Son Oyun [Düzenlendi]

14.Kaç

"Ege ekmeği de getirebilirmisin?"kahvaltı sofrasını hazırlarken bir yandan da Deniz ile uğraşıyordum.

"Bebeğim iki dakika dur baban ekmeği getirsin!Ege hadi"diye bağırdım.

"Geldim"Elindeki ekmeği bırakıp oda oturunca kahvaltıya başladık.Bu gün tüm gün evde oturacaktık.

"Yumurta da ye bakalım"elimdeki çatali yumurtaya batırıp denize yedirdim.

Kahvaltıdan sonra salına geçip film açtık:Buz Devri...

"Anne diego çok yAkışıklı"Diego bir kaplan...

"Hayır ben daha yakışıklıyım."dedi ege hafif bir kıskançlık ile.

O bir kaplan.

"Ege o bir kaplan?!"dedim gülerek.

"Aa fil baba file bak ne kadar kocaman!"diye bağırdı Deniz.

"O mamut babacım."

"Memut mu?"

Bir dan kahkaha atmaya başladım."Parka gidelım mi bebeğim?"diye sordum.Yoksa sabaha kadar kahkaha atacaktim.

Televizyonu kapatıp arabaya bindik.Lunapark'a gidiyorduk.

"Dönme dolaba binelim mi?"diye sordum."olurrr"diye bağırdı Deniz ellerini birbirine çarparken.

Kendi kendine şarkı söylüyor,bebek koltuğunda dans ediyordu.

"Telefonum çalıyor bakabilirmisin?"diye sordu Ege.Telefonunu alip,çağrı yi yanıtladım,ve hoparlöre aldım.

"Alo?"

"Ben son oyun bilmeceler görevlisiyim.Ve size Son Bilmecemi getirdim.Dinleyin.Ama çok iyi dinleyin"dedi kadın,hemen kendi telefonumu alıp ses kayıt yerine bastım.Ege de arabayı sağa çekti.

"Bitti sanmak için bitirmek,kazanmak için kaybetmek gerekir.Yanmak için ateşe,donmak için suya ihtiyaç vardır.Sen su sun.Sen ateş sin.Kim yanar,kim donar kendi emrin olur.Tik-Tak süre dolmak üzere son kurban gelmek üzere."dedi kadın ve devam etti "Bu son bilmeceydi çocuklar." Dedi ve kapattı.

"Ne oluyor lan!"Ege küfür ederken arkaya doğru eğilip Deniz'ı kucağıma aldım,çantamdan kulakligimu çıkartıp telefondan çizgi filim açıp,Denizin kulaklarına kulakligi yerlestirdim.Güzel.Artık bizi duymuyordu.

"Eve dönmemiz gerekiyor.Eşya alıp gitmeliyiz!"dedim telaşa."Eve dönüyoruz!"Ege sert sesiyle konuşup arabayı döndürdü ve gaza bastı.

Tam sular duruldu derken,tam su dondu,ateş söndü derken bu bu bilmece yada not artık her ne ise hiç iyi olmamıştı.Çünkü artık sadece biz değildik.

Kucağımda gülerek çizgi filim izleyen Deniz'e baktım.

Artık o vardı.Ben bir anneydim.Ege te baktım.O bir babaydı.Ve bizim korumaya söz verdiğimiz bir kızımız vardı.

Arabadan inip hızlı adımlar ile eve doğru yürüdük.Ege kapıyı açmaya çalışırken yerde duran zarfı gördüm.Üzerinde şimşek işareti olan zarf : Zeus.Eğilip zarfı aldım ve içeriye girdim.

"Bebeğim babanın işi çıktığı için eve geri döndük sen oyuncakların ile oyna yada filim açayım sana olurmu?"diye sordum Deniz'e.

"Duz Devri ne devam edebilirmiyim?"Gülerek onu koltuğa oturtturup filmi açtım ve koltuğun arkasında kalan mutfak masasina,Ege'nın yanına oturdum.

(Dialog gibi bir kısım olacağı için +İpek -Ege anlamına geliyor!)

+Kapıda bunu buldum.

-Bu ne ?

+Bilmiyorum.Üzerinde şimşek işareti var.Zeus'un işareti.Ondan gelmiş olmalı.

Derin bir nefes aldı.

-Daha ne istiyorlar!Son kurban ne demek ya?Kimi öldürecek allahın belası yetti artık!

Git bide sesi yükseliyor,sinirleri geriliyordu.İkimizin de.

+Sesini alçalt Ege.Deniz huzursuz olacak!

-haklısın özür dilerim.
-Zarfı açalım.

Zarfı açıp içindekileri masaya döktüm.

Kart,kolye,bileklik ve yüzük.

"Kaya'nın kolyesi,Asya'nın bilgeliğin ve benim yüzüğüm"dedim.Benim yüzüğüm...

"Kart'da ne yazıyor?"diye sordu Ege.Sesi gerilmiş ve kısılmışti.

"Kolye paslandı,bileklik intihar etti.Sıra yüzükte.O da kayıp olacak.Ve en sonunda sevdiklerine kavuşacak."Bana bir şey olacaktı.

"Bana bir şey olcak"dedim telaşla."Ege bir şey yap.Olmaz bir daha olmaz lütfen."

"Yapacağım sevgilim.Yapacağım..."

***

Gece saat 02.38'i gösterirken Deniz ve Ege bizim yatağımızda uyuyordu.Denizi uyutmak için çıktığı odada uyuya kalan Ege'yi fırsat bilerek sessizce salona indim.Açtığım üst katın ışıklarını kapatıp,aşaşağı katin ışıklarını yaktim.Eğer başıma bir şey gelirse diye bir mektup yazdım ve bana bir şey olursa bakacakları ilk yere o mektubu sakladım.

Ağır adımlar ile odaya çıkıp bebeğime sarıldım ve gözlerimi kapattım.

Nem?Rutubet?Küf?Ne kokuyordu bu kadar iğrenç.Belki de Deniz altına yapmış olmalıydı.

Gözlerimi açtım.Fakat Deniz altına yapmamıştı.Çünkü deniz burada yoktu!"Ege!"diye bağırdım.

Ege de yoktu.

"Kimse yok burda İpek!Artık senin yanininda kimse yok!"diye bağırdı içeriden gelen ses.

Siktir!Koca bir siktir...İçime doğmuştu sanki.

-

Merhaba! kısa bir açıklama Yapacağım hemen.Bölümlere hiç oy gelmiyor,ve de yorum.

Doğal olarak bende beğenip beğenmediğinizi anlayamadığım içi kendimi geliştiremiyor,size göre bir kurgu ortaya çıkartamıyorum.

En azından güzel yada kötü yazarsanız mutlu olurum.

Beğendiğiniz:

Beğendiğiniz:

SON