7'♡

1.7K 201 134
                                    

İyi okumalar💘

"Hwang! Ellerini kırmadan bırak Changbin'i." Yaslandığı duvardan ayrılıp sesin geldiği yöne döndü Jisung.

Minho'nun bu kadar sinirli olmasına şaşırmıştı açıkçası çünkü Minho bu dünyada tanıdığı en sakin insanlardandı. Tabiî birkaç ay öncesine kadar... Jisung son zamanlardaki değişimini düşündü. Lisenin başındaki neşeli, kim olduğu farketmeksizin yardım eden, berbat okullarını tek bir gülüşüyle aydınlatıp güzelleştiren hâlinden eser yoktu. Artık ne neşeli ne birilerine yardım ediyor ne de gülüyordu . Tüm ruhu alınmış gibiydi.

Ben aldım.

Bu kadar etkilediğimi bilmiyordum.

Az sonra olacaklar aklına geldiğinde endişeyle kalabalığı atlatıp çemberin içine girdi. Gözleri Hyunjin'in yakasını tuttuğu Changbin'i buldu. Karşılık vermeyip alayla sırıtıyordu. Bilerek böyle davrandığı ortadaydı çünkü tüm okul bilirdi ki Changbin eğer isterse, tek eliyle bile Hyunjin'i etkisiz hâle getirebilirdi.

Amacı ne ki?

"Demek sonunda geldin Minho," Changbin'in yakasını sertçe bıraktıp Minho'ya dönmüştü, "köpeğinin tasmasını takmayı unutmuşsun."

Minho daha fazla dayanamayıp Hyunjin'in surstını yumruğu geçirdiğinde Hyunjin yere düşmüştü.

"Ne dedin? Bir daha söylesene!"

"Diyorum ki, köpeğinin ta-"

Minho hızla bir yumruk daha geçirmiş, tatmin olamayıp bir tane daha geçirmişti. O an kendini kaybedip Changbin onu kaldırana kadar durmamıştı. Jisung ise şokla kenardan bütün olanları izliyordu.

"Bir daha köpeğinin sevgilimi sıkıştırdığını görmeyeceğim, Minho."

Her şeyden habersiz olan Minho sinirle Changbin'e dönüp bir şey demesini beklemişti. Fakat gözlerini kaçıran Changbin, her şeyi açıklıyordu zaten. Minho gözlerini kapatıp derin bir nefes alıp kendini Changbin'in kollarından kurtarıp yavaş adımlarla Hyunjin'e yaklaştı ve eğildi.

"Peki bu sevgilin, Jeongin ile flörtleştiğini biliyor mu Hwang?" kulağına fısıldamıştı.

Minho alayla sırıtıyor olmasına rağmen gülüşünün altında büyük bir kıskançlık ve öfke yatıyordu. Hyunjin duyduğu cümleyle gözleri sonuna kadar açılmış, Minho'ya bakıyordu.

"Neyden ba-"

"Sen gayet iyi biliyorsun."

Jisung şoktan çıkıp hızla Minho'nun yanına gitti. Yakasından tutup kendisine çevirdiği gibi yüzüne yumruğunu geçirmişti. Minho, bu kadarını hiç beklemiyordu. Yere çökmüş bir eli yanağında zemine odaklanmıştı.

"Sana bizden uzak dur demiştim. Daha fazlasını yapmak isterdim ama buna değmezsin, Lee Minho."

Ardından yüzü kanlar içinde kalan sevgilisinin kolunu omzuna atmış diğer elini de beline sarıp kaldırmıştı. Minho ise gözlerini sonunda zeminden kaldırıp uzaklaşmalarını izlemişti.

***

"Neden?" Minho asla göz teması kurmayarak konuştuğunda Changbin sessiz kaldı.

"Neden diye sordum."

"Gözümün önünde eriyip bitiyorsun, Minho. Ben sadece senin iyi-"

"Eğer çok meraklıysan benim iyiliğime, ona dokunma bir daha. Onun bir suçu yok, peşinde bir sapık gibi dolaşan benim. Üzülmeyi hakediyorum."

"Saçmalamayı keser misin? Ne demek hakediyorum."

"Dediğim gibi, bu benim seçimim. Sonucunu göze alarak seçtiğim bir durum. Daha fazla konuşmak istemiyorum, yerini bil lütfen."

"Dalga mı geçiyorsun amına koyayım? Bana ne dediğinin farkında mısın?"

Minho cevaplamayı reddederek banktan kalkıp sınıfa yönelmişti. Öfkeliydi ama dışarıdan sadece umursamaz duruyordu. Pişman olacağının farkındaydı. O an hiç tartmadan aklından geçenleri aktarmıştı.

Etrafındaki tek gerçek kişiyi de kendinden uzaklaştırıyordu.

***

"Sana. Dikkatli. Ol. Demiştim." Jisung her kelimesinde bir başka bardağı yere fırlatıyordu.

"Jisung, gerçekten dikkatliyim. Jeongin'e de sordum. Hiçbir şey dememiş kimseye."

"O zaman konuşmayı keseceksin." Hyunjin, Jisung'un anın değişen ruh hâliyle şok olmuştu.

"Han Jisung! Sana yardım edeceğimi kabul ettiğimde bir şartım vardı, biliyorsun."

"O şart artık geçerli değil, Hwang." Hyunjin kendisine soyadıyla seslenmesiyle gözleri devirmişti.

Kimin sevgilisi işte. Al birini vur ötekine.

"Dediğim gibi Jisung, konuştuğum kişiye karışacaksan sana yardım etmeyeceğim." Kapıya doğru yürümeye başladı. Kapı kolunu kavrayınca bir saniye bekleyip arkasını döndü." Ben yardımdan vazgeçersem nasıl toplarsın onu bilemem artık."

Jisung'un cevap vermesine izin vermeden çıkıp kapıyı sertçe kapatmıştı. Jisung içinde birikmiş bütün öfkeyi vazolardan çıkarırken bağırmaya başladı.

"Tanrım!"

~~~

Merhaba,,,

Bugün kingdomu izlerken çok etkilendim, öyle ki ağladım. Sondaki sıralama gerçekten çok saçmaydı... Aynı zamanda atiny'im ve Stray Kids'e üzülmekten Ateez'e sevinemedim bile, gerçekten çok iyiydiler..

Jeongin ağlayana kadar ve Jeongin'in hatasını tekrar gösterdikleri ana kadar hiç farketmemiştim hata yaptığını. Hatta performans sonunda neden ağlamış bebiş diye düşünüyordum ki sahneyi tekrarladılar. Gerçekten kalbim parçalandı Jeongin'i öyle görünce..

Her şeye rağmen Stray Kids'in çok farklı ve bambaşka bir performansı vardı ve hakettiklerini alamamaları çok üzdü...

Ve efsanevi SeungSung vocali... diyecek tek kelime yok, kulaklarım kutsandı..

Medya... Bol bol stream kasıp daha çok hesap açıp oy verelim, en azından biz mutlu edelim onları...

Umarım beğenmişsinizdir,,, oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen💘💘💘

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Umarım beğenmişsinizdir,,, oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen💘💘💘

lookalike | minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin