3'♡

2K 232 158
                                    

İyi okumalar💘




"Minho!"

Changbin dakikalardır Minho'ya sesleniyordu. Bir tepki almak istiyordu ama ne ağlıyor ne gülüyor ne de başka bir şey yapıyordu. Sadece nefes almaya ayarlanmış, kalpsiz bir robot gibi sırasında oturmuş gözlerini tahtadan ayırmıyordu.

"Minho, artık bir şey der misin? İstersen ağla, gerçekten bir şey demeyeceğim. Sadece konuş, bir ses çıkar."

Minho'dan yine bir tepki alamadı.

"O sürtüğü geberteceğim." Bunca zaman sessiz kaldığından dolayı içinden kendine kızarken artık bu işe karışması gerektiğini düşündü Changbin.

Ayağa kalktığında Minho tarafından geri yerine oturtuldu.

"Yapma."

Changbin'in sonunda bir tepki alabilmesinin umuduyla gözlerinin içi parlamaya başlamıştı. Konuyu değiştirmek istedi.

"Kalk, gidelim. Seungmin bizi bekliyor."

Minho yol boyunca sessizce Changbin'i takip etmişti. Bu zamana kadar Jisung'dan ayrı olmanın en büyük ceza olduğunu düşünürdü kendisi için. Birkaç saat önceki görüntünün canını hiç bu kadar yakacağını düşünmezdi. Gözleri Changbin'i buldu. Belki iyi bir ilişkisi olmamıştı ama gerçek bir dostu vardı. Şimdilik her şeyi bir kenara atarak arkadaşının çabasına karşılık vermek istedi.

Seungmin'in evine geldiklerinde kapının önünde Jeongin ile karşılaştılar.

"Changbin Hyung! Gelmişsiniz." Elindeki çöp poşetini bir kenara fırlatıp Changbin'in üzerine atlamıştı. Jeongin ortaokulu, ailesinin işlerinden dolayı Çin'de okumak zorunda kalmıştı. Seneler boyunca mesafelerce uzakta olsalar da bu aralarındaki abi-kardeş ilişkisini hiç bozmamıştı.

"Çok büyümüşsün, ağlayacağım şimdi." Changbin sahte gözyaşlarını silerken konuştu.

"Tanıştırayım sizi. Minho, yakın arkadaşım. Minho, sen zaten Jeongin'i biliyorsun."

Tokalaşmanın ardından içeri girdiler. Jeongin koşarak telefonunu almış sürekli kıkırdayarak mesajlaşıyordu. Changbin ise Seungmin'le sohbet ediyor, ara ara Minho'ya yönelip aralarında olup olmadığını kontrol ediyordu.

"Kimle konuşuyorsun velet?" Changbin sahte bir kızgınlıkla Jeongin'e yaklaştı.

"Hyung, ben artık velet değilim!"

"Bana bak, sen halâ veletsin. Kimseye veremem seni." Changbin sözlerinin ardından Jeongin'in üzerine atlayıp gıdıklamaya başlamıştı. Minho görüdüğü tatlı görüntüyle bugün ilk defa içten gülümsemişti.

Gözleri istemsizce yana düşen Jeongin'in telefonuna kaymıştı. O an gerçekten pişman olmuştu baktığına. Son mesajın karşı taraftan bir kalp olduğunu görünce içindeki duyguları adlandıramadı.

Hwang Hyunjin.

Bu zamana kadar asla kabul edemediği bir gerçekle yüz yüze geldi. Jisung tarafından aldatıldığı gerçeği. Daha sonrasında ise terkedilişi...

Evet. Aldatılmış ve terkedilmişti. Aylar sonra bunun yaşandığını kabul edebildi. En yakın arkadaşı ise bunu bilmiyordu. Eğer bilseydi gerçekten kötü şeyler yaşanırdı.

Minho derin bir nefes alıp lavaboya gitti. Yüzüne su çarparken halâ aklı gördüğü isimdeydi.

Hwang Hyunjin.

Aynada kendisini incelemeye başladı. Hafif bir tebessüm suratında oluşurken içindeki kahkahalarla gülen Minho'yu bastıramadı. Kahkahaları tüm evi inletmeye başladı. Bir süre sonra ses durulmuş ama suratındaki gülümseme asla silinmeden arkasında onu dehşetle izleyen arkadaşına döndü.

***


leeknowho: Roller değişti, Han Jisung.



~~~


Merhabaa! Hyunjin'ime ve Jisung'uma kızmayın lütfen😔

Hatalarım varsa şimdiden üzgünüm:((

Umarım beğenmişsinizdir,,, oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen💘💘💘

lookalike | minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin