Ben size şey demeyi unuttum bu hikayede seme-uke aramayın. Başlarda seme jkydi. Bi önceki bölümde tae yani onların cinsel ilişkilerini ayırmak istemiyorum. Diğer shiplerdede aynı şey geçerli.Kafam yastığın altında kalmıştı. Yavaşca başımı kaldırıp sağıma ve soluma baktım. Solumda huzurlu bir şekilde taehyung uyuyordu.
Gündüzleri melek olan çocuk geceleri birden canavara dönüşüyordu. Gerçi bunda biraz benimde payım vardı ama neyse.
Aşağı kattan jin in bağırma seslerini duydum.
"EN SON ÇÖPÜ HANGİ GERİZEKALI ATTI!" En son çöpü ben atmıştım..
Yataktan kalkıp, yatak ucundaki iç çamaşırımı ve şortumu giyip odadan çıktım.
Hızla merdivenleri inip mutfağa geçtim.
"Ne oluyor jın hyung?"
"En son çöpü kim attı?!" kaşlarını çatıp dahada sinirle konuştu.
"Şey... Ben. Neden ki?" Masum görünmeye çalış jungkook!
"İçine hiç bakmadın mı?"
"Hayır neden ki..?"
"Ben bir yarışmaya baş vurdum ve kabul EDİLMİŞİM! AMA BU GÜN SON GÜN ÇÜNKÜ KARTIM ÇÖP KUTUSUNDA!"
"Anladım..." Bana fazla sinirlenmişti ama ben nerden bilebilirdim ki onun kartının çöpte olduğunu.
"Ne oluyor?! Neden bağırıyorsun benim sevgilime?!" Taehyung uykulu halde altına bir şort alıp, karmaşık saçlarıyla aşağı inmişti.
"Gene ne oluyor amına koyim" Rm şaşkınlıkla bize bakıyordu.
"Harbi ne dönüyor? Neden jungkook'a bağırıyorsun?" J-hope de yanımıza gelmişti.
"Ben bir yarışmaya katıldım ve kabul edilmişim ama kartı çöpe attıkları için zaman geçmiş ve son gün de bu gün." Diye kendini açıkladı.
"Bunun için mi bağırıyordun yani sevgilime?!" Taehyungun sesi biraz yüksek çıkmıştı.
"Tamam, taehyung. Sorun yok!"
"Bu yarışma benim hayalim di taehyung!" Dedi jin. "Oradan kazandığım parayla kendi kafemi açabilirim."
"Ne kadar kazanacaksın?"
"50 bin civarı."
"Ben sana veriyim o parayı ama bir daha ona sesini yükseltme! Sakın!" jın kaşlarını çatıp taehyung a doğru yürüdü.
"Birinden para alacak olsam babamın yanına giderim! Haddini aşma!" Ortamdaki gerilim yükselmişti.
"Ne oluyor sabah sabah amına koyim!" Diyerek aşağı indi suga. Arkasından da jimin geldi.
"Ne yarışması bu jın?!" Diye sordu rm.
"Sunum. Bir yemek sunum tabağı ve içecekle tepsi hazırlayacağım."
"Büyüttüyü şeye bak anasını satayım." Taehyung hâlâ dırdır ediyordu.
"Sunum bir gününü almaz ki. Yaparız hep birlikte."
"Ama güzel olması lazım"
"Yaparız!"
"Beraber toprak kazmayacağız! Yemek yapacağız!" Sinirlenmeye başlıyordum.
"Bizde seri katiller değiliz herhalde. Bi konsept bulur yaparız. Yürü mutfağa." J-hope de bıkmıştı anlaşılan.
"Zaten mutfaktayız gerizekalı!" Dedi suga kaşlarını çatarak. Hiç beraber taşınmamalıydık...
"Konsept bulmalıyız." Hepimiz aynı anda düşünmeye başladık. Rm elini çenesinin altında tutup düşünürken gözlerini kocaman açtı.
"Buldum!" Diye bağırdı birden.
"Ne?"
