Sizin kadar salak birilerini daha görmedim.

307 19 51
                                    

Etkilendim..sohbet grubu
Yuta:Vay be..ne iyi yazdın
Lucas:Sicheng ge haklı...
Winwin:sağolun
Jeno:Yuta hyung seninle tanışmak isteyen biri var date için
Yuta:hm? Kim??
Jeno:Blind date yapacaksınız
Winwin:Bence giderse hayal kırıklığına uğrar
Yuta:gitmek istemiyorum, sevdiğim biri var ne kadar nefret etse de
Lucas:git işte nazlanma
Jaemin:Lucas hyung haklı
Chenle:bir şans verin
Yang:BASILDINIZ
Hyuck:YAPMAYALIM DEMİŞTİM MARK
Yang:????
Hyuck:bizi basmadın mı?
Yang:Yoo Doyoung ile Taeil hyungun yaptığı tatılıyı tek gömerken yakaladım-
Yuta:Tarih yer ve zaman at Jeno
Jeno:Tamam en iyi hyubgkarımdsn biwi
Renjun:yalan söylediğini bu kadar belli etme-
Jeno:tamam:")
Winwin:oldu o zaman ben kalkayım
Jeno:Aynen hyung sen kalk;)
Winwin: Ben napıyorum ya offf//
Winwin:Görüşürüz Jenocuğum görüşürüz.
Jaemin:büyük boklar dönüyor
Renjun:Bencede-
Doyoung:Kahvaltıya kimler geliyor şimdi
Sungchan:Yuta, Sicheng,Ten ve Johnny hyung hariç herkes
Jeno:Heaaa yuta hyung sana yeri atmadım dur
*konum saat 11.30'da
Yuta:Ya amk saat zaten 11 lanet olsun senin zekana yaa
Jeno:Sağol hyung
Yuta:Ben gidiom
Jeno:Hazırlanmadın?
Yuta:Sevdiğim biri zaten var? Sadece vakit geçirmeye gidiyorum Jeno.
Ten:Böyle sadık bir eş🤲🏻🤲🏻
Yuta:Böyle güzel seven bir eş🤲🏻🤲🏻
Johnny:Yuta hayırdır?
Ten:sanane?
Yuta:Harbi? Sanane?
Ten:Neys ben gidiyorum
Shotaro:Hyung bende gelebilir miyim
Ten:olur
Sungchan:Bende bende
Ten:Gel bakalım
Yuta:Ben vardım nerde bu
Winwin:"bu" ne Ya ismi vardır adamın soRMA AYNEN SORMA
Yuta:En köşede biri el sallıyo yanına mı gitmeliyim
Winwin:git git
Jeno:Aman yarabbi neler oluyo
Jaemin:Aşkım sen bi gelsene Renjun aşkımla seni bekliyoruz kahvaltıya
Doyoung:bizim hazırladığımız kahvaltıya neden gelmiyorsunuz yapram
Jaemin:odamızın balkonuna hazırladık çift olarak yiyeceğiz yemeğimizi afiyet olsun size
Taeil:Götü boklu Jaemin bile romantiklik yapıyor pes artık Doyoung..
Doyoung:Aşkım bende sana limon fidanı aldım niye öyle diyorsun
Taeil:LİMON FİDANI DİYOR YA DELİRECEĞİM
Johnny:Pis kaşarlar kardeşiniz burada sürünüyor biri limon ağacı alıyor diğeri çift olarak balkonunda kahvaltı hazırlıyor bi diğeri date yapıyor neyim ben Ya oç mu
Yang:Ahaaa tam üzerine bastın hyung</3
Ten:Yang. O hala senin hyungun düzgün konuş
Yang:Götüm<3
Kun:Yang sana çiçek aldım ama seni bulamıyorum nerdesin😭
Yang:Tuvaletteydim aşkım geliyorum😭

{Johnny x Ten}

Johnny:
Ten artık cidden konuşmamız gerekiyor müsaitsen odana geliyorum.
{görüldü 11.52}

(Ten mesajı okuduğu gibi heyecanlanmıştı. Hala ona karşı güzel duygular hissediyordu ama kırılan kalbine bunu yediremiyordu bir türlü. Halbuki ilk başta dinleseydi belki de hiç kırılmayacaktı. Ten çocuklara birkaç mesaj atıp üzerini değiştirmeye başlamıştı. Üzerini giydiği sırada kapı çalınmış ve açılmıştı. Johnny içeri girdiğinde burukça gülümseyip odadaki sandalyeye oturmuştu. Ten konuşacağı sırada Johnny "Çok güzelsin.." demişti. Ten de aynı şekilde burukça gülümsediğinde yatağa oturmuştu. Johnny telefonunun şifresini açıp fotoğrafları açmıştı çoktan. Üzerinde ince bir tişört vardı hava soğuk olmasına rağmen. Ten'in yanına oturup konuşmaya başlamıştı. Ten yine onu mayıştıran güzel kokuyu aldığında çoktan huzur dolmuştu kalbi. Johnny bir beden fotoğrafı göstermiş kişinin sağ tarafına doğru fotoğrafı büyütmüştü. "Bak doğum lekesi var.." ayaklandıktan sonra pantolonun içindeki tişörtü kaldırıp belinin sağ tarafını göstermişti "benim doğum lekem yok" demişti. Ten şimdiden pişman olduğunu hissediyordu. Kişinin karın kaslarına doğru büyüttüğü fotoğrafı tekrar Ten'e göstermişti. "4 baklavası var.." deyip tekrardan tişörtünü yuları kaldırmıştı "8 baklavam var..3 günde 4 baklava daha yapılmayacağını çok iyi bilirsin" demişti. Aynı fotoğrafı kollarına doğru büyüttüğünde "kolunun iç tarafına bak..sarı papatya dövmesi görüyor musun?" Deyip kolunu göstermişti "..bende var" fotoğrafı bu sefer dudaklarının olduğu kısıma yakınlaştırmıştı. "Onun dudaklarına bak..benimkilerden ince" deyip Ten'e yaklaşmıştı. Ten gözlerini fotoğraftan çekip sevdiğinin dudaklarına bakmıştı. Biçimli ve kırmızı dudakları onu öpmesi için kendine çekiyordu resmen. Ten bu sefer kendini durdurmadı Johnny'nin sağ elinde tuttuğu telefonu bir köşeye koyup elini tuttuğunda yavaşça dudaklarına kapanmıştı. Johnny çok özlediği sevdiğinin öpmesine karşılık verdiğinde Ten dudaklarını ayırmış zaten ayakta olan uzun oğlana sıkıca sarılmıştı. Johnny kalbinin tekrar attığını hissetmişti. Çok seviyordu. Ten 2 gündür yüzüne bakmadığı oğlanın şimdi her santimini aklına kazıyordu adeta. 2 gün olmasına rağmen ondan uzaklaştığı için kendine kızıyordu. 2 gün 48 saat ediyordu ve o 57 saattir sevdiğinden uzak kalmıştı. Dinlememişti ki..saatlerce kapısında kalmasına rağmen girmesine izin vermemiş yemek saatlerinde yemeğini alıp odasında yemişti. Bu ne kadar onu berbat etse de gururuna yediremiyordu. Bugün öğrenmişti ki "aşkta gurur olmazdı" İkisi de konuşmuyordu. Sadece birbirlerine bakıyorlardı. Johnny 'bazen tonlarca süslü kelimelerden sıcak bir sarılmanın daha etkili olduğunu' bildiği için sevdiğine bir kez daha sarılmıştı. Ten aşık olduğu vanilya kokusunu içine çekiyordu. Johnny kendine has kokusu olan sevdiğinin saçlarına burnunu dayamış güzel kokusunda mayışmıştı. Ten Johnny'e bakıp "Çocukları kahvaltıya götürecektim gelmek ister misin beni bekliyorlar." Demişti. Johnny gülümseyip "gelmemi istersen gelirim" Dediğinde Ten "bundan sonra benden gitmeni isteyeceğimi mi sanıyorsun?" demişti. "Ha yani önceden istiyordun" demişti Johnny esprili bir şekilde. "Hayır aptal hep benimle kalmanı diliyordum" demişti Ten yeniden bir daha hiç bırakmamak üzere sevdiği adamın elini tutmuş gülünce kısılan gözlerine bakmıştı. Her şey daha iyi olsun diye çabalayacaktı bu sefer.)

Not My Problem//Nct {Texting}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin