2 gündür Seul'deydik. Chanyeol kendi evine getirmişti beni. Chanyeol Daegu'da bulunduğumuz 1 haftada bana bebek gibi bakmış, canım ne isterse getirmişti yanıma. Şimdi ise onun evindeydik. Seneler boyunca çoğu zaman birbirimizde kaldığımız için yabancılık çekmiyordum. Fakat ilk defa dostu olarak değil de, sevgilisi olarak bulunuyordum bu evde. Bu nedenle her zamankinden biraz daha soğuk, biraz daha garip geliyordu ortam. Kendimi artık daha iyi hissettiğim için evime geçmem gerektiğini söylüyordum. Fakat o burada kalmamı istiyordu. Onun evinde. Onun deyimi ile;
Evimizde...
Nedensiz bir şekilde garipsiyordum, biraz erken geliyordu bana. Ama sonra aklıma 9 yıllık hasret geliyor, neden böyle şeyler düşündüğümü sorguluyordum. Kararsız kafamda Chanyeol'ın ısrarları bastırınca, daha da fazla dayanamayıp kabul ettim. Bir haftasonu Chanyeol iş çıkışı evime gidip tüm kıyafetlerimi ve önemli eşyalarımı getirdi buraya. Sanırım artık ait olduğum yerdeydim. Evimize taşınmıştım...
~
Yaram çoktan iyileşmişti ama iznim bitmediği için evde tek başımaydım. İzlediğim dizi bitince televizyonu kapatıp yatak odasına gittim. Evin her yeri Chanyeol kokuyordu ama şu oda... Şu odanın içindeki kokusu çok ayrıydı. Gözlerimi kapatıp ciğerlerime çektim kokusunu. Aniden aklıma gelen fikirle kendi kendime kıkırdayıp el çırptım."Canım aklım. Ne güzel şeyler geliyor sana."
İlk öpücüğümüz aklıma geldikçe midemdeki kasılmalara engel olamıyordum. 9 yılımıza üzülmüyordum artık, bir ömür vardı önümüzde.
O gün yediremediğim yemekleri bugün yedirmeliydim sevgilime. O yüzden vakit kaybetmeden önce markete sonra da mutfağa girdim.
Mis gibi yemek kokuları evi sararken vakit de geçiyordu. Yetiştirememe korkusu da vardı üzerimde. Yapabileceğim en güzel yemekleri tüm marifetimi sergileyerek sunmak istiyordum sevgilime.
-Sevgilim...
Tanrım resmen sevgilimdi artık!
Telefonun sesini duyunca sotelediğim tavuğun altını kısıp salona girdim. Gönül şenliğim arıyordu.
-Sevgilim,..
-Bebeğim, n'apıyorsun?
-Hiç, oturuyordum öyle. Sen ne yapıyorsun?
-Bugün gerçekten çok sıkıcı geçiyordu, bu yüzden yeni stajyerlere etrafı gezdirme görevini bu seferlik ben devraldım. Sanırım biraz gecikeceğim. Ama geçen seferki gibi değil. Sekiz gibi kesin evde olurum.
Tatlı telaşıyla yaptığı açıklama gülmeme neden oldu.
-Tamam hayatım beklerim ben seni. Sen kendine dikkat et yeterki.
-Hayatım mı.. Bir dakika kalbimi kontrol etmem gerekiyor. Oh, yerindeymiş ahahha. Ben dikkat ederim tabi, sen de dikkat et yarana.
Şapşal şey... Yüzümde güller açtırıyordu.
-Chanyeol yaram iyileşti artık felaket tellallığı yapmasan mı bi'tanem.
-Pekala pekala, susuyorum. Gitmem gerek, görüşürüz güzelim.
-G-görüşürüz.
Kapanan telefonu sehpaya koydum. Son dediği kelime beynimde yankılanırken hızla çarpan kalbimi durduramıyordum. İleride sevgilinin ağzından çıkan tek kelime bile seni bayıltabilir deseler inanmazdım. Fakat anlıyorumki aşk çok kutsal bir duyguymuş.
Sevinçle şarkı söyleye söyleye mutfağa gidip devam ettim..
~
Saat sekize çeyrek varken çıktım banyodan. Kendi kıyafetlerim yanımda olmadığı için Chanyeol'ün dolabından bi şeyler bakmaya başladım. İçimden sadece t-shirt ya da gömlek giyerek karşılamak gelse de vazgeçtim. Koca bebeğimi korkutmaya gerek yoktu sonuçta:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Forever Love Chanbaek [TAMAMLANDI]
Fanfiction~by ekmek reis~ İki Muhabir... 9 yıllık bir aşk. *** #1 in baekyeol (200430) #10 in chanbaek (211212)