Yeni Bir Başlangıç

6 2 20
                                    

Gökçe'nin gözünden okuldan sonra

Alina ile beraber kafeye doğru ilerliyoruz. Çok heyecanlı olduğunu söyledi. Sonunda bir günüm boş olucak ve Alinayla daha fazla zaman geçirebilicem.

Gökçe
"Geldik sakin ol."

Alina
"Demesi kolay."

Gülümseyip ellerimi Alina'nın omzuna koydum. Bir dakika önce resmen çırpınan Alina, ben bunu yapınca durup bana bakmaya başladı.

Gökçe
"Tek ihtiyacın sakin olmak. Zaten seni işe almamak için herhangi bir nedeni yok."

Alina derin bir nefes alıp kafasını aşağı yukarı salladı.

Gökçe
"Hadi git göreyim seni"

Alina
"Tamam bende bu iş"

Alina cesaretli ve hızlı bir şekilde kapıdan içeri girdi. Ben de o giderken yavaşca sırtına vurup arkasından yürüdüm.

Gidip çalışırken giydiğim giysilerimi giydim ve müşteri beklemeye başladım.

.
.
.
.
.

Yaklaşık 20 dakika sonra Alina çıktı ve yanıma geldi.

Alina
"Bum pazartesi çalışıyorum"

Bunu dediği anda yüzüme bir gülümseme geldi. İkimiz de güldükten ve birkaç tebrik konuşması yaptıktan sonra eve gitmesi gerektiğini söyledi.

O gidince ben de işime döndüm. Ama yeni bir müşteri olmadığı için çekmeceden günlüğümü alıp müşteri gelene kadar birkaç şey yazmaya karar verdim.

En son kaldığım sayfayı açmaya çalışırken yanlışlıkla annemin notları olan kağıtları düşürdüm. Yere eğilip onları aldım ve aynı yerlerine koydum. Bir tanesini bile kaybedemem hepsi çok önemli.

Açıp okumak istedim ama kimsenin bu notları görmesini istemediğim için sadece yalnızken okuyorum. Her okumam da ağlamamla sonuçlanıyor.

Neyse gözlerim dolmak üzere. Kaldığım sayfayı açıp bu gün bu zamana kadar olanları ve düşüncelerimi yazmaya başladım.

.
.
.
.
.
.

Alina'nın gözünden şu an

Eve anca vardım. Girip çantamı bir kenara attım ve koşarak Kedoma'nın yanına gittim. Kolyukta oturduğunu görünce hızlıca onu kucağıma alıp sarıldım.

Bu gün cidden geçirdiğim en güzel günlerden biri olabilir. Hem işi aldım, hem Gökçe'nin sınıfına geçtim, hem de parti listesine yazıldımm.

Ama yarın ne giyicem ki? Partiye nasıl giyinip gidiyorlar ki? Elbise falanla mı? Keşke Gökçe'ye sorsaydım. Şimdi de çalışıyor mesaj atıp rahatsız etmek istemiyorum.

Anneme mi sorsam acaba? Gerçi o da Gökçeyle aynı zamanda işten çıkıyor.

İkisine de sorarım hele bir çıksınlar işten.

Alina
"Kedoma yedin mi yemek?"

Kedoma'yı koyup kabına baktım. Hepsini bitirmiş. Yanına çömelip 'aferin' dedim ve sevdim onu. Sonra ayağa kalkıp tarağını aldım ve tüylerini taramaya başladım.

Kedoma dışarı çıkmayı sevdiği için haftada en az bir kez dışarı çıkarmaya çalışıyorum. Bu hafta hiç çıkmadık bu yüzden bu gün çıkmanın iyi olacağını düşündüm. Zaten bi uyuşuk davranıyo şu sıralar. Evden sıkıldı herhalde.

Kedoma'nın tasmasını taktım ve kapıya doğru ilerledik. Normalde olduğu gibi heyacanlı değildi ama gitmemek için direnmiyordu da. En iyisi pazartesi okuldan önce Kedoma'yı veterinere götüreyim.

GünlükHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin