Medya: Akın Aydoğdu
Yazardan Not: Bu bölüm için çok heyecanlı birkaç sahne yazmıştım ama sonrasında fikrimi değiştirip bu bölümü geçiş bölümü olarak değiştirdim. Umarım bölümden zevk alır ve diğer bölüm için heyecanlanırsınız!
---
Odadan fırladığımda kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Neden bu kadar sıkışmıştı? Çocukken onu sevdiğim için mi? Bu yüzden mi kalbimin ortası acımıştı?
Hızla merdivenlerden inerken bir an önce dışarı çıkmayı istiyordum. İçeride ne yaptıkları umurumda bile değildi. Emin misin İzgi Hanım?
Gözlerimin önüne tekrar aynı sahne geldiğinde gözlerimi kıstım. "Çıkıp gitmeliydin aptal İzgi. Sen neden oturmuş oradan onları izliyorsun ki?"
Arkamdan duyduğum bağırma sesiyle olduğum yerde durdum. "İzgi!"
Çağın'ın arkamdan geliyor olmasına şaşırmıştım. Olduğum yerde durdum ama arkamı dönmedim.
"Dursana bir! Nereye gidiyorsun koşa koşa?"
Arkamda durduğunda nefes nefese kalmış gibiydi. Bana neydi ki? Kimle ne isterse onu yapardı. Neden böyle bir tepki verdiğimi anlamamıştım. Yüzüme sahte bir gülümseme koyup arkamı döndüm.
Neye güldüğümü anlamaya çalışırcasına yüzüme bakıyordu. "Ben bir şey yapmadım. O öptü. Gördün değil mi?"
Yüzümdeki gülüşü derinleştirip "Eee?" dedim.
Dudağını ısırırken öylece durmuş yüzüme bakıyordu. "O yüzden çıkıp gitmedin mi?"
Kafamı hızlıca iki yanıma salladım. "Beni ilgilendirmez." Tam olarak ne yapıyorsun şu an İzgi?
Yaklaşık bir dakika yüzüme baktıktan sonra kafasını aşağı yukarı salladı. "İlgilendirmez evet."
Ardından ona ait olan gülüşünü yapıp "Ben fazlasıyla aptal bir adamım." dedi.
"Ne demek istediğini anlamıyorum." dedim yüzümde hala numaradan tuttuğum gülüşüm varken. "Sıla yukarıda seni bekliyor olmalı."
Alayla gülüp dudaklarını daha sert bir şekilde ısırmaya başladı.
"Bir daha sana açıklama yapmayacağım. Haklısın. Bu sondu. Seni ilgilendirmez."
Kafamı aşağı yukarı salladığımda "Güzel." dedi.
Arkasını dönmüş giderken kendi kendine söyleniyordu.
"Ne için uğraşıyorsun ki?"
"Kendi kendine çırpınıyorsun."
Kurduğu cümlelerden sonra yüzümdeki gülüşü sildim. Efe'yle aram berbattı. Çağın'la aram berbattı. Ne yapacağımı bilmez bir halde arkamı döndüm ve çıkışa doğru yürümeye başladım.
Sıla'ya karşılık vermiş miydi? Bana neydi ki? Efe'yi gerçekten o mu dövmüştü? Offf. Kafamda o kadar çok soru vardı ki kafamı kırmak istiyordum.
Bildiğim tek şey canımın son derece sıkkın olmasıydı. Yaşadığım şeyler yetmezmiş gibi Sıla ile Çağın'ın öpüştüğünü görmek üstüne tuz biber olmuştu. Bunlar da yetmezmiş gibi bir de yaşananlar canımı sıkmamış gibi davranmıştım. Ne kadar inkar edersem edeyim Çağın'ın yanındayken farklı hissediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İçeriden Daha İçeri
RomanceYüzünü bana doğru eğdiğinde nefesimi tutmuştum. "Affet şimdiden." Neyi? Dudaklarını benimkiyle birleştirdiğinde gerçek anlamda öleceğimi sanmıştım. Dudağı dudağımın üzerinde beklerken benden bir cevap bekliyor gibi gözüküyordu. Yıllardır içten içe...