"Aşk! İçecek olarak kırmızı şarap koyacağız. Kırmızı, aşkın simgesi olacak. İçerisine siyah yenilebilir sim damlatacağız o izler aşkın içindeki kötülük olacak. Aynı zamnda beyaz gıda boyalı su dondurup buz şeklinde içine atacağız ve buda içerisindeki saf sevgi olacak."Rm içinden yazar çıktı amk.
"Aslında güzelmiş fikir."Dedi jimin.
"Bende beğendim.. Ama yanına ne yapacağız." Taehyung'a dönüp gözlerinin içine baktım uzun uzun.
"Eğer aşk konseptinden devam ediyorsak... Şöyle bir şey yapalım. Bir sürü cap kek yapalım ve onları kalp şeklinde birleştirelim. Sonra üzerini vişneli krema ile kapayıp her yerine siyah krema ile şeritler çizelim."
"Niye ki? Ne anlamak çıkaracağız?" Diye sordu j-hope.
Taehyung yanıma gelip benim yarım kalan sözüme devam etti. "Jurilerin önünde sunum yaparken bütün cap kekleri birbirinden uzaklaştıracağız ve bütün kalp dağılacak. Ondan sonra geri birleştireceğiz ve kırılan bir kalbin aynı kalmadığını göstereceğiz."
"OHA! ÇOK İYİ LAN!" diye bağırdı jimin.
"Peki cap kekleri yetiştirebilir miyiz? 4 saatimiz var." Jın fazla umutsuz davranıyordu.
"Yetişir! Yetişir! Jungkook ve taehyung siz buzları yapın evde gıda boyası falan her şey var zaten. Bizde hemen keki çırpalım iş bitiririz."
~~~~~~~~~
Her şeyi çantaya koymuş koştur koştur alana gidiyorduk. Jın giriş kartını gösterince alana girdik ve jın için ayrılan masaya hızlı hızlı eşyaları çıkardık. Bizim yardımcı olmamız yasak olduğu için biz seyirci yerine oturup sadece izledik.
Sıra jine gelmişti ve 4 juri önünde bekliyordu. Jın şarap şişesini alıp, şarap kadehinin içe yavaşca doldurdu. Gıda boyası yerine erimiş bitter çikolata kullanmaya karar vermiştik.
"Elimde tuttuğum kırmızı şarap aşkı temsil ediyor." İçerisinde birkaç damla ermiş bitter damlattı. "Bu ermiş bitter ise aşkın içerisindeki kötülüğü temsil ediyor." Beyaz buz kalıplarından 2 tane alıp içerisine bıraktı. "Bu beyaz buz küpleri ise aşkın içindeki saflığı ve insana verdiği ferahlığı temsil ediyor."
Bütün salon susmuş jını izliyordu. Jurilerin bile dikkatini çekmeyi becermişti.
Birbirine bitişik ve üzeri kırmızı ve siyah şeritlerle dolu olan cap kekleri birbirine ayırmaya başladı. Hepsi birbirinden ayrıldığında paramparça olmuştu.
"Birbirlerinden ayrılan kekler ise kalbimizin bütün parçaları. Kalp kırıkları gibi ayrıldılar." Kekleri birleştirip konuşmaya devam etti. "Şimdi özür dileyerek bu kalp kırıklarını birleştirdim ama gördüğünüz gibi aynı olmadı. Belki herkesin yaptığı gibi üzerini kremayla kapatırım ama unutmayın o altta kalan kırıklar düzelmez. "
Bütün jurilerin önüne keklerden koydu tatmaları için. Birer parça kestiklerinde kekin içinden kırmızı çikolata aktı.
"O ise kalp kırıklarının saklı acıları." keki tattıklarında gözlerini kocaman açıp birbirlerine baktılar.
"Bu muhteşem olmuş!"
"Teşekkürler."
"Kim seokjin, yerinizine geçebilirsiniz. Yarışma bittiğinde size kazananı açıklayacağız."
Herkes sunumunu yaptığında bütün puanlar karşılaşmaya başladı. Kısa bir sesizlik dönüyordu salonun içinde.
"Kazananı belirledik!" Dedi jurilerden biri.
"Tam puan ile kazanan KİM SEOKJİN!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Killer
Fanfiction7 genç adam bir kaza ile birleşir ama aralarında aşk doğacağından haberleri yoktur