"OHA!!" Sinirle etrafa bakmaya devam ediyordum. Taehyung bütün odayı dağıtıp çekip gitmişti.
"Cidden yani savaş mı istiyorsun?!" Dağıttığı kitaplarımın bazılarını yerden kaldırıp yatağın üzerine oturdum.
"Odanın ortasına bi sıçmadığın kalmış yani." Umursamadan kulaklığımı alıp yatağımın üzerine uzandım.
"Dişe diş, kana kan kim taehyung!!"
Yaklaşık 1 saat sonra taehyung elinde yiyecekle odaya geldi. Sanki odayı bok götürmüyor gibi üzerini değiştirdi.
"Neden bana tip tip bakıyorsun jungkook?"
"Cidden neden baktığım belli değil mi?!" Gözlerimdeki öfke direk onu hedef alıyordu.
"Anlamıyorum seni." Dedi, ayağa kalkıp üzerine doğru yürümeye başladım. Ben onun üzerine doğru gittikçe o geri adımlar atıyordu. Giysi dolabı ile benim aramla kaldığında ise dahada vücudumu ona bastırdım.
"Jungkook, uzaklaş!"
"Cık. Olmaz."
"İstemiyorum uzak dur!" Dedi titreyen sesiyle. Nefesim boynunda gezerken gözlerimi kapatıp sadece kokusunu içime çektim. Ellerim belinden yukarılara kayarken ellerini tutup tepede birleştirdim.