28.04.2021
Tamı tamına 14 yıl önce hayat yüzüme tükürmüşken, tırın altında kalmış ruhum bambaşka insanların evine misafirlik ediyor:
Gerçek Ailemin...
Bedenimdeki ve ruhumdaki acıları kapatmaya çalışırken yeni hayatıma attığım adımlarda bana destek...
Şu anda olduğum yerde tepiniyorum sinirden. Mirza beyamcamız kaynaşabilmemiz için bir yemek ayarlamış. Çok güzel değil mi? Ama yemek lüks bir restaurantta ve ben ciddiyetten gram anlamayan biri olarak hiçbir şey seçemiyorum.
Sün akşam bio babamız basına mektup göndermiş. Yani herkes benim asıl kimliğimi tanıyor. Ay çok güzel, şimdi bazı yerlerde bedavadan yemek de yerim ben.
Bir dakika! Nerede benim basınım? BANA PARTİ YAPMAYACAK MISINIZ? Nereden bileyim kitaplarda oluyordu, aman neyse biz de Sarp'la yaparız.
Ha Sarp demişken ona ne oldu acaba. Bir sorsam mı? Ama yok çok işim var, gebersin it.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Üstüme bunları geçirdim. Anlatmaya gerek yok, nasıl olsa görüyorsunuz zaten. Ne diye laf kalabalığı yapayım?
Altıma mavi bir jea- şaka şaka gül diye.
Bence yeterince ciddi oldu. Abi zaten benden çıksa çıksa en fazla bu çıkar. Kendime makyaj masası almadığım için lavaboya gittim ve hafif bir ruj sürdüm. Başka da bir şey bilmiyorum ki, istesem de yapamam.
Odadan çıkmadan önce lambayı kapatıp çıktım. Aşağı indim.
Hepsi siyah takım elbiselerle duruyorlardı. Ulan, şansıma. Şimdi sizi bunlarla çiğköfteciye götürmek vardı...
Bakışları bana döndüğünde şaşırdıklarını anlayabiliyordum. Etek elbise filan bekliyorlardı büyük ihtimalle. Ama giyemezdim zaten, malum o kahpe yaralar.
Mirza beyamca yanıma gelip "Çok güzel olmuşsun." dedi. De amca de, yalandan kim ölmüş. Nazikçe teşekkür ettim. Bizim bigger abi bana yaklaşmaya başladı.
Ne yapsam kaçsam mı? Tam arkamı dönüyorken elimden tuttu ve sürüklemeye başladı. Ben tepkisiz onun beni sürüklediği yere doğru adımlarken o hiçbir şey demiyordu. Hödükler cumhuriyeti kurucusu herhalde beyimiz.
Beni bir arabanın önüne bırakıp arabayı gösterdi. Evet arkadaşlar, bu hödükçede 'bin' anlamına geliyor. Ben de dediğine uyup bindim. Şimdi bir şey filan yapar, normal bir tipe benzemiyor. Başımıza bela almayalım.
Oturup kemerimi taktım. O sürerken arada ona bakıyordum bir şeyler desin diye ama yok, biz başlatacağız demek ki. Peki.
"Buralar hep dutluktu biliyon mu?" dedim büyük bir ciddiyetle. Konu bulamadım.
O da bana ilk önce şaşkınlıkla bakıp sonra yarım ağız gülerek "biliyom." dedi. Biliyormuş, eee. Şimdi?
"Yabancı ülkeye gitmişsin sanırım iş için, nereye gittin?" dedim. Aferin Yaprak, taktik iyi. Atıl Yaprak, atıl Yaprak.
