Müptela - Askıya Alındı

6. Bölüm

"Afra burası çok güzel."

Değişik bir yerdi. Boydan boya kocaman bir duvar vardı ve sahile bakıyordu. Sahil ve duvar arasındaki mesafe 10 metreyi geçmezdi. Geldikleri yer ormanın arkasında kalıyordu. O yüzden sahil bomboştu. Zaten kimsenin uğradığı bir yere de benzemiyordu.

"Başlıyor muyuz?"

"Başlayalım bakalım Afra."

Afra Ada'nın da onay vermesi ile birlikte poşetten bütün boyaları çıkardı ve siyah rengi alıp ilk çizgiyi attı. Ada ise mor rengi alıp ona ayak uydurdu. Değişik bir şey çıkıyordu ortaya ama güzel de duruyordu bir yandan.

Yarım saat içinde bitirmişlerdi, çok uzun sürmemişti. Afra bir kaç adım geriledi ve gururla gülümseyerek yaptıkları resime baktı.

"Çok güzel oldu." Ada gülümsedi.

Afra aklına gelenle birlikte kaşlarını çattı ve bir kaç dakika düşündükten sonra konuşmaya başladı.

"Mert'le tanıştığınız şu meşhur uçuruma götürsene beni."

"Olur, şimdi mi?"

"Evet, içecek bir şeyler de alıp gidelim."

"Tamamdır."

Beraber boyaları toplayıp arabanın bagajına koydular. Ada sürücü koltuğuna binerek markete doğru sürmeye başladı.

"İçki kullanıyorsun değil mi Ada?"

"Pek tercihim olmuyor dersem rezil olur muyum?"

Afra gülmeye başladı.

"Ama Barbekü yaptığımız gece içmiştin."

"Çarpıyor bana, 1 kadeh bile bitirmemiştim zaten."

"Anlıyorum."

Ada marketin önünde durdu. Afra geldiklerini fark edince çantasını da aldı ve Ada'yı da ikna edip beraber markete girdiler.

"Bana eşlik edersin değil mi Ada?"

"Ya çarparsa?"

"Bir şey olmaz."

Afra istediklerini sepete atıp Ada'ya döndü. Ada bir kaç tane meyveli soda alıp sepete attı. Biraz abur cubur da aldıktan sonra Afra ile beraber kasaya gittiler. Ödemeyi de yaptıktan sonra arabayı uçuruma sürmeye başladı Ada.

"Heyecan yaptım."

"Abartma Afra." Diyerek gülmeye başladı.

"Sus sen."

Uzun sürmeyen bir yolculuğun ardından uçuruma gelmişlerdi. Afra poşetleri alıp uçurumun kenarına doğru yürüdü. Ada da onun yanına doğru ilerledi ve her zamanki gibi uçurum kenarına oturdu.

"Otursana Afra."

Afra Ada'nın seslenmesi ile birlikte poşetleri bir kenara bırakıp yanına oturdu.

"Sessiz, çok güzel."

"Huzur veriyor."

Afra içkileri çıkardı. Şişenin birini açıp Ada'ya uzattı. Diğerini de kendine aldı.

"Nasıl tanıştınız?"

"Kiminle?"

"Mert."

Ada aldığı cevap ile önüne döndü ve konuşmaya başladı.

"Anlatmıştım aslında sana."

"Evet ama buraya neden gelmiştin?"

"Değer verdiğim biri ile kavga edip küsmüştük. Kafa dağıtmak için yürürkende burayı buldum. Sonra Mert geldi işte. Onunda canı sıkkındı. Kendini açtı, dinledim onu. Sonra ben kendimi açtım, o dinledi."