Ailesini sebepsiz yere büyük bir yangında kaybeden bir kızın, intikam uğruna girdiği ve her gün dahada dibe çeklidiği bir yoldu burası. Bir canavar gibi eğitip büyütüldükten sonra eline verilen dosyalardaki kişileri öldürmek zorundaydı. Ama öldürmes...
Alt kısımda bölüm ile alakalı bir kesit. İyi okumalar✨
Ondan önce bölüm şarkıları:
Rihanna - Stay Halsey - Him & I Çağan Şengül - 22 Dedublüman - Yok Jessie Villa - Wicked Game Çağan Şengül - Küçüğüm
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Boğazın acıdan düğüm gibi sıkıca bağlanır. Düşüncelerin kafanın kenarlarına çarpa çarpa bir hal olur. Duvarların rutubetten dağılır. Parçalanır. Kırılır.
Çürük raporu olan bir evin geri dönüşü nasıl olamazsa benimde düşüncelerimin geri dönüşü olamazdı.
Nitekin giden geri gelmiyorsa yol gözlemenin saçma olduğu gibi.
Kırıldım mı? Hayır. Ama yediremedim. Beklemedim ondan böyle bir şey. Duyuncada kötü hissettim kendimi. Kalbimin kafesinin içindeki kuşun kafes demirlerine pişmanlıkla çarpma sesini bir ben işittim.
Kanat çırpışında yaralı kanatlarının pansumanını ben yapardım. Sorun o değildi.
Sorun tam olarak beklemek istemediğim, ama düşündüğüm kişinin olması. İmkansız gördüğüm kişinin ama kalbimin inatla bu kişi olduğunu başından beri zikir etmesi.
Sesiz olmalıyım yine. Bu bir oyun, oyunun zarları atıldı. Kendisi bu sefer şanslıydı. Ama benim zarlarım benim kurallarım banbaşkadır.
Kafası eminim karışacaktır. Hileli zarlarım onun aksine dik duracaktır bundan eminim. Ben galip gelmeden bu oyunda bitmeyecekti öyle değil mi?
Benim karşımda ne Tanju nede Boray durabilir. Yalanlarım ve aklımla onları yerle bir edebilirim.
Fakat zaman. Zaman dolmadı. O çan çaldığından işte o zaman her şey başlıyacak masanın üstündeki yeni maskeler yüzlere giyilecekti. Ceblerimizdeki kart değişecek yeni bir oyun başlayacaktı.
Ama ben kazanamayacağım oyuna girmem.
***
İnanmak istemiyorum. Yeminim olsun istemiyorum. Beni zehirlemek isteyen Boray olamazdı. İnanmak istemiyordum, Tanju kollarını önünde bağlamış bir şekilde bize bakarken Boray halen konuşmuyordu.
Anla ben adam!, bir kez olsun bir şeyide ciddiye alsan ölür müsün? Seni ne kadar ciddiye aldığımı bir bilsen. Eski cümleleri benim hakkımda olan düşünceleri aklımda fink atarken onun karşımda bana bakması, sanki bildiği bir oyunda masum rolünü kesilmişti karşımda.