9.Bölüm

293 29 17
                                    


Ada güneş ışıklarının odayı doldurmasıyla uyandı. Kaldığı odaya göz gezdirdi. Geçen sefer geldiğinde kaldığı oda değildi. Komidinin üzerinde duran resimlere bakınca Mert'in odası olduğunu anladı.

Tıpkı salon gibi bu oda da siyahın farklı tonları ile dekore edilmişti. Büyüleyici duruyordu.

"Kahvaltıdan önce odayı karıştırmakta bir sıkıntı olacağını sanmıyorum." Dedi ve gülümsedi.

Önce içinde kıyafet odası olduğunu tahmin ettiği kapıyı açtı. Evet, yanılmamıştı. Ada size daha önce de Mert'in serseri bir tarzı olduğundan bahsetmiş miydi?

Bir taraf tamamen günlük kıyafetlere ayrılmıştı. Diğer taraf ise takım elbiselere. Mert'i sadece dünki davette takım elbise giyerken görmüştü.

Evet yakışıyordu ama normal bir günde giydiği kıyafetleri onu daha da çekici gösteriyordu. Tek sevmediği nokta aşırı bozuk bir ağzı olmasıydı.

Dolabın içindeki çekmeceye gözü takıldı. Merak edip açtı. Tabi açar açmaz kapatması bir oldu.

"Tövbe tövbe. Sapık mısın kızım sen? Çık odadan çık."

Tam kapıdan çıkıyordu ki duvarın içine gömülmüş olan kasanın açık olduğunu gördü. Kapatmak için yaklaşıyordu fakat içindeki silahı görünce kaşlarını çattı.

"Bu nasıl çalışıyor ki?"

Silahı eline alıp göz gezdirdi. Mat siyah renginde olan bir silahtı ve çok asil duruyordu.

"Bende mi alsam kendime bundan? Havalı duruyor."

Silahı bir kaç kere elinde gezdirdikten sonra kasaya koyuyordu fakat çıkan gürültü korkuyla geri zıplamasına sebep olmuştu. Ada daha ne olduğunu anlayamadan kapı kırılırcasına açıldı.

"Ne işin var o silahla?"

Ada anın şoku ile bir elindeki silaha birde karşısındaki adama bakıyordu. Kafasında kurduğu cümleleri dile dökmeyi becerememişti bir türlü.

"İyi misin Kızıl?"

Mert Ada'ya yaklaştı ve elindeki silahı alıp sarıldı.

"Fazla merak iyi değildir."

"Her şey ani gelişti. Ne olduğunu anlamadım."

"Bir daha olmasın. Kendine de zarar verebilirdin."

Mert Ada'dan uzaklaştı ve silahı kasaya geri koymak için dolaba yaklaştı. İçinde bulunan küçük kağıt parçasını görünce kaşlarını çatıp fazlalık olarak duran o kağıdı aldı. İçinde yazan cümleleri okumasıyla derin bir nefes alması bir olmuştu.

"Yanındakine dikkat et Mert. Mazallah ikimizde başına bir şey gelsin istemeyiz. Değil mi?"

••••

"Taşak geçiyorlar abi. Kimse seni tehdit edecek cesareti bulamaz."

"Orası öyle ama tedbir almakta fayda var. Korumaları arttır. Ada bu evden ayrılırsa onu takip etmesi için bir kaç kişiyi de ayarlamayı unutma."

Mert işaret parmağını havada sallamaya başladı.

"Eğer bir kişiye bile zarar gelirse bunu senden bilirim."

"Tamam abi. O iş bende, saygılar."

Hakkı favori kelimesini de kullandıktan sonra Mert'in yanından ayrıldı. Mert her ne kadar telaş yapmasa da Ada için endişeleniyordu. İçinde bulunduğu karanlık işler yüzünden hiçbir suçu olmayan birine zarar gelmemeliydi. Buna izin vermeyecekti.

Müptela - Askıya AlındıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin