5. Bölüm - Tilki

153 95 70
                                    

Medya: Bölümle alakalı bir kesit.
Kader&Cengiz

Sabah'ın erken saatinde gözlerini açtı. Üstü halen açık yatıyordu, buz gibi olmuştu. Ellerini kollarına sardı. Yataktan kalkmak için doğrulduğunda yaralanan boğazı sızlamaya başladı. Ayaklarını doğrulduğunda yere basarak kalktı. Elini yüzünü yıkamak için banyosunun kapısını açarak içeri girdi. Lavabonun önüne doğru gelerek aynadan kendine baktı. Akmış rimeli, beyaz elbisenin önünün kanından penbeleşmesini görmesiyle yüzünü buruşturdu. Dağınık saçlarına ellerini geçirdi.

Düzelterek bir tokayla sıkıca bağladı. Musluğu açarak ayılmak için soğuk tarafı açtı. Soğuk su avucuna dolarken yüzüne çarptı. Bir süre sonra musluğu kapatıp aynanın önündeki makyaj temizleme suyu ve pamuğu alarak akan rimelini sildi. Pamuğu çöpe atarak tekrardan temizleme suyunu aynanın önüne koydu. Kapıyı açarak çıktığında dolabını açarak spor kıyafetlerini çıkarıp yatağının üstüne koydu. Ayakabı olarakta beyaz sporlarını dolaptan çıkarıp yere indirdi.

Dolabın sürgüsünü çekerek yatağının yanına geldi. Üstündeki elbiseyi askılarından tutarak aşağı doğru indirdi. Elbise kayarak ayaklarının üstüne düştü. Eğilip eline alarak banyoya girerek makinayı açıp içine attı. Tekrardan yatağının yanına gelerek çıkardığı kıyafetleri giydi. Yatağının üstüne oturup ayağına beyaz sporlarınıda giydi. Askılığında duran kapşonunu alarak giydi ve boynuna kadar fermuarını çekti.

Makyaj masasının çekmecesini açıp içinden telefonunu aldı. Köşede duran bluetooth kulaklığınıda alıp odasından çıktı. Odasından çıkınca telefonunun açılmasını beklerken bir yandanda merdivenleri iniyordu. Telefonu açıldığında internetini açarak spotify'a girerek playisttini karışık çalmaya aldı. Kulağına taktığı kulaklıktan müzik çalmaya başladığında gülümseyerek telefonunu cebine koydu.

Mutfağa doğru giderek kapıyı açtı. Songül abla daha gelmemiş olacaktı ki etraf çok sesizdi. Tezgaha doğru gidip dolabı açtı. İçinde dünden hazır olan içeceği vardı. Eline matarasını alarak mutfaktan çıktı. Mutfağın kapısını yavaşca örterek dış kapıya doğru gitti. Kapıyı açarak çıktı. Dışarıda boğuk bir hava vardı. Gece yağan yağmurdan dolayı ıslak ve toprak kokuyordu.

Gülümseyerek bahceye bakarken güvenliklerden birisi yanına yaklaştı. "Nereye gideceksiniz, bırakayım." dediğinde Beyaz Maskeli başını iki yana salladı. "Yürüyüşe gidiyorum, Cengiz'e dersin." diyerek evin çıkış kapısına doğru yavaşca yürüdü. Güvenlikler demir kapıyı açtılar. Evden dışarı çıktıktan sonra ardından tekrardan iki güvenlik kapıyı kapattı. İlk başta yavaşca yürüyüp müzik dinledi. Daha sonra biraz tempolu koşmaya başladı.
Tempolu bir şekilde koşarak sahile doğru yürüdü.

Yorulduğundan kumsalda durarak kumların üstüne oturdu. Elindeki içeceğinin kapağını açarak içti. Biraz terlediğinden kapşonunun önünü açtı. Sahildeki deniz ayağına doğru gelirken umursamadan bir süre denizi izledi. Matarasını kuma koyarak ellerini arkasına koyarak ayaklarını uzattı. Başını gökyüzünü kaldırarak baktı. Her boş anında gökyüzüne bakar, sanki onu orada kardeşi izliyormuş gibi...

Başını tekrardan birbiriyle çarpışan dalgalara baktı. Elleriyle destek alarak ayağa kalktı. Yerden matarasını da alarak üstündeki kumu temizledi. Bir süre nefes egzersizi yaptıktan sonra yavaş adımlarla eve doğru gitti.

***

Eve geldiğinde siyah demir kapılar açıldı. Güvenliklerin her biri kapıyı içeri giren Beyaz Maskeli'nin ardından sertçe kapattılar. Taşlı yoldan yürüyerek evin kapısının önüne geldi. Zile basarak bir süre bekledi. Songül abla açtığında ona gülümseyerek baktı. Beyaz Maskeli içeri girdiğinde Songül abla ona sarıldı. "Kızım, sabah sabah çıkmışsın korktum." dediğinde saçlarını okşadı. Beyaz Maskeli yutkunduğunda bu şefkati annesini hatırlattı.

Elzem [Düzenleniyor]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin