Merhaba!! Nasılsınız?
Bayadır yb yazmıyorum, aklıma pek bir şey gelmiyor): ondan dolayı uzun süredir yazamadım beklediğiniz için teşekkür ederim 💗
Her neyse!!! İyi okumalar💗
👉👈
Omega karnının çevresinde hissettiği serinleme hissiyle huysuz bir şekilde gözlerini açtı fakat ardından güneşin doğrudan yüzüne teması ile geri kapattı.
Karnına doğru bir esinti hissettiği için geri gözlerini açarken alfası karnına kollarını sarmış başını çıplak kalan karnına koymuştu. Nefesleri omeganın tenini okşarken jimin yerinde doğrulup jungkook'un saçlarını eliyle sevmeye başladı.
Saçlarının yumuşak dokusunu ellerinin arasında hissederken yavaşça dokunuşunu çekti. Alt bedeninde bir örtü vardı sadece ve onun dışında tamamen çıplaktı. Alfada belinde ince bir örtü dışında çırılçıplak bir haldeydi ve jimin örtünün altındaki halinin çıplak olmadığını umuyordu.
"Jungkook. Hadi kalk." Yanaklarını sevip uyanmasını söylerken karnı acıktığı için aceleci davranıyordu.
"Acıktım jungkook uyan." Jimin uyanmayan bedene sinirle ofladı. Jungkook uyanıp karnına tekrar sarılmış, kafasını karnına sürmüştü.
"Bende gidip korumalardan yemek isterim." Yerinden kalkacağı sırada alfa feromanlarını salgılayıp omegasını kolları arasına hapsetti.
Özellikle sabah saatlerinde jimin'in kokusu oldukça yoğun oluyordu, jungkook gibi güçlü bir alfa bile kokusu karşısında çaresizce mayışıyordu.
"Korumaların yanına bu şekilde gidemezsin." Başını kaldırıp yüz yüze gelmelerini sağladı, omeganın yumuşak dudakları bir nefes uzaktayken dayanamayıp hızla bir öpücük kondurdu.
Ardından yerinde doğrularak saçlarını kaşımaya başladı, yatakta değilde yerdeki yumuşak puflarda uyuduğu için boynu ağrıyordu biraz.
Çarşaf alt vücudunu açıkta bırakırken jimin hızla ufak bir çığlık atıp çarşafı tekrar üstüne attı. Jungkook önce şaşırmış ardından kahkaha atmıştı.
"İlk defa görmüyorsun ya?" Jimin kendini puflara atıp kafasını gömerken jungkook ufak bedeni kucağına alıp yanaklarını öpmeye başladı.
-
"Hadi jungkook! Acıktım diyorum!" Jungkook kapıda bekleyen omegasının yanına gidip kaldıkları yerin kapısını kilitleyip dışarı çıktılar.
Yataktan sonunda çıkıp jimin'in açlıktan öleceğini söylediği sözlerden sonra dışarı çıkma kararı aldılar. Bir Kore restoranı bulup yemek yiyeceklerdi.
Jimin yolda ilerlerken hâlâ alfaya şikayet ediyordu acıktığına dair. Jungkook ellerini kenetleyip onları izleyen korumaları görmezden geldi.
"Halbuki dün akşam güzelce doyurmuştum seni." Jimin omzuna vurup utandığı için kızarmış yanaklarını saklarken jungkook yanaklarına öpücük kondurdu bu sefer.
"Buraya girelim mi?" Jungkook'un eliyle gösterdiği restorana girdiklerinde jimin ellerini birbirine vurup sevinçle menüdeki tüm kahvaltılık yemekleri sipariş etmişti.
"Sizde gelin lütfen, yandaki sofraya geçin ve istediğinizi söyleyin." Beş koruma şaşkınca birbirine bakarken jimin eliyle yanlarında yer alan boş sofrayı gösteriyordu.
"Biz mi efendim?" Alfa koruma şaşkınca eliyle kendi gruplarını gösterince jimin gülümseyip kafasını salladı.
"Bunda şaşılacak ne var? Hadi sizde yoruldunuz hem tüm gece sırayla nöbet tuttunuz. Hesabı ben öderim. Oturum lütfen." Alfalar sevinçle birbirine bakarken hemen sofraya oturdular.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
love in the kingdom-Jikook
Fanfiction"Senin için geldim.Bir başkası için değil, sadece sen." alfa:jungkook omega:jimin [Mpreg]