Not My Problem//Nct {Texting}

Fakat Chenle ister Chenle alır.

Selamm ben bir aptal olduğum için bu bölümü düz yazı yazmak istedim nedeni yok her neyse 51.bölüm Jaeyong içindi ve bende dedim ki neden tüm çiftlere uzunca yazı yazmıyorum sonunda karar verdim ve diktatör görünümlü olan üyelerin bile benim gözümde nasıl göründüğünü yazmak istedim umarım beğenirsiniz uzun ve bol sevgili bölüme hoş geldiniz daha fazla uzatmadan bölüme geçelimmm

________________________________

Johnny ve Ten kısa süreli olan anlaşmazlıklarından sonra birbirlerine daha fazla bağlanmışlardı.

Dün Doyoung ve Taeil'i ziyarete 19 kişi gitmişlerdi aynı bugün olacağı gibi. Evde sadece Johnny ve Ten ikilisi vardı.

Johnny sabahın ilk ışıklarıyla gözlerini aralamış ufak bir sporun ardından bahçedeki masaya iki kişilik güzel bir kahvaltı hazırlamıştı. Organik el sıkımı portakal suyunun yanında rafadan bir yumurta bol yeşillik, protein ve vitamin dolu kahvaltı sofrasında tek bir şey eksikti. O da her şeyden çok sevdiği biricik sevgilisi Chittaphon.

Chittaphon kendine çok bol gelen beyaz tişörtü üzerinden çıkarmamakta kararlıydı. Ne de olsa sevgilisinin kıyafetlerine, onun kokusuna bayılıyordu. Gözlerini ovuşturarak masaya oturmuştu.

Johnny de masada yerini aldığında huzur verici gülümsemesiyle uykulu sevdiğine bakıyordu.
Ten kahvaltı için teşekkür ettiğinde Johnny bunu kabul etmemiş daha güzel teşekkür sunması için son bir fırsat daha vermişti. Ten bunun ne demek olduğunu çok iyi biliyordu. Biraz ayıldıktan ve enerji topladıktan sonra ayaklanmış Johnny'nin açık alnına güzel bir öpücük kondurmuştu. Johnny memnun bir ifadeyle utanarak yemeğine devam etmiş ardından Ten'in eve girişini izlemişti.

Ten odalarına çıktığında havuza girebilecekleri şortlarını almış yeniden aşağı inmişti. Şortları havuzun kenarındaki şezlonga bırakıp tekrar masaya geçtiğinde Johnny soran gözlerle bakmıştı.

Ten bir yudum portakal suyundan içtikten sonra "belki bugün birlikte yüzeriz diye düşündüm hem havuzun olduğu yere güneş de gelmiyor rahat rahat takılırız" demişti.

Johnny " o zaman şunları mutfağa koyalım amele mark yıkasın sonra" dediğinde Ten sahte siniriyle Johnny'e vurmuş ardından "çocuğa amele deyip durma ayrıca üç tabağı bulaşık makinesine koyacağız sadece üşengeç olma" demişti.
Johnny oflayarak Ten'in peşinden gittiğinde Ten onun bu şebek hallerine bayılıyordu.

Mutfağı söylene söylene topladıktan sonra hiçbir şey olmamış gibi sevinçle havuz için Ten'in getirdiği şortu giymişti Johnny.
Ten onun bu hallerine bayılsa da tam tersi haline daha düşkündü.

Johnny suya girene kadar 4 yaşında bir çocuğu anımsatırken saçlarının ıslanmasıyla beraber 24 yaşında bir genç olmuştu. Ten işte onu böyle daha çok beğeniyordu.

Johnny'nin yüzünü ciddiyet kapladığında saçlarını geriye itip havuza inen merdivenlerin yanına kadar yüzmüştü. Ten'in merdivenlerden düşmemesi için elini tutup ayağının yere değmesini beklemişti. Ten suya alıştıktan sonra kenara kadar yüzmüş suyun sığ olan tarafında bağdaş kurup oturmuştu.

Johnny tekrardan Ten'e doğru yüzüp yanına vardığında Ten Johnny'nin gözünün önüne gelen saç tutamlarını geriye doğru taramıştı eliyle. Johnny bu hareketle mest olurken ellerini çoktan sevgilisinin beline dolamıştı. Ten onun dokunuşlarını, ses tonunu, hareketlerini her şeyini çok seviyordu.

Johnny Ten'in yaslandığı yere kendi geçerken Ten'i de suyun kaldırma kuvvetinden yararlanarak kendi kucağına çekmişti. Johnny ayaklarını uzatmış ellerini sevdiğinin beline yerleştirmiş ve göğslerini birleştirmişti.
Johnny bu pozisyondayken Ten ayaklarını biraz kırmış tamamiyle kendini Johnny'nin kucağına yerleştirmişti. Johnny sakin bir şekilde Ten'in belini sıvazlarken Ten başını çoktan Johnny'nin omuzuna yaslamıştı.