🌟Bölüm~5🌙

686 109 227
                                    

Medya: Mor ve ötesi ~ Bir derdim var...
•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

🌼
•••••

*Uçmayı öğrenmeden; göçmeye mecbur kalmış bir kuş gibi kalbimiz....
(Cahit Zarifoğlu)
•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Masal'dan:
•••••••••••••••

Üzerimde olan koyu kırmızı renk elbisem bedenime bir hayli büyüktü. Şöyle ki, eteği arkamca sürünüyor, kolları her an dökülecek gibiydi. Neden böyle bir elbise giydiğimle ilgili hiçbir fikrim yokken, bakışlarımı elbiseden ayırarak etrafa çevirdim.

Kalabalık bir caddeydi burası ve rengarenk elbiseler giymiş kızların hepsinin bakışları benim üzerimdeydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kalabalık bir caddeydi burası ve rengarenk elbiseler giymiş kızların hepsinin bakışları benim üzerimdeydi. Kıpırdamadan durduğumda gözlerini bir an için bile olsun benden ayırmayan insan topluluğuna bakıyordum ben de.
"Kimsiniz ki siz?" fısıldayışımı benden başka hiç kimse duymamıştı.

Derince nefeslenerek ileri doğru bir kaç titrek adım attığımda insan topluluğunun yavaşça aralanarak bana yol verdiği fark ettim. Bakışlarımı dikkatle kızlara çevirdiğimde ise gözlerim yuvalarından fırlayacak kadar geniş açılmıştı. Çünkü karşımdaki kızların hepsi bendim. Evet, tıpkı benim üzerimde olan elbisenin her renginden giyen mavi gözlü, siyah saçlı kızlar tıpkı bana benziyordu. Hatta tıpkı yanında sönük kalır, sanki beni bir sürü yapmışlardı.

"Sen şu piç kurusu kızsın değil mi?" duyduğum âdice gülüş ve ses beni şoke ederken, cevap bile veremeden yeni sesler yükselmeye başlamıştı kalabalık ortamdan.
"Babasının kim olduğunu bile bilmeyen," yeşil elbiseli kıza taraf hızla çevrilen başımla gözlerim çoktan dolmuş, içimde patlayan volkanların alevi ise kalbimi yakmaya başlamıştı.

"Tecavüz çocuğusun kızım sen," daha yeşil elbiseli benim, cevabını vermeden, mor elbiseli hemen arkamdan bağırarak dikkatimi kendine çekmişti. Tanrım, neler diyor bunlar böyle.

"Susun hepiniz!" sonunda içime kaçmış sesimi bularak konuştuğumda beni tınlamayan kızların alaylı gülüşleri kulağıma dolarak canımı yakıyordu.
"Babasını bile tanımayan zavallısın sen," diye bağıran mavi elbiseli kızla yüzüme savrulan gerçekler hıçkırıklara boğulmama neden olmuştu.

"Kes sesini, babamı tanıyorum ben. Zavallı da değilim," mavi elbiselinin yüzüne doğru haykırdığımda sözlerimden etkilenmemiş, pis gülüşüyle gülmeye devam etmişti. Bunlar ben olamazdım. Ben bu kadar kötü biri değildim ki.

"Duydunuz mu? Tanıyormuş babasını? Kim ki senin baban?" bu kez sarı elbiseli dikkatimi kendine çekmişti. Ama ağzımı açıp cevap vermeme izin vermeyen turuncu elbiseli olmuştu.
"Yaman Eroğlu mu? Cık cık cık. Yanlış cevap. Baban değil o senin," yüzüme haykırışları, pis gülüşleri devam ederken onları duymamak için ellerimle kulaklarımı kapatmıştım.

Aşk Bir MasalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin