-13-

5.8K 141 15
                                    

Karnımdaki yanmayla baş etmeye çalışırken bir yandan Berkecan'ın söylediklerini takip etmeye çalışıyordum. Evet cidden tam bir Berkecan kendisi.

Daha fazla plank pozisyonuna dayanamayıp kendimi yan tarafa doğru yuvarladım. Berkecan burada tanıştığım bir çocuktu. Nefes alan her kadına yürüme potansiyeli vardı.

Birkaç aydır gelmediğim için saatlerdir beni ne kadar özlediğinden bahsediyordu. Kendisini çok merak etmenize gerek yok. Herhangi bir spor salonunda bile aynısından 10 tane bulabilirsiniz.

Sürekli aynadan fotoğraf paylaşan, kaslarını şişirirken videoya çeken, yanına kadın spor hocalarını alıp couple pozlar veren bir tipti işte. Önceden onu takmazdım ama bu sefer peşimi bırakacak gibi durmuyordu. İçimden onun koçluğunu kabul ettiğim aklıma küfür ettim.

"Bebeğim görüşmeyeli plank zayıflamış. Önceden 2 dakikaya yakın dururdun şimdi 1 dk olmadan bıraktın. Ayrıca karın kası çizgilerin de yok olmuş onları toparlamamız gerek. Bol su içiyorsun dimi?"

Oflayarak bana uzattığı elini tutup ayağa kalktım.

"Aslında su içmeyi azalttım. Havalar soğuyunca aklıma gelmiyor pek."

"Aaa tatlım su içmeden olmaz hemen günde 2 litreye başlıyorsun sonra artırırız. Akşam boş musun?"

"Doluyum Berkecan." Aslında salaklığı kafamı dağıtıyor ve beni aşırı eğlendiriyordu. Bir kere yemek teklifini kabul etmek gibi bir aptallık yapmıştım evet. Güzelim restoranlar dururken beni plazadaki evine götürmüştü. Ordan nasıl kaçtığımı ne siz sorun ne de ben anlatayım.

"Aslında son yemeğimiz de yarım kalmıştı ama. Yarın işin var mı peki?"

Görüp görebileceğiniz en fil hafızalı insan Berkecan olabilir kesinlikle. Zaten tüm kadınları bu hafızayla etkiliyordu. Eminim sorsam o akşam ne giydiğimi de söylerdi.

"Bu aralar okul çok yoğun aslında akşamları dışarı çıkmıyorum pek."

"Bir gün ayırırsın bence ya. Ama geçen seferki gibi kot tişörtle gelme şık bir yerlere gidelim."

Elimi alnıma vurup gülmeye başladım. Bana bakmasıyla yüzündeki gevşek gülme daha da büyüdü.

"Noldu tatlım? Gidiyoruz dimi yarın akşam?"

O sırada arkada Tolga'yla çalışan Melisa'yı gördüm. Gülere baş parmağıyla onay işareti yaptı. Allah aşkına konuştuğumuz konuyu bile duymamıştı.

Aslında onun saçma flört girişimleri komik olabilirdi. Pas vermeyeceğim için sıkıntı da olmazdı.

"Tamam ama gideceğimiz yeri ben seçerim."
Beni bir kere daha eve atmaya çalışırsa o hiç elinden düşürmediği dambılları kafasında parçalayabilirdim. Evet biliyorum parçalanmaz ama Berkecan abazası beni o noktaya getirirdi eminim.

"Tamam bebeğim anlaştık o zaman yarın akşam haberleşiriz. Sen biraz dinlen ben bir yeni gelenlerle ilgileneyim." Göz kırpıp yavşak bakışlarla beni son kez inceleyip gitti.

Git tabi git. Sabahtan beri bir randevu için yanımda durduğunu anlamadım sanki. Aslında özünde iyi biriydi ama kadınları yaşam felsefesi haline getirmişti. Salak biriyseniz size gösterdiği ilgiyle onu aşık bile sanabilirdiniz.

Ama ben tabiki 3 yakız kız arkadaş sayesinde Berkecan gibi erkeklerin hayatta aşık olacak ve olunacak son insanlar olduğunu öğrenmiştim.

Bir saate yakın çalışıp çıktım. Melisa dersinden dolayı benden sonra gelmişti. Soyunma odasına girmeden önce bahçeye çıkıp biraz temiz hava aldım.

Bir Yeni FotoğrafHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin