Yine önce ki günlerden farksız bir şekilde uyanıp dişlerimi fırçalamaya, banyoya geçtim. Sıramın gelmesini beklerken gizemini koruyan gemi hakkında düşünmeye başladım. Toplam 210 bölümden oluşan bu geminin içerisinde 200 farklı ülkeden insan ve bu bölümlerin içinde yaş ortalaması 20-25 olan kişiler var. Biz Türk'ler tam ortada yani yüzüncü bölmede kalıyoruz. Bu da bir çok yere ulaşımımızı kolaylaştırıyor. Kurucumuz bizim en güzel yeri almamızı istediğine göre ya Türk ya da Türklere karşı bir hayranlığı var. Bunu düşünürken sıra bana gelmişti bile, dişimi fırçalarken kendimi incelemeye başladım. En sevdiğim anlardan birisi diyebilirim. Saatlerce dişimi fırçalarken hayatı sorgulayıp, yüzümü inceleyebilirim. Belki eski hayatımızda olsaydık müzik açıp dans ederek fırçalayabilirdim.
Sahi ne kadar değişmiştim buraya gelince. Şuan yanaklarımdan burnuma uzanan hafif renkli çillerim yok ve saçlarım artık güneş sarısından çok açık kumrala dönmeye başladı. Boyum yeteri kadar uzadı ve vücudum şekillendi. Eskiden etek, tüylü çantamı takmadan çıkmadığım evi göremiyordum bile. Şimdi siyah tayt üstüne siyah sporcu atleti ve spor ayakkabımla bütünleştim, saçlarımı sürekli at kuyruğu yapıyor ve piercing dışında küpe takmıyorum.
Banyo da işimi hallettikten sonra babamların odasına gittim. Babamların odası var evet ve ben yatakhane gibi bir odada kalıyorum. Bunların bütün sebebi üvey annem Efsun ve tatlı (!) kızı Alya yüzünden. Aslında halimden de memnunum çünkü olduğum yerde kendim gibi davranabiliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
685
ActionBen Duru. Duru Aksöz. Kendimi, sevdiklerimi buradan kurtaracağım. Bu uzay gemisinden.