love in the kingdom-Jikook

14

Merhaba!!!

Yorum ve oy bekliyorum^^ yorumlarınızı çoook merak ediyorum ve yatakta yuvarlanırken okumak çok zevkli oluyor 😭

👉👈

"N-ne?" Jimin şokla açılmış gözlerini eun'a dikti.

"Bak tatlım, alfalar kızgınlık dönemlerinde fazla davetkar ve istekli olurlar. Jungkook seni gördüğü gibi üstüne atlamak yada yanaşmak isteyecek. Kokuları çok yoğun oluyor ve omegalarına karşı fazlaca istekli oluyorlar. Ayrıca çokta acı çekiyorlar. Yani seni görmemesi acısını hafifletmez ama görürse elinden kurtulmak mümkün olmaz. Bu yüzden yaklaşık 2 3 gün boyunca alfaya görünme." Jimin duyduğu her cümlede yanakları kızarmış bakışlarını kaçırıp elini kapı kulbundan çekmişti.

"Ama, ben onun omegasıyım ve o bana yardım etmişti. Onu yüz üstü bırakıp acı çekmesine mi sebep olacağım. Bunu istemiyorum." Dudakları büzüldü ve kendi kızgınlık anları aklina geldi.

Yanında partneri olmadığı her an ne kadar acı çektiğini düşündü. Ama jungkook ona yardım etmiş istemediği her hareketten kaçınıp porselen bebek gibi ilgilenmişti onunla.

"Ama tatlım alfa ve omegaların kızgınlıkları çok farklı. Omegalar birkaç dokunuşla rahatlarken alfalar her zaman daha fazlasını ister." Genç kadın utançtan yanakları yanan omeganın ellerini tuttu.

"Henüz alfayı  tam tanımıyorsun, aranızdaki bağ çok güçlü değil ve birbirinize duygularınızı açıkça söylediğinizi sanmıyorum. Sen hazır değilken ve jungkook bunu düşünemeyecek durumdayken olanlar olup bittiğinde ikinizden biri pişman olursa ne olacak?"

Jimin haklı olduğunu biliyordu ama orada öylece alfayı acılar içinde bırakmak eşi olduğu halde yardım etmemek acımasızca geliyordu.

Jimin odanın kapısından ayrılıp koridorda yürümeye başlamışken eun ona iç ısıtan bir gülümseme vermiş kendi odasına gitmişti.

Kendisi için ayarlanmış odada 10 dakika boyunca volta atmışken alfa aklından çıkmamıştı.

"Ne olursa olsun alfaya yardım etmeliyim! Tanrım, o benim eşim. Birbirimize kırılsak bile düzeltemeyeceğimiz bir şey olmayacak."

Kendi kendine konuşup telkin etmis dolabın önüne geldi ve kapaklarını açtı.

-

Jimin alfanın odasına yürürken üstüne geçirdiği ince ceketle kıyafetini gizliyor birine yakalanmamak adına yavaş adımlarla yürüyordu.

Tanıdık kapının önüne geldiği an burnunu yoğun bir feromon kokusu dolmuş jimin burnunun yandığını hissetmişti.

Önüne bağladığı ceketin ipini sıkıp kapıyı açtı usulca.

Bakışları odada gezdi ama boştu. Alfanın kokusu odanın her yerindeydi ama kendisi yoktu.

Jimin endişeyle tırnaklarını avuç içine geçirdi. Başka bir omega çağırmış olamazdı değil mi? Alfa öyle biri değildi, olamazdı.

Banyoya doğru yürüyünce küvete oturmuş kafasını geriye doğru yatırmış tüm vücudu köpükler içerisinde kaybolmuş alfayı gördü.

Göğsünün biraz altına kadar köpükler kaplıydı, kafasını geriye atmışken burnuna jiminin giydiği beyaz gömleklerden birine tutuyor koklayarak göğsünün hızla inip kalkmasına sebep oluyordu.