Alina'nın Günlüğü

15 2 19
                                    

Selam.
Yeni bir kitap yazmayı düşünmüyordum. Ama en yakın arkadaşım MissHeterophobia 'nın doğum günü hediyesinden biri olarak bu kitabı yazmaya karar vedim. Bu gün 19 Mayıs. 25 Haziran'a kadar kitabı yetiştirebilir miyim emin değilim. Ama deneyeceğim.

Karma her ne kadar sana sinirlenip saçma saçma konuşsam da seni çok seviyorum. Bunca zaman hep yanımda olduğun için çook teşekkür ederim. İyi ki doğdun iyi ki varsın <3
~
Ahem. İyi okumalar hepinize.
~

Ben Alina ve az önce, her gün kendisine sarılmak için can attığım babamı kaybettim.

Bir günlüğe böyle başlanmamalı..

-

Gökçe
"Alina.. günlük yazsan belki iyi gelir derken bunu kast etmemiştim"

Bir şey söylemedim ya da yorganın altından çıkmadım. Her geçen gün yaptığım gibi 5 dakikada bir kafamı yorganın altından çıkartıp nefes alıp, daha sonra yine aynı yere dönmeyi ve bunu tekrarlamayı planlıyordum.

Gökçe benim çocukluktan beri tanıdığım ilk ve tek arkadaşım. Ben babamın ölümünden sonra kendimi odaya kapatınca her gün yanıma geldi ve benimle konuştu.

Gökçe bir iç çekip yanıma oturdu ve elini omzuma koydu.

Gökçe
"Hadi gel dışarı çıkalım biraz hava alırsın"

"İstemiyorum" diye mırıldandım ama pes etmedi.

Gökçe
"Alina... 1-2 ayı geçti... her gün yorganın altındasın."

Yine aynı şekilde aynı cevabı verdim. Yaşamamın tek sebebi annem, Gökçe ve kedim Kedoma'nın üzülmesini istememem.

Gökçe
"Senin için endişeleniyorum. Hem sadece ben değil. Ada teyze de endişeleniyor."

Alina
"Endişelendirmek istememiştim özür dilerim"

Gökçe biraz daha kısık bir sesle cevap verdi. "Özür dilemen için dememiştim..." Sonrasında sesini normal yüksekliğine alıp konuştu.

Gökçe
"Hem Kedoma da özledi seni"

Alina
"Ben de babamı"

Kendi kendime dediğime güldüm. Gökçeyse sessizleşmişti. Kapının açıldığını duydum. Büyük ihtimalle annemdir. Birinin konuşmasını bekledim ve Kedoma'nın sesini duydum. Üzgünce miyavlıyordu ve yanıma geliyordu.

Yatağa çıktığı zaman yorganı açmaya çalıştı. Ben de açamasın diye tuttum ama birisi yorganı hızlıca çekti. Uzun bir zamandır güneş almayan odada yorganın altında durduğum için başta gözlerim acıdı.

Yorganı açan kişinin gözleri dolmuş annem olduğunu görünce içim acıdı. Ben babamı kaybettiysem o da kocasını kaybetti. Onun da canı acıyordu. Hem onun kendini odaya kapatma gibi bir şansı da yoktu. Ben ve Kedoma için çalışmaya başlamıştı. Ama ben uzun bir süre bencilce davrandım.

Kedoma beni görünce sevinerek miyavladı ve koynuma yattı. Duygulandım ve gözyaşlarım akmaya başladı. Gökçe göz yaşlarımı sildi ve kafamı öptü.

.
.
.
.
.
.

O günden sonra dışarı çıkmaya başlamıştım. Bana babam olmasa da hayatın devam ettiğini anlamamda yardım ettiler.

Alina
"Tüm bunların bir kaç ay önce olduğuna inanamıyorum"

Gökçe
"Ben de"

Alina
"Sayende şu an dışarıdayım. Teşekkür ederim"

GünlükHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin