Asena bile böyle kıvırmadı Mark

360 28 6
                                    

Yolculuk işte şimdi başlamıştı. Chenle Jisung'a birlikte oturmayı teklif ederken bile heyecandan elleri titrmiş soğuk havada terlemişti. Ortalardan bir koltuğa geçmiş cam kenarına Jisung geçmek istediği için ayağa kalmış ve oturmasını beklemişti. Jisung oturduğunda o da yavaşça oturup derin bir nefes almıştı. Elleri hala titiriyor ve soğuk terler akıtıyordu. Kendisinden küçük olan bu çocuk ona ne yapıyordu da böyle oluyordu ki...

Xiaojun yastığını alıp en arkaya üçlü koltuğun cam kenarına oturmuştu. Gözlerini kapattıktan beş dakika sonra Jaemin'in çığlıklarını duymuş ve yeniden ayaklanmıştı. En arka Norenmin içindi sonuçta!! Xiaojun yastığını ve küçük sırt çantasını da yanına alarak öne doğru ilerlemeye başlamıştı. Boş bir yer bulana kadar ilerlemişti. Sonunda Kun'un yanını boş görünce derin bir nefes alıp oturmuştu ki Kun onun kafasına patlatana kadar... "Noluyor be sen niye vuruyorsun" demişti Xiaojun sahte bir sinirle. Kun "Yangyang oturacak yanıma git başka yete otur" demişti. Xiaojun dolu otomobili gösterip "Aynen yer var amk ben keyfimden geldim yanına" demişti imalı bir şekilde. Biraz daha koltuklara bakındığına Hendery'nin ağzı açık kafasının yamuk duruşu ve elindeki cips paketiyle oturduğu(uyuduğu) yeri görmüştü.Yanı boştu geçip oturmak için idealdi. Ama belki rahatsız olur düşüncesiyle uyanmasını beklemişti. Jaehyun Xiaojun'un ayakta olduğunu görünce yanına gitmiş "otursana neyi bekliyorsun" demişti. Xiaojun uyuyan Hendery'i gösterip "oturacağım ama rahatsız olur diye hem uyandırmıyorum hem oturamıyorum" Dediğinde Jaehyun ne kadar düşünceli biri olduğunu düşünmüştü. Hendery'i dürtüp uyanması için omuzuna dokunup duruyordu. Hendery uyanmadıkça Jaehyun'un sinir kat sayıları da yükseliyordu haliyle. Jaehyun "AMK ÇOCUĞU UYANSANA" diye bağırdığında Hendery tüm sakinliği ile "ne var siktiğimin insanları ne var al uyandım" demişti. Jaehyun çok sert olmayacak şekilde Hendery'nin ağzına vurduğunda Hendery gözlerini açmıştı. Karşısında Xiaojun'u görünce paniklemiş saçını düzeltmeye çalışmıştı, bir yandan da oturduğu yeri temizlemeye çalışıyordu. Xiaojun içten içe bu halini sevimli bulmuştu. Hendery hızlıca toparlandığında Xiaojun'a "ne tarafa oturmak istersin" diye sormuştu. Xiaojun düşünmeden "cam kenarı" demişti. Hendery içinden "e amınakoyayım ben kafamı nereye koycam" diye geçiriyordu. Üzülme Hendery ben onu da düşündüm. ✨Boyun yastığı✨
Xiaojun sırt çantasını ayağının yanına almış pikesini açık kollarına örtmüş gözlerini kapamış kafasını da cama yaslamıştı. Xiaojun uyurken çok hareket eden biri olduğu için ellerini herhangi bi kazaya karşı pikenin içinden birbirine bağlamıştı. Bu otomobil çok sakin olsa da diğer otomobilde kaos ortamı hakimdi...

