giriş

15.8K 758 660
                                    

Merhaba. Hoşgeldiniz💜

👉👈

"Çabuk hazırlıkları hızlandırın! Buraya gelmelerine çok kısa bir süre kaldı." Bay park'ın gür sesi mutfağın girişinde duyulmuş hizmetlilerin eli ayağına dolaşmıştı.

Üstündeki kürkü düşmek üzereyken tekrar omuzlarına alıp sesli bir nefes verdi. Hazırlıklar yetişmezse buradaki herkese yapacağını iyi biliyordu. Mutfaktan çıkıp hızlı adımlarla geniş hol kısmını gelip el hareketiyle telaşla oradan oraya koşuşturan 1 çalışanı yanına çağırdı.Adam kralın önünde eğilip selamladı.

"Jiwoo hazırlanıyor mu? Herşey yolunda mi?"

"Evet kralım herşey yolunda. Prenses jiwoo hatırlamakla meşguller. "

"Tamam çekilebilirsin." Tekrar odasına doğru gidip bedenini tahtına bıraktı.

Genç kız eteğinin uçlarını düzeltip şekilli danteller üzerinde parmaklarının gezdirdi. Aynadaki yansımasına bakarken genişce gülümsedi.

"Jiwoo ! Resmen jeon krallığına gelin olarak gidiyorsun! Onlar mükemmel bir krallık. Eşlerine o kadar iyi bakıyor ve onları mücevhere boğuyorlar. Çok şanslısın." Jiwoo kibirli gülümsemesini silmeyip aynı şekilde bakışlarını yardımcısına çevirdi.

"Ah tabiki prens jeon o geçen gün olan davette gözlerini üzerimden alamadığı için anlamıştım aslında." Elini saçlarına getirip çeki düzen verdi.

Odanın kapısı açılırken mor ve gold renkleri hakim hafif altın sarıları üstündeki takımı süsleyen sarı saçlarını özenle taramış jimin girdi. Ablasına gülümseyip yanına adımladı.

"Harika görünüyorsun jiwoo." Jiwoo jiminin yüzüne bile bakmadan aynadan çekilip mücevher kutusuna eğildi.

Jiwoo jimin'i kendi öz kardeşini asla sevmiyordu. Jiminin naif ve kibar tavırları insanları kendine çekmesiyle her daim kendisinden önde oluşunu kabullenemiyordu.

Hem o bir erkek ve omegaydı!?

Jiminin gülen yüzü yeniden asılırken derin nefes alıp yeniden gülümsemesini yüzüne yerleştirdi. Kanepenin üstüne oturup elini çenesine yasladı. Jiwoo çekik gözlerini sarı saçlı kardeşine değdirdi. Çaktırmadan onu süzerken bakışları yenden keskinleşmiş kıskançlık bedenini ele geçirmişti.

Kıyafeti için özen göstermemesine rağmen mor gold ve hafif altın sarıları beyaz teni, sarı saçlarıyla uyum içerisindeydi. Dolgun kırmızı dudaklarına çilek suyu sürmüş ve hafif parlaklık katmıştı. Kendi dudaklarına sürmesine rağmen jimin gibi taşımadığı için kendine sinirlenmişti.  Jimin kız kardeşini süzüp gülümserken kardeşi yeniden sinirlendiğini hissediyordu.

Jimin yine ve yine güzeldi.

~

Geniş yemek masasında çalışanlar son dokunuşları yaparken kral, kraliçe, 2 prens ve asıl gelin olan prenses heyecanla jeon ailesini bekliyordu. Krallıkları maddi açıdanda iyi değildi bu evlilik aynı zamanda aralarındaki anlaşma içinde büyük bir adım olacaktı.

Büyük kapı açılmış içeri en önde hafif kır saçlı heybetli siyah keskin gözlerini herkeste gezdiren kral jeon'a değdi bakışları jiminin. Kral yaşlı fakat hala dinçti.
Arkasından korumalar girerken alfa oğlu jin ve ardından içeri damat adayı jeon jungkook girdi.

Geniş omuzları ince dudakları keskin hatları vardı jungkook'un bakışlarını kendi gözlerinde hissedince yanaklarının yandığını hissetti nedense. Herbir ayrıntısıyla hem korku hemde güven saçıyordu etrafına jungkook. Kahverengi gözleri jiminden çekip odadaki herkeste gezdirip yeniden jimine geldi.

Jimin üstünden gitmek bilmeyen bakışlarla yerinde kıpırdayıp durdu.

Kral jeon tam karşı sehpa ve koltuğa alfa oğullarıyla kuruldu. Kral park bu ailenin ne kadar güçlü olduğunu anlamıştı. Hepsinin takımına bağlı bel kısmında kılıç vardı. Yapılı ve güçlü bedenleri korku saçıyordu.

Klasik selamlaşma ve tanışma faslı bitince kral jeon artık konuya girmek için hamle yaptı.
"Buraya neden geldiğimizi biliyorsunuzdur park."

"Ah tabiki biliyorum. Hem krallıklar hem çocuklarım arasındaki izdivacı bende çok istiyorum." Kral jeon memnuniyetle gülümseyip oğlu jeon'u gösterdi.

"Bu oğlum jeon jungkook." Bay park kendi kızını tanıtmak adına jiwoo'ya değdirdi bakışlarını.

Jiwoo eteğini tutup heyecanla babasının yanına gitti bakışları yerde. Jungkook'u beğenmemek için aptal yada kör olmak gerekirdi. Böyle bir alfayla eşleştiği için kendini şanslı hissedip içinden tanrıya dualarını iletti.

Jeon krallığı haber yollayıp kendisini özellikle görmek istemişti bide! Ne şans ama.
Sonunda şansı yüzüne gülmüştü, artık kardeşinden bir adım önde olacaktı.

Bakışları yerdeyken dudaklarını dişledi. Kral jeon kaşlarını çattı. Aynı şekilde jungkook'ta bakışlarını kızdan uzaklaştırıp gözleri yerde elleriyle oynayan jimine değdirdi.

"Yanlışlık olmuş olmalı bay park. Biz buraya prenses için gelmedik. Prens jimin için geldik."

Salondaki herkesin ağzından şaşkınlık nidalari yükselirken bay park aynı şekilde ağzı hafif açık kalmıştı. Bu sefer jungkook lafa girdi.

"Senin jimin için geldim.Bir başkası için değil, sadece sen." Son cümleyi söylerken ifadesiz ve keskin bakışları jiminin gözleriyle buluşmuştu.

👉👈

Aşşşırı heyecanlıyım😳💘

Giriş olarak yayınlamak istedim.

Giriş olarak yayınlamak istedim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
love in the kingdom-JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin