"I want to hear love me"

421 64 27
                                    

Ne bir kez daha açıldı o konu, ne de açılmaya çalışıldı.

Ne Sehun zorladı konuş diye, ne ben cesaret ettim söylemeye.

3 yıl koca bir çöplük gibi geçti.

Topladığımız onca ödül, kazandığımız onca başarı gözümü doyurmuyordu. İnsanların dışarıda gördüğünde gelip imza isteme boyutu lise yıllarındakini de aşmıştı. Artık kanal binasının önünde bekleyenler bile olurdu. Şehirden şehre gider, yaptığımız haberler ile binlerce insanın kalbini kazanırdık.

Bir Chanyeol'un kalbini kazanamadım ya, en çok da o yakardı canımı.

Bazı günler sırf bu arkadaş ilişkisine yıllarca nasıl katlanıyorum diye düşünürdüm. Hoş, Chanyeol için her şey yolundaydı. En sevdiği dostu her daim yanında, onu ömür boyu arkadaşı olarak görüyordu.

Yanlışın vardı Chanyeol, en sevdiğin dostun sana deliler gibi aşıktı.

9 yıldır...

Belki de bu kadar sakin kalmamın sebebi hayatında 9 yıldır kimse olmamasıydı. Etrafında o kadar çok insan varken, nasıl oluyordu da bu kadar yalnızdı?
Sebep her neyse, umarım sonsuza kadar devam eder çünkü Chanyeol'u başkası ile hayal etmek birnevi intihar sebebi gibi geliyordu kulağıma.
***

Bugün olduğumuz yere değinecek olursam, yaklaşık 4,5 senedir herkesin dilinde iki başarılı muhabirdik. İki diyorum... Çünkü Sehun 1 sene önce internetten tanışıp aşık olduğu başka bir muhabir için Japonya'ya taşınmıştı.

İsmi Luhan'dı.

O da konuşulan muhabirler arasında önde geliyordu, hatta başarılı olduğundan dolayı görevini Japonya'ya vermişlerdi. Kanalının Japonya haberleri için genellikle o orada bulunuyordu. Tabi, bizim Sehun aşık olunca durur mu? Kanaldan oraya tayin edilmeyi istedi. Haberi duyduğumuzda ben de Chanyeol da ona iyi bir dayak atmaya hazırlanıyorduk fakat gözlerindeki masum sevgi bizi ikna etmişti. Nasıl olsa sizi ararım diye düşünüp rahatça gidiyordu. Ahaha,  günde 5 defa aramazsa uçarak Japonya'ya geleceğimden haberdardı umarım:) Her ne kadar iki abi olarak kardeşimizin geleceği hakkında endişlensek de, İki abi olarak  sevdiğine de kavuşturmuştuk.

Şu koskoca dünyada bir ikimiz kalmıştık sanırım..

Sehun Japonya'ya giderek büyük bir sorumluluk almıştı fakat, bizimki de küçümsenecek bir şey değildi. Ülkenin hemen her yanındaki haberlere gönderiliyorduk. Bazen bir çatışma ortasına, bazen bir soygunun ortasına. Haberin ne olduğu farketmeksizin her zaman hazırdık. Böyle ciddi haberlerde her zaman korkardım; içimizden birisine bir şey olur diye. Chanyeol benden daha da fazla korkardı benim için. Sürekli önlemleri aksatmamam için uyarır, yanımdan asla ayrılmazdı. Bazen bizlere muhabir olduğumuz için ters davranan insanlar olurdu. Bazıları kameralarımıza saldırır, bazıları ise doğrudan bize. Böyle zamanlarda Chanyeol gibi soğukkanlılığımı korumaya çalışır kendimi onlardan korurdum. Ben korumasam bile Chanyeol asla izin vermezdi böyle bir şeyin olmasına. O yanımda olduğu için mutluydum. En zor şeyler bile kolay olup çıkıveriyordu hayatımda.
***
Bugün Daegu'da planlanan dev soygun haberi ile ilgili  haberimizi yapmış, işimizi bitirmiştik. Zorlu bir haberdi çünkü soyguncular hafife alınacak insanlar değillerdi, sicilleri kabarıktı ve kanal bizi gönderirken en az bin kez uyarıda bulunmuştu. Korkmuştum, ama sonucunda süper bir haber elde etmiştik. Hatta çekmek ile kalmamış tek başıma kaçan ekip liderini yakalamıştım. Biraz garip gelebilirdi ama polisin elinden kurtulup onları itince ben de önümde durduğu için hızlı davranıp kafasına mikrofon ile vurmuştum.
Bunu yaptıktan sonra deliler gibi heyecanlanıp gururlu bir şey yaptığımı düşünmüştüm ama etraftaki herkes bana kızmış, başıma iş alacağımdan endişelenmişti. Fakat her zaman ki klasik Baekhyun olarak olayı büyütmemek gerektiğini, alt tarafı görevimi yaptığımı söyleyerek dalga geçmiştim onlarla. Bakışlarımı Chanyeol'a çevirdiğimde beni öldürecek gibi bakıyordu.
Ayrıca, tek öldürecek gibi bakan o değildi.

Forever Love Chanbaek [TAMAMLANDI] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin