-14-

5.7K 159 13
                                    

Medya: Leyla ve buluşmada giydikleri.

***

"Ee karar verebildin mi?" Melisa yatağıma atlayıp seçtiğim kıyafetlere göz attı. O sırada Elif ve Erenay da odama girmişti.

Erenay gülerek seçtiğim kıyafetleri eline aldı.

"Yani çok açık değil sadece kazağın önü açık biraz. Üzülecek kapalı giydin diye." Diyip haykırarak gülmeye başladı. Onların aksine ben gülmedim. Gülemedim çünkü hala gecenin sonunu düşünüyordum.

"Ha ha kızlar çok komik cidden. Sırf güvenilir bir yer ve eve yakın diye Rıfkı'dan rezervasyon yaptırdım."

Kızlarla her doğum günlerimizde gittiğimiz meyhane tarzı şık aile restoranlarından biriydi Rıfkı ve Behzat. Rıfkı yakın diye Berkecan'a 19:30 da orda olmasını söylemiştim.

"Yalnız siz oraya gidiyorsunuz ama bizim okulun elitleri de hep orda yiyor hele itiraf sayfasından biri görse kesin yazar."

"Yalnız Berkecan gibi biriyle görünmek de ne biliyim yaniii" diyip güldü Elif. Evet Berkecan tam aşko kuşko kızlarla takılıyordu ama kimin ne diyeceği umurumda bile değildi.

"Hadi giyinip gidiyorum ben defolun. Ben gidince de dönüş planımı düşünün."

Yaklaşık yarım saat sonra ayakkabılarımı giyip çıktım. Köşedeki taksi durağına yürüyüp 15 dakika sonra restoranın önüne gelmiştim. Kapının önündeki lüks arabalara içim giderek baktım ve içeri girdim.

Berkecan gelmiş ve ayırttığım cam kenarı masada oturuyordu. Beni görünce gülümseyip ayağa kalktı. Kaslarını şişirip eliyle saçını ve saatini düzeltmeyi de unutmadı tabi. Sadece elinde nargilesi eksikti.

"Hoşgeldin Leyla'cım. Yine çok güzelsin."

"Sağol Berkecan sen de çok şıksın. Ben çok açım ya hemen bir şeyler söyleyelim mi?"

"Olur. Aslında buranın mezeleri çok güzeldi rakı da içebiliriz."

İçkiyle pek aram yoktu. Lisede hava atmak için içerdik ve ne kadar salakça olduğunu fark edip bırakmıştım. Şimdi sadece kızlarla ya çok mutluysak ya da çok üzgünsek içerdik.

"Yok aslında buranın füzyon mutfağı çok iyi menü isteyelim mi?"

Tebessüm edip kabul etti ve menüden bir şeyler söyleyip garsonu gönderdi.

"Eee niye gelmedin hiç salona?"

"Aslında okul açılınca pek vaktim olmadı kilo aldığımı fark edip kızlarla yazıldım öyle. İlla kasım olsun derdinde de değilim."

Memnun bir şekilde gülüp kazağımdan açıkta kalan yakamda gözlerini gezdirdi. Allah aşkına bu çocuğun benim göğüslerimle alıp veremediği neydi. İyiki daha açık bir şey giymemişim diye düşünüp kendimi tebrik ettim.

"Evet doğrusu hiç spora ihtiyacın yok ama olanı da korumak lazım değil mi?"

"Hı hı." Diye mırıldanıp suyumdan bir yudum aldım. Solda telefonumun yanında duran elimi tuttu birden.

"Teklifimi kabul ettiğin için çok memnun oldum cidden. En son karşılaşmamızdan sonra kabul etmezsin sanıyordum." Diyip gözümün içine içine bakmaya başladı.

Ya ya o kadar yalvarmadan sonra zorla kabul ettiğimi anlamadın sanki. Bu çocuğun pozitifliği beni deli ediyordu. Ne diyeceğimi bilemeyerek etrafa bakındım. O sırada Berkecan'ın omzunun üstünden biriyle göz göze geldim.

Korkut...

Yanında oturan çocuk ve karşısındaki adam ve kadına bakılırsa ailesiyle yemeğe gelmişti. Hafif tebessüm ettim mahçup şekilde. Masadaki ellerimize baktı. Zoraki gülüp önüne döndü ve gülerek ailesiyle konuşmaya devam etti.

Bir Yeni FotoğrafHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin