🌟Bölüm~3🌙

773 100 173
                                    

Medya: Perdenin Ardındakiler- Zaman bir muamma...

🌼
••••••••

*Ben büyüdüm galiba: Masal bitti...
(Mustafa Kutlu)
•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Masal'dan:
•••••••••••••••

"Abiii" diye yerinde zıplayarak cırlayan Safir'in sesi kulak zarımı severken(!) yüzümü buruştursam da, bakışlarım çoktan onun baktığı yere kaymıştı. Ve gördüğüm manzarayla benim de şaşkınlıktan dilim lâl olmuştu. Çünkü, Fatih siyah spor arabasına yaslanmış bir biçimde tam karşımızda duruyordu.

Adımlarını abisine taraf hızlandıran Safir'in hemen ardından biz de soluğu yanlarında aldığımızda, Safir Fatih'in kucağına atlayarak kollarını boynuna sımsıkı dolamış, yüzüne sayısız öpücükler kondurmaya başlamıştı.

"Kelebeğim" diyerek sevecen sesiyle konuştuğunda, kucağında olan Safir'i sımsıkı sarmış, etrafında birkaç tur döndürmüştü.

"Yaaa, çook hoş geldinnn abim benim," diyerek son kez yanağına öpücük konduran Safir'in sevinci elle tutulur cinstendi.

"Çok hoş buldum kelebeğim benim," dediğinde yere inmek için hareketlenen Safir'in inmesine izin vermiş, dengesini sağlayana kadar sıkı tutuşunu sürdürmüştü.
Ayakları yerle kavuşan arkadaşımsa, çok kısa bir süre sonra kaşlarını burnuna taraf kıvırtmış, Fatih'e ters bir bakış fırlatmıştı. Bu sırada fark ettiğim diğer bir şeyse Poyraz'ın bakışlarının sürekli Safir'in üzerinden ayrılmamasıydı.

"Kandırdın bizi. Neymiş efendim, iki haftaya gelecekmişsin" dediğinde kollarını göğsünde çapraz yapmış, gözlerini ise çoktan devirmişti.

"Sürpriz yaptım işte. Beğenmedim deme. Yemezler" diyerek genişçe sırıtan Fatih, Safir'in burnunun ucuna parmağıyla hafif fiske vurduğunda, Safir çocuksu bir edayla omuzlarını silkmiş, Fatih'in elini itekleyerek suratından çekmişti.

"Beğenmem, bizi kandırman gerçeğini değiştirmiyor ama," dudaklarını da bükerek tam bir kız çocuğu gibi gözüken Safir'i Fatih kolunun altına aldığında tepesine öpücük kondurmuştu. Safir'se tavırlı kalmayı her zamanki gibi başaramamış, kollarını hemen beline dolamıştı.

"Cezamı sonra kesersin artık kelebek." Diye havalı biçimde göz kırptığında bakışlarının hedefine Barın'ı almıştı.

"Çok şükür, Safir'den sıra bize geldiğine göre, hoş geldin abi," diyerek Fatih'e sarılan Barın, imalı laflarını da yapıştırmıştı. Safir'se bunu umursamayarak özlem gideriyordu.

"Hoş buldum Kıvırcık kafalı," diyerek Barın'ın saçlarını dağıtan Fatih bizim gülmemize neden olurken, Barın somurtuyordu.

"Hoş geldin" gülümseyerek ben de elimi uzattığımda, elimi kavramış, gülüşüme küçük tebessümle karşılık vermişti. Ardındansa kısa süreliğine sarılarak özlem gidermiştik. Tek kolumu beline doladığımda, o da tek kolunu bana sarmıştı. Zira diğer ellerimiz hâlâ birbirlerine sarılmıştılar. Çocukluğumdan tanıdığım bu adam bana hem çok yakındı hem de bir o kadar uzak. Şöyle ki, yedinci, sekizinci sınıflara kadar sürekli bizimle vakit geçirse de, büyüdükçe yaşının gerektirdiği ve seçimi olduğu için yatılı okula kaydolmuş, sonraysa üniversiteye girerek kendi özel dairesine çıkmıştı. Ondan sonrası ise yurt dışına yüksek lisans yapmak için gitmişti. Doğal olarak yalnızca bayramlarda buralara gelen adamı, pek görememiştim. Ama, ortak bir çocukluğumuz vardı, hoş ben o zamanlar ikinci sınıf falan olsam da, çoğu anımızı hatırlıyordum. Anılarımız o kadar keyifli ve tatlı ki, açıkçası unutmak pek mümkün değil.

Aşk Bir MasalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin