Genç kadın denizin verdiği huzur ile birlikte derin bir nefes aldı. Ne zaman üzülse, kendini kötü hissetse, şaşalı şehir hayatından kaçar ve bu uçuruma gelirdi. Sırf çıkarları için onunla birlikte olan yalan dostluklarından sıyrılırdı.
17 yaşında bir genç kızken keşfetmişti bu uçurumu. O günü aklından silemiyordu. Uçuruma oturmuştu. Denizin, kayalara çarpan hırçın dalgalarını izlerken yanına oturan genç adamı hâlâ unutamamıştı.
Acı çektiği belliydi gencin. Sert ve soğuk dış görüntüsünün ardında yatan, acı ile kavrulan çocuğu merak ediyordu. Fakat ilk ve son kez o gün görmüştü onu. Bir daha da karşılaşmamışlardı zaten.
Düşüncelerinden sıyrılıp hemen saate baktı. 3 saattir burada olduğunu görünce sıkıntılı bir nefes aldı. Gitmek istemiyordu ama zorundaydı. Her ne kadar ayakları geri geri gitse de arabaya doğru ilerledi ve şirkete sürmeye başladı.
Çalan telefonunu görmezden gelerek yola devam etti fakat arayan kişi görmezden gelmiyordu belli ki. Hâlâ çaldırmaya devam ediyordu.
"Efendim?"
"Sevgilim şirkete geldim ama yoksun, nerdeymiş bakalım benim güzelliğim?"
"Yoldayım Pamir."
Pamir'in cevap vermesine zaman bırakmadan telefonu kapattı. İlişkinin başında hissettiği duyguları hissedemiyordu. Ailesinin zorlamaları sebebiyle devam ediyordu ilişkisine.
Aldatılıyordu genç kadın, farkındaydı her şeyin. Eskiden dostum dediği kadın, sevgilisi ile yatıyordu. Her ne kadar gerçek aşk ile olan bir ilişki olmasa da yaralamıştı bu durum Ada'yı. Dostunu kaybetmişti ne de olsa değil mi?
***
"Günaydın Ada Hanım."
"Günaydın Azra'cım." diyerek sıcak bir gülümseme bahşetti. Odasına doğru ilerlerken o sırada da Azra ona programı anlatıyordu.
"Son olarak Pamir Bey gelir gelmez odasına uğramanız gerektiğini söyledi." Ada Azra'nın kurduğu cümle ile belli belirsiz bir şekilde gözlerini devirdi.
"Tamam Azra sen gidebilirsin."
"Peki Ada Hanım."
Ada odasına girdi ve çantasını masaya fırlatıp koltuğuna oturdu. Masanın üstündeki dosyaları görünce dikkatini o yöne çevirdi. Azra'nın bahsettiği, imzalanması gereken dosyalar olmalıydı.
Dosyaları inceleyip teker teker imzaladıktan sonra gülümseyerek arkasına yaslandı. Ta ki odaya Pamir'in girmesine kadar. Gülümsemesi soldu ve sıkıntıyla nefes aldı.
"Ada'm, neden yanıma uğramadın sevgilim?" Tebessümle Ada'ya yaklaştı ve onu oturduğu yerden kaldırıp kendine çekti. Ada rahatsız bir nefes alarak onu yanıtladı.
"İmzalamam gereken dosyalar vardı."
"Hmm benden önemli mi o dosyalar?"
Pamir Ada'nın saçlarını omzunun gerisine atarak boynunu gözler önüne serdi. Kafasını boynuna gömecekti ki Ada'nın onu itmesi ile geri çekilmek zorunda kaldı.
"Pamir, sana temas sevmediğimi kaç kere dile getirmem gerekiyor?"
"Ada ne kadar farkındasın bilmiyorum ama sen benim sevgilimsin."
"Umrunda mı?"
"Anlamadım?"
"Aldattığın sevgilin diyorum, umrunda mı senin?"
Pamir boğazındaki kuruluğu gidermek için masanın üstündeki sudan bir yudum aldı.
"Ne saçmalıyorsun sen?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Müptela - Askıya Alındı
FanfictionSiyaha karşı direnen beyazın hikayesi.. Ada'ya hoşgeldiniz.