5. Bölüm

358 32 15
                                    


"Ada! Uyansana be kızım."

"Git başımdan uyuyacağım ben." dedi boğuk sesi ile.

"Ada kapıda polisler var!"

"Ne! Polis mi?" Hemen yataktan fırlayıp telaşla odanın içinde yürümeye başladı.

"Babam öldürecek beni. Bittim ben bittim...Ne diyorlar? Biz olduğumuza eminler mi?"

Afra'nın gülen suratını görünce sinirle soludu.

"Dalga mı geçiyorsun sen benimle?"

"Panik yapınca çok tatlı oluyorsun."

"Korktum gerizekalı."

"Uyanmıyordun ne yapayım yani?"

Oturduğu yerden kalkıp kapıya doğru ilerledi.

"Üstünü değiştir de kahvaltıya in hadi."

"Tamam geliyorum."

Koltuğun üstüne koyduğu kıyafetlerini alıp üzerini değiştirdi. Banyo dolabından bulduğu tarak ile saçını tarayıp odaya geri döndü.

Koltuğun üstündeki çantasının içine komidin de duran telefonunu koyup odadan çıktı ve merdivenleri inmeye başladı.

"Gel hadi Ada."

"Günaydın herkese."

"Günaydın." dediler hep bir ağızdan.

Afra'nın yanındaki sandalyeye oturdu. Mert, Afra ve dün geceki çocuk kahvaltı etmeye başlamışlardı bile.

Ada midesi bulandığı için sadece çay içiyor bir yandan da telefonu ile ilgileniyordu.

"Neden yemiyorsun Ada?"

Afra'nın yönelttiği soru ile birlikte gözlerini telefondan çekip onu cevapladı.

"Midem bulanıyor, kahvaltı etmeyi sevmem zaten."

"Sen bilirsin güzelim."

Telefon ile biraz daha ilgilendikten sonra masaya bıraktı ve sessizce çayını yudumlamaya devam etti. Çalan telefon sesi ile dikkatini oraya yönlendirdi.

Afra göz ucuyla telefona bakıp kimin aradığına baktı. Ada'nın anlattığı çocuk, Pamir arıyordu. Görünüşe göre Ada cevaplamamakta her ne kadar ısrarcı ise Pamir de aramakta ısrarcıydı. Ada sinirle bir nefes aldıktan sonra telefonu açtı.

"Efendim?"

"Nerdesin Ada?"

"Şirkette bir sorun mu var?"

"Hayır yok."

"Neden arıyorsun o zaman?"

"Çünkü seni özlüyorum Ada."

Ada sinirlerinin gerilmesi ile birlikte izin isteyip sofradan kalktı ve bahçeye çıktı.

Müptela - Askıya AlındıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin