Öpücükler, inlemeler ve aşk..
Tanımadığım insanlarla bir kaza sonucu bir araya gelmiştim ve aralarından biriyle sanki hayatta sadece biz varmışcasına sevişiyordum.
Dilinin dokunuşları beni her seferinde vurguna düşürüyordu. Oyunumuza devam ederken her seferinde zararlı çıkan ben oluyordum.
"Sıra sende jimin!" Nefesimi hızla alıp veriyordum. "C-cesaret"
"Sadece 1 dakika ses çıkarmadan duracaksın." Hayır hayır bunu başarmak imkansızdı. Bana çektirdiği zevk duygusu bütün bedenimi harekete geçirirken sesiz kalmak imkansızdı.
Dili aşağılara indiğinde zevkten oluşan sıvıları diliyle yalarken sesiz kalmak için karnımı içime çekiyordum. Birden gözlerim kocaman büyüdü çünkü dilini içime dolmuştu inlemelerime geri döndüğümde bütün oda yine inleme seslerimle dolmaya başlamıştı.
"Kaybettin!" Dedi yüzüme hınzır bir gülüşle bakarak.
"Ah, yeter bu oyun!"Kafasını bacaklarımın arasından kaldırıp yüzüme baktı. Dudaklarındaki akıntılarımı gördüğümde utançla ellerimle yüzümü kapadım. O ise dudaklarındaki sıvıyı koluna sürüp silmek yerine yaşadı. Omuzlarının üzerindeki bacaklarımı yatağın üzerine indirdim. Kollarını yatağa bastırıp tam gözlerime bakacak şekilde üzerimde durdu.
"Utanınca çok tatlı oluyorsun."
Tatlı..
"keşke sende biraz utansan, arsız!"Diye söyledim kendi kendime.
"sen bana arsız mı dedin?" Diye sordu dilini göğüsümde gezdirirken.
"Ay,Yapma!" Yapmaya devam ederken dudakları havaya kalkıyordu. Küçük kıkırdayışlarımız birbirine karışıyordu.
"Niye? Gıdıklandın mı?"
"Hı." üzerimden inip yanıma yattı. Pike yi kendine çekip üzerimizinde üzerine örtüp, kafasını başıma koydu.
"Kalbin çok hızlı atıyor."
"Ellerini bedenimde öyle gezdirmeye devam edersen yerinden çıkacak." Diye itiraf ettim.
"Ellemeye sonra devam edeyim öyleyse çünkü uykum geldi yarın maçım var."
"İyi uykular." kokusu buram buram burnuma geliyordu. Ellerim saçlarının arasında gezdirirken ikimizde uyuya kaldık.
.....
2 farklı grup da sahaya çıktığında benim gözlerim sadece mind yeşili sevgilimi arıyordum. Kafasını bana çevirip gülümsediğinde boğazımdan çıkan en yüksek sesle bağırdım. Onlar kazanacaktı, kazanmalıydı. Tezahüratlarım bütün alanı dolduruyordu hatta bağırmaktan başım bile ağrımaya başlamıştı ama susmadım. Ona yanında olduğumu hissetirmeye çalışıyordum ve gayet başarılı hissediyordum.
Dakikalar sonra maç bitmişti ve maçı 4-3 sugalar kazanmıştı. Sanırım onların grubundan daha mutluydum.
Herkes giyinme odasına girdiğinde bende kapıda beklemeye başladım. Bütün grup tek tek üzerini değiştirip oradan çıkıyordu ama suga hâlâ içerideydi.
Herkesin çıktığına emin olduğumda içeri girip kapıyı kapadım. Üzerimdeki tişörtü çıkarıp yanına gittim.
"Kazandınız..." Kafasını bana çevirip boydan süzdü. Duş almıştı ve üzerinde sadece baxer vardı.
"Evet kazandık da.. Üzerini neden çıkardın?"
"Unuttuk.." Neyden bahsettiğimi anlamamıştı.
"Neyi unuttuk?"
"Senin ilk maçını izlediğimde hangimizin kaslarının daha çekici olduğunu seçecektik ama unuttuk.." Alt dudağını dişleyip yanıma yaklaştı.
"Sen sanırım dün akıllanmadın."
Park jimin ve akıllanmak.. İmkansız!
"Cık. Akıllanamadım." Bileğimden tutup duş kabinlerinin birine soktu beni.
"Akıllandırmak lazım öyleyse." Ben ayakta kendimi duvara yaslamış şekilde dururken o yere çöküp kaslarımı emmeye Başladı elleri bacaklarımın her yerinde gezerken boğazımdan küçük hırıltılar çıkıyordu.
Giyinme odasına biriler girince suga hemen geri çekildi. Yaklaşıp kulağıma fısıldadı.
"Odaya gidelim orada devam edelim burada değil!"
"Hayhay efenim.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Killer
أدب الهواة7 genç adam bir kaza ile birleşir ama aralarında aşk doğacağından haberleri yoktur