Kapının zilini çalıp sessizce beklemeye başladı. Çalışanın kapıyı açması ile birlikte eve girdi.
"Hoşgeldin Ada kızım."
"Esra abla babamlar içeride mi?"
Ada çantasını ve üstündeki kabanı Esra'ya verip ondan cevap gelmesini bekledi.
"İçerideler, baban çok sinirli. Yemeğe de gelmedin."
Ada oflayarak salona doğru ilerlemeye başladı. Melek kızının geldiğini görünce telaşla ayaklandı ve hemen sarıldı ona.
"Kızım nerdesin sen, hiç böyle yapmazdın noldu sana güzelim?"
Ada babası ile göz göze gelince bakışlarını hemen farklı bir yöne çevirdi.
"İyiyim anne, şirketten geç çıktım. Trafik olunca da böyle oldu işte."
"İyi de baban senin şirketten mesai bitmeden çıktığını söyledi."
Ada annesinden ayrılıp koltuğa oturdu.
"Evet çıkmıştım ama sonra geri geldim, babam farketmemiş belli ki."
"Peki güzel kızım."
Esra salona girip bakışlarını Ada'ya yöneltti.
"Size bir şeyler hazırlamamı ister misiniz efendim?"
Esra Ada'nın babasının yanında her zaman sizli bizli konuşurdu. Babası bu konularda çok katıydı.
"Esra abla acayip acıktım ben. Dur bende geleyim beraber hazırlarız."
Esra'nın cevap vermesini beklemeden ayaklandı ve mutfağa doğru ilerledi. Babası ile aynı ortamda olmak istemiyordu.
"Mantı var yer misin?"
"Yemez miyim be, sarımsaklı değil mi?"
Esra dolaptan Ada için özel olarak yaptığı sarımsaklı yoğurdu çıkardı.
"Sarımsaklı tabi, seversin sen. Yanına salata çorba falan da hazırlayayım, sen otur kızım."
Ada dolaptan salata malzemelerini çıkarırken yanıtladı onu.
"Yanlış öneri, ben salatayı yaparım."
"Salata hazır sadece sosunu hazırlaman lazım."
"Tamamdır şef."
Esra onun bu haline güldü ve sofrayı hazırlamaya başladı. Ada ise malzemeleri çıkarmış kendince sos hazırlıyordu.
Yaklaşık 15 dakikanın ardından her şey hazırdı. Esra mantıyı ve çorbayı masaya eklemiş Ada'nın getirdiği salata ile birlikte tamamlanmıştı masa.
Ada büyük bir iştahla yemeğini yiyor bir yandan da Esra ile sohbet ediyordu. Ada kendini bildiğinden beri Esra burada çalışıyordu. Aralarındaki bağ çok güçlüydü.
"Esra abla bunun üstüne tatlı çok güzel gider biliyor musun?"
"Ne istersin bakalım?"
"Allah ne verdiyse." dedi ve gülmeye başladı. Esra dolaptan cheesecake çıkarıp tabağa koydu.
"Frambuazlı mı o cheesecake?"
"Tabi, en sevdiğinden." Ada mutlulukla Esra'nın önüne koyduğu cheesecake'i yemeye başladı.
"Ellerine sağlık, her zamanki gibi mükemmel olmuş."
"Afiyet olsun."
Ada tatlısını da yedikten sonra Esra'ya bulaşıklar konusunda yardım etti ve odasına çıktı. Üstündekilerden kurtulup sıcak bir duş aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Müptela - Askıya Alındı
FanfictionSiyaha karşı direnen beyazın hikayesi.. Ada'ya hoşgeldiniz.