirmiyim? Herzamankinden olsun."
Mert mutfağa doğru gitti.Akın'ı görmemişti arkasını dönmüş yemek yiyiyordu.
"Su geldi bir orta şekerli türk kahvesi yapar mısın?" dedi Ayşe'ye.
"Nerde görmedim ben onu?" dedi kahveyi karıştırırken.
"Arka tarafta oturuyor saçlarını boyatmış bir içim su olmuş.Onun gibi sevgilim olsun başka hiçbirşey istemem.Hem çok güzel hemde insan olarak süper bir insan."
Aynı anda iki kızgın bakış üstüne döndü.Biri kıskançlıktan diğeri nefretten.Akın çatalı masaya fırlattı.Ayağa kalktı ve Mert'e doğru bir kaç adım attı.
"Bu yaptığın hiç hoş değil Su duyarsa çok ayıp olur.Utanmıyor musun kızın arkasından öyle konuşmaya."
"Bennn ben kötü bişey demedim ki"dedi."Hay dilimi eşek arısı soksaydı" dedi içinden Akın'ın hışmına uğramak istemezdi.Ama Su okadar tatlı ve sevecendi ki Akın'dan daha iyisini hak ediyordu.Evli bir adamda ne bulmuştu ki.
Kahveyi aldı ardını dönüp gitti.Masaya yaklaşmaya başlamıştı ki omzunda bir elin varlığını hissetti.Canı yanıyordu,ardını döndü.
"Kahveyi ben götürürüm.O kızdan uzak duracaksın!Seni etrafında görmeyeceğim.Bir dahaki sefere inan bu kadar iyi niyetli olmayabilirim!"dedi ve elindeki kahveyi alıp gitti.
Masaya geldiğinde bir kez daha aşık oldu.Harika görünüyordu ve bu kız ona aitti.Gururla baktı ona birazda içi burkuldu.Okulu bitirip gidince tekrar görebilecekmiydi acaba? Ama ne olursa olsun onu koruyacak kimsenin onun saf ve temiz yüreğinden faydalanmasına izin vermeyecekti.Uzun.bir ıslık çaldı.
"Bu dünyalar güzeli kız acaba benim sevdiğim mi?Yoksa hayal mi görüyorum? "
Su çocuk gibi beğenilmenin verdiği keyifle kıkırdadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MERHAMET
RomanceNeydi sevda herşeyi göze alıp onunla gitmek mi ? Yoksa onun mutluluğu için, deli gibi severken vazgecebilmek mi? Su bunun cevabını ömür boyu düşündü.Aklı veya yüreği hangisi kazanacaktı ? Genç adam hayatında ilk defa böyle bir sevdaya tutulmuşt...