{diğer otomobilde}
Mark ve Hyuck yer kavgası yapıyordu. Hyuck haklıydı aslında fakat Mark uzatmayı ve onu sinirlendirmeyi istiyordu. Bazen sinirden güldüğünü söyleyip içten bir kahkaha bile patlatıyordu. Johnny yanlarına geldiğinde "napıyorsunuz aq" demişti. Mark Johnny'e bakıp "Beyefendi cam kenarına oturmak istemiyormuş manyağa bak millet cam kenarı ister bu koridor tarafını istiyor" demişti. Johnny anlamaz bakışlarla Mark'a bakıp "iyi de amk sen zaten cam kenarı-" Johnny cümlesini bitiremeden Mark Johnny'nin kolunu çimdiklemişti. Mark "EVET BENDE CAM KENARINDAN NEFRET EDERİM" demişti. Johnny Mark'ın ne yapmaya çalıştığını anladığında aklına gelen sinsi fikirle Hyuck'a yaklaşmıştı. "Donghyuck istersen en arkaya oturabilirsin hem koridor tarafı hem de Sungchan ile Shotaro da oraya oturacak iyi anlaşırsınız" dediğinde Hyuck gülümsemiş "Olur hyung geçeyim ben oraya" demişti. Mark aniden Hyuck'un kolunu tutup "yalnız yolculukları sevmem koridor tarafına otursana hem ben cam kenarı severim" demişti Johnny ona bakıp histerik bir gülüş attıktan sonra "Asena bile böyle kıvırmadı Mark. Tebrik ederim. " demişti
Hyuck gülümseyip oturmuştu hemencecik. Aslında cam kenarını o da seviyordu fakat bugün koridor tarafında oturmak istemişti sebepsizce. Mark zaferle gülümsemiş ve yerine oturmuştu. Çantasından çıkardığı abur cuburları Hyuck ile film izleyerek yemek istiyordu. Çünkü ilk buluşma gecesinde kendisini herkesten soyutlamış en erken o gitmiş en az o yemiş ve en az o konuşmuştu. Bu yüzden Mark'ın dikkatini çekmişti. Bugün biraz yakın arkadaşlar olmak için çabalayacaktı. En azından bir şey olduğunda bana gelebilir diye düşünmüştü Mark. (Güzel kalbini yerim senin Asena vr2.) Hyuck gece yarısı olduğu için gözlerini kapatmış uyumasa da düşüncelere dalmıştı.
Winwin Yuta'nın yanına oturmak istemiyordu. Mesajlaşırken ona yürüdüğünü fark etmişti ve istemsizce utanıyordu bu yüzden yanına gitmek istemiyordu. Oturacak koltuk arıyordu fakat Yuta herkesi zaten tembihlemişti. Winwin'in yanına gittiği her kişi birinin ismini söylüyor ve "üzgünüm hyung boş yer bul" diyordu. Winwin sonunda pes edip Yuta'nın yanına oturduğunda herhangi bir konuşmaya karşı kulaklıklarını takmış gözlerini kapatıp uyuyor gibi yapıyordu. Elinin üzerine bir el dokunduğunda irkilmiş gözlerini açmıştı. Yuta Sicheng'e bakıp "Elini tutabilir miyim?" Diye soruyordu. Sicheng'in yersiz utanışları yine kendini göstermiş gözlerini yeniden kapatıp elini çekmeden kafasını 90• daha döndürmüştü. Döndürmesindeki amaç yüzünün kızarıklığını görmesini istemediğindendi. Ama Yuta bu..görür. Sicheng utanmasına rağmen elini Yuta'nın elinin altından çekmemişti. Yuta kuş tutarmışcasına nazik bir şekilde tutuyordu elini Sicheng'in. Sicheng anlık gelen cesaretiyle Yuta'nın eliyle kendi elini birbirine kenetlemişti. Yuta bu harekete gülümserken Sicheng kırmızının 50. tonunu yaşıyordu. Bir süre geçtikten sonra Sicheng daha rahat hissediyordu. Arada ellerine bakıp gülümsüyor Yuta görmesin diye hemen eski haline bürünüyordu. Biraz daha zaman geçtiğinde Yuta'nın uyumuş olduğunu görmüştü Sicheng. Boynu yamuk duruyordu ayrıca boynunu yaslayabilecek bir yastık bile yoktu yanında. Sicheng omuzunu kontrol edip Yuta'yı yavaşça sağ tarafa,kendine doğru çekmişti. Yuta kafasının bir yere değdiğini hissetmesiyle rahatsız pozisyonundan daha rahat bir şekle geçmek adına biraz kıpırdanmış sonra yeniden başını Sicheng'in omuzuna yaslamıştı. Elleri hala birbirlerine kenetliydi. Sicheng molaya kadar Yuta'nın vanilya kokan saçlarını koklamış ve videolar izlemişti.
________________________________

Bir Xiaodery patlattım nasıl ama? Bu bölüm azıcık kısa oldu ama çooook uykum var yarın telafi edebilirim umarım.
Pandemi sürecinde evde kalmaya ve maske kullanmaya özen gösterin✨
Bu zamanlar da geçecek🍀
Okuduğunuz için teşekkür ederim🤍

Not My Problem//Nct {Texting}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin