Her şey şimdiden çok ama çok güzel olmaya başlamıştı bile. Gözlerimi açtığımda bana bakan gözlerin sadece Aren olmadığını fark ettim. Mina nasıl bu kadar hızlı gelebilmişti yanımıza?
"İnanamyıyorrruumm. Duurruu, çok mutlu olun, ben daha çok mutlu oldum, çok sevindim, çok mutluyum."
Gülerek Mina'ya sarıldım. "Teşekkür ederiz. Senin tanıştırman sayesinde oldu." Deyip göz kırptım. O da kahkaha atarak daha da sıkı sarıldı. Yan tarafta da Aren ile Marsel sarılıyordu. Ben Mina'nın kolunda, Aren Marsel'in kolunda birbirimize bakıp kahkaha attık. Mina aniden durup kolumdan tuttu ve beni sarsmaya başladı.
"Nasıl yani? Şimdi sen beni bırakıp gidecek misin? Üstelik ben seni bırakmıyorken? Şuan terk mi edildim."
Benim de yüzümde ki tebessüm bir anda donuklaştı. Ne yapacağım şimdi ben? Nasıl söyleyeceğim babama? Ne tepki verecek? Eşlenmiş kişiler nereye taşınıyor? Eşlenmiş kişiler ne yapıyor? Aklımda o kadar fazla soru işareti oluştu ki korkudan ağlayabilirdim. Dolmuş gözlerim ile Aren'e döndüm. Marsel'den ayrılarak benim omzuma kolunu atıp saçlarıma buse kondururken dalga geçmeye başladı.
"Oy benim güzelim, arkadaşından ayrılacağı için ağlıyor muymuşş?"
Çene hizasından ona bakarken göz yaşlarımı sildim. "Aren, güzelin miyim cidden?" Yine ağlamaya başlamıştım.
"Duru ağlama diye yalan söylüyorum daha fazla ağlıyorsun. Hepimiz tanıdık seni, biraz dağınık birisin tamam ama kendine has hoşlukların da var. Mesela benimle eşlendin."
Dirseğimle hafif vurdum. Aren yerinden oynadı mı diye sormayın lütfen o kadar da büyütülecek bir konu değil. Somut değil de soyut olarak büyük bir konu değil diyeyim.
Mina yanıma geldi. "Aren aşk olsun. Bir insan sevdiğine bunu yapar mı? Sahi ya, ne zaman eşlendiniz?"
Aren'e sorgulayan gözlerle baktım.
"Biliyorsun, eşlenir eşlenmez söylememiz lazım. Duru size beraber haber vermemizi istedi. Bu yüzden bekledik biraz, dimi Duru." Kafamı onaylar şekilde salladım. Ne zaman olduğunu söylemeden geçiştirmiş olduk. Marsel araya girdi.
"İyi yakalanmamışsınız. Adınız çıkmıyor muydu parmak izinizde?"
"Nasıl adımız çıkmıyor muydu? Aren, ben tam anlayamadım?"
"Duru, biliyorsun ki eşlendikten sonra parmak izimizin yanında birbirimizin adı çıkıyor. Biz yeni eşlendiğimiz için fark etmemişsindir. Ben bu nedenle sana ilk başta söylememiz lazım diyordum." Yanıma geldi "Ben sana uzun uzun anlatacağım." Minalara doğru döndü. "Biz kaçıyoruz o zaman. Artık zorlu bir yolculuk başlıyor bizim için. Haberleşiriz yine."
Marsel Aren'in omzuna dokunarak "Görüşürüz kardeşim, iyi eğlenceler."
Arkamı dönüp onlara baktım. Mina Marsel'in kolunun altından el salladı ve buz pistinden çıktık.
"Peki şimdi ne yapacağız? Ya adımız beraber gözüktüyse?"
"Duru sen bana bekle benim bildiğim var derken bu konuda da bilgin olduğunu düşündüm. O günün akşamı etraflıca araştırdım. Sordum, soruşturdum ve bu detayı öğrendim. Sabah yanına gelirken babanın odasına girdiğini gördüm. Fark etmiş olman gerekiyordu. Çok uzun baktın kayıtlara."
"Baktım, baktım evet ama ben kendi ismimde bir farklılık görmedim. Fazladan parmak izi vardı onu anlamaya çalışıyordum."
"Hala aklım almıyor çünkü acil çıkış merdivenine girerken de buz pistine girerken de parmak izimin yanında adın gözükmüyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
685
AcciónBen Duru. Duru Aksöz. Kendimi, sevdiklerimi buradan kurtaracağım. Bu uzay gemisinden.